Basın Bültenleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Basın Bültenleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Şubat 2019 Çarşamba

indir.com Yurtdışına Açıldı

Türkiye’nin popüler teknoloji sitelerinden biri olan indir.com yurtdışına açıldı. 

2011 yılında Windows programları ile sektöre giriş yapan site daha sonra ihtiyacın artmasıyla birlikte Mac, iOS ve Android içeriklerine de yer vermeye başladı. Böylece yazılım, uygulama ve oyun indirme alanında Türkçe en büyük kaynaklardan biri haline geldi. Güncel teknoloji haberlerini de takip edebildiğiniz site, artık İngilizce de yayın yapmaya başlıyor.

indir.com neler yapar?

İmza İnternet Teknolojileri’ne bağlı olarak yayın hayatına devam sitede bugüne kadar 100,000’den fazla Türkçe içerik üretildi. Bunun yaklaşık 81.000’ini program ve uygulamalar hakkındaki içerikler, geri kalanını ise teknoloji haberleri oluşturuyor. Bir süredir İngilizce yayın yapmak için hazırlık yapan indir, şimdiden 1.000’in üzerinde İngilizce içeriği sahip ve kısa bir zaman içinde bu sayıyı 20,000’e çıkarmayı hedefliyor. Sitenin İngilizce versiyonuna en.indir.com adresinden ulaşılabiliyor.
Hasan Yaşar
Türk Girişimcilere Destek Özellikle Türk girişimcilerin yurtdışına yönelik yazılımlarına ve uygulamalarına öncelik verdiklerini dile getiren İmza Teknolojileri Kurucu Ortağı Hasan Yaşar; “İmza Teknolojileri olarak Türk girişimciler tarafından hazırlanan projelerin yabancı pazarda tanıtılmasına katkı sağlamak istiyoruz. Türk yazılım ve oyun projeleri yurtdışında ne kadar başarılı olursa, sektörümüz o kadar genişler.” diye ekledi.
İngilizce içerik üretmenin yeni bir tecrübe olacağını, bu alanda elde edilen bilgi ve tecrübeler doğrultusunda başka dillerde de yayıncılık yapmayı hedeflediklerini belirten Yaşar; “Bugüne kadar indir.com’u hazırlarken birçok insanın ve kurumun desteğini kazandık, yurtdışı sektörüne açılma sürecinde de bu desteklerin devamlılığının geleceğine inanıyoruz. Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz.” diyerek sözlerini noktaladı.

indir.com'un bu doğru hamle ile dünya çapında çok başarılı olmasını diliyorum.

15 Ocak 2018 Pazartesi

2018 Zam Ortalaması Yüzde 9 Olacak!


2018’DE FİRMALARIN ZAM ÖNGÖRÜSÜ YÜKSELDİ,
ADAYLAR İSE ZAM KONUSUNDA 2017’YE ORANLA DAHA UMUTLU!
ORTALAMANIN YÜZDE 9 OLMASI ÖNGÖRÜLÜYOR
SEKTÖR
YÜZDE
Bankacılık / Finans
10%
Bilgisayar / BT / Internet
10%
Gıda
9,50%
Otomotiv
9,50%
Telekomünikasyon
9,50%
Sigortacılık
9,00%
Mağazacılık / Perakendecilik
9,00%
Tekstil
9,00%
Sağlık / Hastane
8,50%
İmalat
8,50%
İnsan Kaynakları
8,50%
Eğitim
8%
İnşaat
8%
Lojistik
8%
Turizm
7,50%
Gayrimenkul
7%
Çağrı Merkezi
7%

Zam oranları 2018 yılında, geçtiğimiz yıllara göre yükseldi, firma yetkililerinin öngörüsü bu yıl ortalama zam oranının yüzde 9 olacağı yönünde. Adaylar ise zam konusunda geçen yıla göre daha umutlu, ankete katılan adaylardan zam yapılmayacağını düşünenlerin yüzdesi düşerken, yüzde 26’sı ise ortalamanın dışında bir maaş zammı bekliyor.
15.01.2018

Secretcv.com’un, 2018 yılı zam oranlarına yönelik düzenlediği ankete 950 firma yetkilisi ve 22 bin 500 aday katıldı. 15 Kasım - 31 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete göre, firma yetkililerinin öngörüleri zam oranlarının yüzde 9 olacağı yönünde. Birçok sektördeki büyük firmaları ve KOBİ’leri temsil eden firma yetkililerinin yanıtladığı anket sonuçlarına göre en çok zam yüzde 10 ile Bankacılık/Finans sektöründe, en düşük zam ise yüzde 7 ile Gayrimenkul ve Çağrı Merkezi  sektörlerinde oldu. Adaylar ise geçmiş yıllara oranla daha umutlu. Ankete katılan adayların yüzde 26’sı ortalamanın dışında bir maaş zammı bekliyor. Zam oranlarının yüzde 5 ila yüzde 10 arasında olmasını bekleyen adayların oranı ise yüzde 30. Bu da daha önceki yıllara göre daha iyimser bir tablo çiziyor.

