bumerang etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bumerang etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2013 Pazartesi

Hayatımızı Kolaylaştıran Servisler "iGaranti"

Hep konuşulan bir şeydir Türk bankacılığının dünya teknolojisinin çok ilerisinde olduğu. Gerçekten de öyle, herhangi başka bir ülkede bankacılık deneyiminiz olduysa Türk bankalarının değerini anlarsınız o yoklukta. Garanti Bankası’nın yeni mobil bankacılık platformu iGaranti ile birlikte, bu yargımı bir kez daha haklı çıkaracak bir servis ile tanıştım iGaranti  bankacılığın mobil tarafında can bulmuş ve gelişmiş yüzü. Yani fiziksel bankayı şubeye gitme ihtiyacını neredeyse hayatımızdan tamamen çıkaran bir ürün var artık karşımızda. Bir mobil uygulama ile bankacılık işlemlerinin yanı sıra, alışveriş , QR ile ödeme ve para çekme, Facebook arkadaşına para gönderme gibi birçok farklı ve hayatımızı kolaylaştıran servisler artık hep cebimizde.

iGaranti bugüne kadar çok da kullanmadığımız QR teknolojisini hayatımıza sokmak konusunda iddialı. Çünkü ufak bir QR kodu ile para çekebilir ya da alışveriş yapabilirsiniz. Üstelik tüm kartlarınızı (sadece kredi kartı değil, ehliyet, loyalty kartlarının hepsini) iGaranti’ye kaydedebiliyorsunuz. Yani bir bakıma  telefonunuz yeni cüzdanınız. Hem de bu yeniliği tadarken kuponlar kazanıp, hediyelerin keyfini çıkarabilirsiniz. Mesela iGaranti’ye ilk girişimle birlikte anında Caffè Nero’dan kahve kuponu kazandım.  Aynı zamanda Migros, Bonubon gibi markalarla da anlaşıp kullanıcılara özel ekstra indirimler sağlamışlar.

Yenilikler de bununla bitmemiş. Bugünlerde birçok firmanın yapmaya çalıştığı ama başarısız olduğu sesle yönetme işini iGaranti çözmüş. Bankacılık işlemlerinizi telefona konuşarak yapabiliyorsunuz, özellikle araba kullanırken birisine para göndermek için çok yararlı olacağı kesin.

iGaranti hayatımızdaki sosyal platformların da önemini anlamış olacak ki Facebook üzerinden para gönderip almayı da özellikleri arasına eklemiş..  Sadece Facebook değil, Foursquare’de check in yaptığınızda, çevrenizde bir iGaranti kampanyası varsa size bildirim göndererek haber vermesi çok hoşuma gitti. Sosyal platformlardaki fotoğraflarda etiketlendiğimizde nasıl anında bildirim alıyorsak iGaranti ile para gönderip aldığımız her işlemin bildirimi de anlık.

Alışılmışın dışında iGaranti para  biriktirmek için kullanıcılarını teşvik ediyor. Harcamalarımın takibi ile ay sonuna kadar ne kadar param kalacak, önümüzdeki ay ne kadar param nereye harcanacak tahmin edebiliyorum.  iGaranti, uygulamanın içine şimdi biriktir diye bir tuş yapmış, aklınıza geldiği anda paranızı kumbaraya atmış gibi belirlediğiniz tutarı bir tuşla biriktirebiliyorsunuz. Harcamak için ise  tek tuşla geri aktarıp ,istediğiniz an paranızı kullanabiliyorsunuz.

Son olarak çok şükür denemek zorunda kalmadığım ama çok takdir ettiğim bir uygulamaları daha var. Malum bu kredi başvurusu işi çok tatsız. Uygulama sayesinde kredi başvurusunu tek tıkla yaptığınız gibi kurye ile başvuru formları vs evinize geliyor (daha doğrusu verdiğiniz adrese).

