işyerinde psikolojik baskı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
işyerinde psikolojik baskı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2007 Salı

Mobbing

Mobbing, işyerlerinin ve çalışanların korkulu rüyası. Tabi kurbanı olunca ne olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Bazen dosdoğru bir girişim değil de kötü bir bakış, bir tavır bile moralinizi bozmaya yeterken butür davranışlar sistemli olarak üzerinize yönelirse ne yaparsınız?
Her ne kadar adı "mobbing" (Latince: mobile vulgus - kararsız kalabalık) gibi yabancı dilden dilimize girmişse de kendisi aslında toplumumuzun pek de yabancı olmadığı "Bizans Oyunları"ndan başka bir şey değildir. "Mobbing de nereden çıktı?" diyorsanız linke tıklayıp bakabilirsiniz.
Bir tür psikolojik saldırı olan mobbing her ne kadar çok gerilere götürülebilecek kökleri bulunsa da kavram olarak 40-50 yıldır farkına varılmıştır.

"Yerçekimi" gibi adı konulana kadar varlığı hissedilen, ancak ne olduğu bir kavram ile ifade edildikten sonra kafalara dank eden bir durumdur.

Aslında canlıların doğasından gelen hükmetme, ezme, yenme ve yoketme (kısaca kendi neslini sürdürmek de denilebilir) güdüsünden kaynaklanmakta en azından bu güdünün kışkırtmasıyla can yakmaktadır desem sanırım yanlış olmaz. Bir de bunun yanında entrikalar işin içerisine giriyorsa, artık ölümlerden ölüm beğenin.

Aslında en umut kırıcı olan yanı, birarada yaşamakta olan hayvan gruplarında görülen bir davranış şeklinin günümüzde mevcut ekonomik yapı ve iş dünyasında kendisine yer bulabilmesidir.

İşyerinde emirleri veren kişi kurban'a karşı baskı uygulayabilir. Genellikle bir kısım çalışan bu duruma destek verebilir. Böylece ortaya kurbana psikolojik baskı uygulamaya başlayan bir çetecik çıkıverir. Baskıyı başlatan illa patron olmak zorunda da değildir. Bir başka bölüm yöneticisi, partner, beraber çalışılan bir kimse hatta işyerinde en alttan en üste kadar çalışanlardan herhangi biri de planlı - plansız bu tür bir girişimi başlatabilir. Her nedense bu yapılanlar doğal görülebilir. Hatta bunun o kadar doğal karşılanır ki kimse yapılan kötülüğün farkında bile olmayabilir.

İşin kötü yanı bu tür bir davranış karşısında bazen yapacak fazla bir şey olmamasıdır. Bu konularda yeteri tecrübeye sahip değil yada yufka bir yürek sahibiyseniz işler daha da kötü gidebilir. Bir iki yanlış adım karşınızdaki çetenin elini kuvvetlendirebilir.

Peki neler yapılabilir?


Öncelikle sinirlerinize hakim olun. Karşı taraf fevri bir hareketnizi dört gözle bekliyor olabilir.

Çalıştığınız ortamda sizi sevenler ve destekleyenler olsa da onlardan bir adım ötesini yani sizin için şahitlik yapmalarını beklemeyin. Eğer işlerini kaybetmeleri söz konusuysa kolayca yüz çevirebilirler.

Küçük bir ses kaydedici işinizi kolaylaştırabilir.

Eğer mahkemede ikna edici bir savunma yapmak istiyorsanız başınıza gelenleri ispat konusunda ses kayıtları etkili olabilir.

Size verilen emirleri mümkünse yazılı olarak almaya çalışın. Bu tür bir dokümantasyon çok işinize yarar.

Üst seviye yöneticilerinize durumu zaman geçirmeden rapor edin.

Herşeyi, özellikle de işimizden olmayı gözünüze alın. Bunun için alternatifleri dikkatli ve gizli bir şekilde değerlendirin.

Psikolojik ve hukuki konularda profesyonel danışmalık alın.


Çevrenizdieki ve iş ile ilgili olarak ilişkide bulunduğunuz güvenebileceğiniz dostlarınızla durumunuzu paylaşın (çok dikkatli olun).

Aslında bu konuda hukuki düzenlemeleri yeniden gözden geçirmekte yarar vardır. Mobing iddiası bile mahkemece karine olarak kabul edilmeli aksini muhataplar kanıtlamalıdır. İş hukukunda güçsüz olan tarafın bu sayede yapılanların karşısında savunmasız durumu böylece ortadan kaldırılabilir.

Son olarak mobbing yapmayın yaptırmayın kimi ısıracağı belli olmayan deli bir köpeği ortaya salmaktan ve çalışma barışını baltalamaktan başka bir işe yaramaz. Bir kurbansanız bir an önce yeni bir iş bulmak için çaba harcayın.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...