Yan haklar 2018’de yükselişte
Son yıllara göre artan zam oranlarının yanında, yan haklarda da bir yükseliş görülmekte. İşverenler tarafından çalışan verimliliğini artırmak ve başarılı çalışanları elde tutmak için verilen yan haklar  2018’de de sürdürülmeye devam edilecek. Klasik yan haklara ek olarak  çalışanların kendi ihtiyaçlarına göre seçebildiği ‘’yan haklar paketleri’’ sıklıkla karşımıza çıkacak. Şirketlerin yan haklar konusundaki farkındalıklarının da her yıl artacağı öngörülüyor.

Zam Oranları
Yüzde
Zam yapılacağını düşünmüyorum
31%
%5 ile %10 arası
30%
%11 ile %15 arası
14%
%5’in altı
13%
%16 ile %20 arası
12%
Adaylar 2018 yılında daha iyimser
Zam oranları beklentisini, iş arayan adaylarına da soran Secretcv.com’un, 15 Kasım-31 Aralık 2017 tarihleri arasında yaptığı anket çalışmasına 22.500 kişi katıldı.

‘’Bu yıl firmanızdan yüzde kaç zam bekliyorsunuz?” sorusunun yöneltildiği adayların yüzde 26’sı ortalamanın dışında bir maaş zammı bekliyor. Zam oranlarının yüzde 5 ila yüzde 10 arasında olmasını bekleyen adayların oranı ise yüzde 30. Yüzde 13’ü ise zam oranlarının yüzde 5’in altında olmasını bekliyor.  Maaşlarına herhangi bir zam yapılmayacağını düşünen adayların sayısı ise yüzde 31.

25 Ekim 2013 Cuma

Basın Bültenini Keyifli ve Sosyal Hale Getirmek

Yeni Medya giderek daha ilginç ve daha çekici hale geliyor. Pek çok sosyal ağ sitesi hayatın doğal bir parçası durumuna geldi. Bize cep telefonumuz kadar yakınlar. Yani onları artık yanımızdan da ayırmıyoruz. Peki geleneksel medya kuruluşları zaten işlerinin bir parçası haline getirdikleri yeni medyayı daha iyi kullanamazlar mı? Geleneksel Medya için Yeni Medya bir tehdit olarak değil de, avantaj olarak değerlendirilemez mi?
Merhaba,

Blog girdisini bu linkten dinleyebilirsiniz.

İkinci soruyu hemen yanıtlayayım. Radyolar, televizyonlar, gazeteler, dergiler ve benzerleri zaten Yeni Medya'yı çoktan avantaja dönüştürdüler. Geçmiş programları Youtube üzerinden sosyal medyaya açan, online sürümlerine trafik çekmek için Twitter, Facebook gibi ana akım Yeni Medya organlarını yoğun olarak kullanan pek çok yayın kuruluşu var.

Peki yenilikler bitti mi? Yani daha iyi bir yeni medya kullanımı için yapılabilecek bir şey kalmadı mı?

Tabi ki var. Öncelikle Yeni Medya ölçümleri ile elde edilen veriler değerlendirilip gelecek adımlar ona göre tasarlanabilir. Yeni medya ölçümü sonuç odaklı adımların atılmasını kolaylaştırır çünkü yaptıklarınızın karşılığında oluşan trafiği açıkça görebilirsiniz. Yani geri dönüş verisi kolayca alınabilir. Hangi tür yayınların daha çok ilgi çektiği, yorum aldığı, beğenildiği bilgisinin yanında, hangi saatlerde daha çok ilginin olduğu dolayısıyla ilgi çekmek için yayınlanacak içeriğin ne zaman yayınlandığında daha çok kişiye ulaşılabildiği gibi bilgiler yeni medya sayesinde anında alınabilir. Dolayısıyla bu verilere bakılarak daha iyi bir eniyileme yani optimizasyon gerçekleştirilebilir.

Teknoloji ile ilgili blog yazdığım için sağolsunlar, halkla ilişkiler (PR) firmalarından bol miktarda basın duyurusu alıyorum. Bu basın duyuruları için söyleyebileceğim tek şey, hayatımda gördüğüm en sıkıcı metinler oldukları. Genellikle kuru bir tanıtım metni ve ekinde bir iki görsel. Tamam, bunlardan iyi bir haber yapılabilir. Sonuçta bütün materyal hazır halde bilgisayarınıza geliyor. Teknolojik konuları bu kadar sevmeme rağmen, bu bültenlerin kaleme alınış ve sunuluşundan bu kadar sıkıldığıma göre, kim bilir bu işi profesyonelce yapan gazeteciler, durmadan gelen basın bültenlerinden ne kadar yılıyorlardır. Oysa biraz Yeni Medya baharatı kullanılarak bu bültenler ilgi çekici ve anında paylaşılabilir hale getirilebilir. Nasıl mı?