Ola ki uygulamayla ilgili bir sorunuz var. iGaranti’ye sor diye bir müşteri iletişim platformu var. Sosyal mecralardaki tüm kanallardan kendilerine ulaşabiliyorsunuz. iGaranti günün olanaklarını ve teknolojisini çok iyi görmüş, kullanıcı kolaylığını ön plana çıkaran çok şık bir uygulama olmuş. Geleceğin bankacılığının nasıl olması gerektiği konusunda da bize ipuçları sunmuş.

iGaranti’yi hemen indirmek için tıklayın.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

27 Kasım 2013 Çarşamba

Blogu Hangi Serviste Açmalı?


Eğer yazı yazmayı ve düşüncelerinizi başkalarıyla paylaşmayı seviyorsanız Blog yazarı olabilirsiniz. Pek çok konuda yazabilirsiniz. Eğer verdiğiniz bilgileri arayanlar varsa, blogunuz ilgi çekebilir. Bazen kimse aramasa da bir şeyler paylaşmak sizi rahatlatabilir. Böyle durumlar için de Blog tutmak güzel bir çözümdür. Peki blog servislerinden hangisini kullanmalı?
Eğer yazıyı benim sesimden dinlemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Merhaba,

Gerçekten blog yazmak için o kadar fazla yer seçeneği var ki, insan nerede yazacağını şaşırabilir. O halde mevcut blog servislerinden en çok tercih edilenleri sıralamaya çalışalım (bazı blog servisleri).


Ülkemizden başlayacak olursak, Blogcu iyi bir başlangıç noktası sayılır. Ülkemizdeki ilk blog servislerindendir. Kullanımı kolay ve Türkçe desteği var. Ancak içeriğinize dikkat çekebilmek için fazlaca bir yardımı olduğu söylenemez. Sosyal ağlarda paylaşım imkanları ile okunurluğu artırma şansınız var. Yani büyük oranda okunurluk için iş, sizin çabanıza kalıyor. Servisin giriş sayfasında görünmeyi başarabilirseniz, biraz daha çok şansınız var. Kendi alan adınızı alıp, bu blogunuza bağlamak için pek fazla şansınız yok. Dolayısıyla blogunuzu günün birinde kendi alan adınız altında yayınlamanız burada pek kolay olmayabilir. İçeriğinizi bir başka servise taşıyabilmek için bir seçeneğiniz de yok. Dolayısıyla burada başlayıp sonradan fikir değiştirirseniz içeriğinizi aktarmak için fazla bir kolaylık beklemeyin.


Milliyet Blog. Milliyet gazetesinin blog servisi. Basit bir görsel ve yazınız. Paylaşabileceğiniz bunlardan ibaret Son derece kolay gibi görünen bir kullanımı var. Ancak hepsi bu. Tasarım, değişiklik, esneklik, içerik taşıma gibi konularda hiç kullanıcı desteği yok. Tek faydası, gazetenin yönlendirdiği trafik sayesinde, nispeten kolayca okur bulabilmeniz. Buna karşılık gazete web sayfasına çektiğiniz trafik, arama makinesi optimizasyonu açısından gazetenin daha çok işine yarıyor.


Wordpress oldukça geniş imkanları olan bir blog servisi. Burada açtığınız blogunuzu kolayca Türkçe kullanabilirsiniz. Dilerseniz, kendi alan adınızı da alabileceğiniz gibi, tamamen bağımsız ama yine Wordpress yazılımı kullanarak bir yer sağlayıcıda bulundurma açısından Wordpress'den bağımsız, blog servisinizi kullanabilirsiniz. Temalar açısından son derece zengin pek çok seçeneği var. Gazete'den tutun, şirket sitesine kadar çevirebileceğiniz esnek bir yapısı var. İçeriğinizi kolayca başka blog servislerine aktarabileceğiniz gibi başka blog servislerinden de wordpress'e içerik aktarmanız mümkün. Dolayısıyla içeriğinizin bir yedeğini güvenli bir yerde tutabilirsiniz. Özellikle kendi içerik yönetim sisteminize yönelik, düşük bütçeli bir proje gerçekleştirmek istediğinizde bu servis blog olarak hizmet vermenin ötesine geçip, çok daha geniş bir alanda kullanılabilecek bir hale geliyor. Ayrıca istatistik olarak da oldukça detaylı veri sağlıyor. Böylece ziyaretçilerinizin nerelerden geldikleri, ne aradıkları, konusunda bilgi veriyor. Sonuç itibariyle oldukça iyi ve pek çok kullanıcının tercih ettiği bir servis. Üstelik, istediğiniz zaman Wordpress'e geçiş yapabileceğinizden "en başta seçmedim" diye üzülmenize de gerek yok.