Tanıtım yapan ajanslar, iyi kötü iletişim eğitimi almış, meslekten personel çalıştırıyor. Fazla masrafa girmeden, bir yapım ekibi ve techizatı kurup bu bültenleri bizzat firmaların temsilcilerine anlattırıp ürünleri de yakın çekimler ile tanıtsalar ve bunu en fazla 5 dakikalık bir zamana sığdırıp, YouTube gibi bir görüntü paylaşım sitesine koysalar nasıl olur? 1080p kalitesinde görüntü yüklense, bundan, gazeteler ve gazetelerin web siteleri, televizyonlar, online haber siteleri ve tabi bloggerlar kolayca yararlanıp, haber olarak ya da destekleyici görüntü halinde kullanabilir, paylaşım yapabilirler. Olmayacak bir şey mi? Halkla İlişkiler ajansları basın bültenini bu hale getirdikten sonra, dilerlerse yanında hazırladıkları metin ve görselleri de yollasınlar hobi olarak, karşı değilim.

Sanırım soğuk ve asık suratlı basın bültenleri yerine, ürün veya hizmeti duyurmak için, vurucu ve etkili bir kısa film çok daha iyi ve Yeni Medya destekli olur.

İyi günler dilerim.


Ses kayıdının arkasında çalan parça, Strauss'un - Blue Danube isimli eseri olup, açık lisanslıdır Youtube ses kütüphanesinden alınmıştır.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Uzaya Giden Türk'e Ne Denir?


UFO uzaya Türk gönderecek malumunuz.

Bu kapsamda #UZAYAGİDENTURKENEDENİR hashtagi ile bir yarışma düzenlenmiş.

Bana sorarsanız: "güle güle, yolun açık olsun" denir ama hani Amerikan olana Astronot, Rus'a Kozmonot falan deniyor ya, "bizimki ne olur?" diye bir yarışma. Katılım için sınırlama yok hadi siz de bulup Twitter'da yollayın bir şeyler.

Aşağıda basın bülteni var.

--------- ---------



BİR TWEET AT, 10 BİN TL’Yİ KAP!

#UZAYAGİDENTURKENEDENİR

1 Nisan 2013 günü “UFO Beni Uzaya Götür” kampanyası kapsamında belirlenen uzaya gidecek ilk Türk’ün şimdi de ünvanı belirleniyor. Sosyal medyada büyük bir yarışma başlatan UFO, #uzayagidenturkenedenir hashtag’i ile twitter’dan isim önerileri toplayacak.

Twitter’dan paylaşılacak isim önerileri, Fatih Portakal, Cengiz Semercioğlu, Geveze ve Bonbon Funda ve Cenk Babaeren gibi ünlü jüri üyeleri tarafından değerlendirmeye alınacak. Jüri tarafından birinci seçilen önerinin sahibi, firma tarafından 10 bin TL. ile ödüllendirilecek.

İngilizce’de astronot, Rusça’da kozmonot, Çince’de taykonot olarak adlandırılan “uzay insanı”nın ünvanı, #uzayagidenturkenedenir hashtag’i ile başlatılan yarışma ile belirlenecek. Yarışma sonucunda, tanınmış televizyoncu, gazeteci ve radyocular arasında yer alan Fatih Portakal, Cengiz Semercioğlu, Geveze, Bonbon Funda ve Cenk Babaeren gibi isimlerden oluşan jüri üyeleri, en iyi öneriyi seçecek ve artık bizim de uzay insanına seslenecek bir kelimemiz olacak.

15 Eylül 2013 tarihinde sonuçlanan yarışmanın talihlisi, 25 Eylül 2013 günü https://www.facebook.com/ufokurumsal?fref=ts ve https://twitter.com/ufokurumsal sayfalarında açıklanacak.

Sınırsız isim öner, kazanma şansını artır…

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup 18 yaşından büyük herkesin katılabileceği yarışmada Türkçe olan, dini ve siyasi amaçlara hizmet etmeyen, sakıncalı ve zararlı nesne, oluşum gibi kavramları çağrıştırmayan ve genel ahlak kurallarına uygun olan öneriler jüri tarafından değerlendirmeye alınacak. Herkesin istediği kadar isim önerisi paylaşabileceği yarışmada, her isim yeni bir şans demek olacak. Kriterlere uygun olan tüm önerilerin değerlendirileceği yarışmada jürinin seçtiği ismin birden fazla kişi tarafından önerilmiş olması durumunda, seçilen ismi ilk tweet atan kişi ödül olmaya hak kazanacak.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Sosyal Medyanın Yükselişine Bir Örnek

Turkcell Sosyal Medya'ya önem veriyor. Bloggerleri, etkinliklerine çağırıyor. Hatta bloggerlara yönelik etkinlikler yapıyor. Sosyal Medya gücü iyi anlaşılabilirse, ancak bu derece önem verilir. Bu nedenle Turkcell'i tebrik etmek lazım. Sosyal Medya'nın gücü biraz da doğasından geliyor. Blog yazıları öncelikle birinci elde yazanın yüzyüze tanıdıkları arkadaşları, aile bireyleri ve dostları tarafından okunuyor. 50-100 kişilik bir kitle sözkonusu olan. Ancak bu kadarla kalmıyor. Bu okurların bir kısmı yazıları tanıdığı diğer arkadaşlarına tavsiye edebiliyor. Bu bir başka dalga. Çeşitli sitelerde paylaşılan (Twitter, facebook, friendfeed gibi) akışlar (feed) sayesinde sanal dosatlar bu defa blog yazılarından haberdar oluyorlar. Bu da, başka bir yönde yayılan bir dalga daha. Sonra dostların dostları haberdar oluyor. Silsile böyle devam edip, azalan dalga şeklinde de olsa gidiyor. Sizin dostunuzdan aldığınız bir bilgi, içeriğinde reklam ve tanıtım da olsa, bilinen reklam ve tanıtım yollarından daha etkili ve akılda kalıcı oluyor. Üstelik maliyeti müthiş düşük. Turkcell basın bültenlerini bloggerlarla da paylaşıyor. Bana da bu tür metinler ulaşıyor ve bloğumda paylaşıyordum. Bundan böyle bu bültenlerdeki bilgileri kendi üslubumla ve yorumlarımı paylaşmaya karar verdim. İşte bu şekilde, haberdar olduğum ilginç bir Turkcell Etkinliği'nden bahsetmek istiyorum şimdi sizlere. Turkcell 28 Temmuz 2009'da Genel Müdürü Süreyya Ciliv'in yapacağı "3G Basın Toplantısı"nı http://www.turkcellmedya.com sitesinde anında yayınlayacak. Salı 10.00’da Turkcell Tepebaşı Plaza Konferans Salonu’nda yapılacak etkinliği dilerseniz bilgisayarınızdan izleyip 3G hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Tanıtımda, fiyatlar da açıklanacağı için, büyük miktarda internet kullanıcısının dikkatleri bu toplantıda olacak. Benim görüşüm fiyatların ADSL hizmet fiyatları ile rekabet edebilecek düzeylerde olmayacağı. Umarım yanılırım. Ya da en azından kısa zaman içinde fiyatlar rekabetçi hale gelir ve kullanıcıların işine yarar. İkinci olarak, her ne kadar kamuoyunda bir merak uyanmış olsa da 3G'nin mobil yaşamımızı ne şekilde etkileyip sarsacağı konusunda bir netlik oluşmuş değil. Umarım Sayın Ciliv bu konuda da gerçekten "tamam işte budur" dedirtecek açıklamalar yapar. Sağlıcakla kalın.

3 Temmuz 2009 Cuma

Turkcell Bloggerları Ağırladı

‘Turkcell 3G Blogger’ partisinde
bloggerlar 3G’yi inceledi
30 Temmuz’da Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda 3G hızını ve kalitesini yaşatacak olan Turkcell, 2 Temmuz Perşembe günü 60 bloggerın katıldığı bir parti düzenledi. Partiye katılan blog yazarları Turkcell’i ve 3G uygulamalarını yakından tanıma şansını yakaladı. Turkcell’in Beyoğlu Tepebaşı’ndaki Genel Müdürlük binasının çatısındaki Boğaz ve Haliç manzaralı VIP Cafe’de gerçekleşen parti, saat 18.30’da başladı. Gecede bloggerlar, 3G teknolojisi hakkında kafalarına takılan sorulara cevap bulurken, yeni uygulamaları da yakından test etti. Samimi ve sıcak bir ortamda teknoloji, sohbet ve eğlence dolu bir akşam yaşayan parti saat 22.30’da sona erdi. Partinin resmi blogu: http://turkcell3g.wordpress.com Flickr fotoğrafları: http://www.flickr.com/photos/39581834@N06/ Basın Bülteni olarak yayınlanmaktadır. Alp SOLAK MESE İletişim Danışmanlığı A.Ş. tarafından yollanmıştır.

Cenneti Pahalıya Satmak

Datça: Turizmin Cehennemi mi Oluyor? Datça'da bir evimiz var. Dolayısıyla yazları zamanımızı burada geçiriyoruz. Eskiden (5-10 yıl kadar...