Tumblr bir diğer blog servisi. Kullanımı oldukça basit. Fazla tema seçeneği yok. Ancak, temalar ile oynayıp kendinize özgü bir tema yaratmanıza imkan tanıyor. Kendi alan adınız altında kullanıma elverişli. Dolayısıyla bir gün blogunuzu yeterince geliştirdiğinizi düşündüğünüzde kendi alan adınız ile yayına geçmek son derece kolay. Diğer servislerle içerik transferi konusunda imkanları var. Genellikle fazla yazmayıp, görsel içerik paylaşmayı tercih eden kullanıcıların sevdiği bir servis. Ancak yazı ağırlıklı paylaşımlara da açık. Sosyal ağlar ile bağlanabilme kabiliyeti yüksek. Instagram gibi görsel içerikli sosyal ağlardan, içeriği direk olarak Tumblr'a gönderip, anında blogunuzda yayına almak mümkün. Akıllı cihazlarda kullanılabilen uygulamaları da mevcut. Arama makinesi optimizasyonu konusunda biraz tecrübe gerektiriyor. Yahoo tarafından kısa bir süre önce satın alındı.


Blogger Google tarafından desteklenen blog servisi. Türkçe desteği de var. Ancak mobil uygulaması Türkiye'ye açık değil. Dolayısıyla Android telefonunuzla kolay içerik gönderimi yapmanız bir anlamda engellenmiş. Tema desteği oldukça geniş. Sistemin kendi temalarını kullanmak ve değiştirmek mümkün. Bunun yanında kendi temanızı geliştirmek ya da başkalarının yaptığı temaları kullanmak da mümkün. İçerik girmek son derece kolay. Oldukça esnek. Blogunuzun görselliği konusunda sonsuz seçenek var. İçeriklerinizi dışarı aktarmak, dışarıdan içerik almak mümkün. Kendi alan adınızı kullanmak da son derece kolay. Google arama makinesinde neredeyse anlık olarak indeksleniyor. İstatistikler konusunda da son derece iyi desteğe sahip. Dolayısıyla arama makinesi optimizasyonu diğer servislere göre daha kolay. Bir süredir Google blog servislerinin önemini düşürdüğünden beri pek geliştirilmiyor. Ancak servis kapatılmıyor da. Gün gelir, blog servisleri yine yükselen değerler arasına girerse durum değişebilir. Mevcut haliyle de güzel bir servis.

Alan adı yıllık 20 lira civarında bir maliyet getirir. Eğer bir hosting firmasından yer alıp, kendi blogunuzu burada tutmazsanız tüm ödemeniz gereken bedel bu kadar olabilir. Alan adı almadan devam da edebilirsiniz. O durumda hiç bir parasal maliyeti olmayacaktır. Eğer günde 10 bin okuyucuyu blogunuza çekmeyi başarabilirseniz Google reklam programına katılmanız halinde, güzel reklam geliri elde edebilirsiniz. Bunun yanında Hürriyet gazetesinin Bumerang platformu üyesi olup, tanıtımları blogunuzda yayınlayabilirsiniz. O da bir ölçüde blogunuzun masraflarının bir kısmını karşılamada yardımcı olabilir.

Daha pek çok blog servisi var. Onları da inceleyip tercihinizi yapabilirsiniz. Ancak hepsinden önemlisi, ilgi çeken, aranan içerik oluşturmayı becerebilmektir.

İyi günler dilerim.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...