Hedef etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hedef etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2017 Pazartesi

Hedef Neden Önemlidir


Tuvaletlerde pisuvara eklenen kara sinek resmi etrafı kirletmemeye yardımcı olur malumunuz. Aslında erkeğe hedef göstermektir o küçük sinek. Sineksiz pisuvarda nereye nişan alacağına karar vermek güçtür. Çeşitli farklı tasarımlardaki pisuvarlar eğer doğru açı ile nişan alınmadığında istenmeyen sıçramalara ve kirlenmelere neden olabilirler. Bu nedenle küçük bir sinek bu defa mide bulanmasına değil aksine önlenmesine neden olur.

Büyük ihtimalle avcı-toplayıcı dönemimizde hedeflere odaklanan erkek atalarımız daha iyi avlar yaptılar. Bunun sonucunda kabileye elleri dolu dönen erkek üyeler dişilerin daha çok dikkatini çekmiş olmalılar. Böylece hedef gözeten ve bu hedefleri vurmada başarılı olan erkeler nesillerini diğerlerine göre daha kolay devam ettirmiş olabilirler. Nesilden nesile aktarılan ve giderek güçlenen bu özellik günümüzde artık çoktan avcı-toplayıcı yaşam sitilinden vazgeçmiş olsak da hayatımızı etkiliyor.

Popüler kişisel gelişim önerileri ile dolu olan kitaplarda genellikle bahsedilen konulardan biri de bir hedefe odaklanmak üzerinedir. Örneğin, "Hayatta başarılı olmak için, ulaşılması güç bir hedef belirleyin, daha sonra da hayatınız boyunca o hedefe ulaşmak için çaba gösterin" gibi. Bir insanın başarılı olması beyninde çeşitli kimyasalların salgılanmasına neden olur. Beyin başarıyı ödüllendirir. Kendini mutlu eder. Bu durum bir tür madde bağımlılığına neden olabilir. Daha çok başarı elde etmek ve daha çok ödül peşinde koşmak dayanılmaz bir istek haline gelebilir. Ancak tüm madde bağımlılıklarında olduğu gibi zamanla beyinde üretilen madde miktarının aynı kalması, elde edilen mutluluğun azalmasına neden olur. İstenilen mutluluk derecesine erişememek de genellikle bunalıma ve endişeye neden olur.

Hedefler koymak ve onları gerçekleştirmek önemlidir elbet. ancak en az bunun kadar kendini gerçekleştirmek de önemlidir. Daha iyi bir insan olabilmek için çabalamak kendini mükemmelleştirmek için elinden geleni yapmak ve benliğini yüceltmek bir insanın mutluluğunun anahtarı olabilir. Üstelik bu yolculuğun en önemli özelliği ve keyfinin bitmemesinin yegane nedeni hedefin ütopik olmasında yatar. Ne kadar iyi olursanız olun daha iyi olmamanız için bir sınır bulunmamaktadır. Önemli olan bu yolda yolcu olmaktır. Yol hiç bitmese de.

Gördünüz mü, yalancı bir sinek bizi nereden nereye getirdi?


20 Eylül 2011 Salı

Hedefiniz olması her şey anlamına gelir mi?


Hani şu kişisel gelişim kitaplarında ya da seminerlerinde çok kullanılan bir söz vardır. "Hedefiniz yoksa bir yere varamazsınız".

Doğru hedefi olmayan biri kafası kesik tavuk gibi oradan oraya saçma bir rota çizecektir. Amacınız yoksa hiçsiniz!

Yahu iyi ama şu gelmiyor mu hiç aklınıza? Ya o seçtiğiniz hedef yanlış ise?

Tekrar yazalım: "Hedefiniz yoksa bir yere varamazsınız! Ya hedefiniz varsa ama yanlışsa?"

Örneğin, hedefiniz, tüm tarımsal zararlıları yok ederek, tarımsal üretimi artırmak ve daha çok insanı doyurmak. Güzel bir hedef değil mi? Bunu gerçekleştirirken bilmeden kullandığınız tarım ilacı milyonlarca insanı 10-20 yıl içerisinde kanser ile tanıştırdı. Oh ne ala hedef gerçekleşmesi!

Hedefiniz benzer alternatifleri olan bir hizmeti pazarlamak olsun. Fiyatınız ve hizmetiniz alternatifler ile neredeyse aynı. Ancak siz bunu göre göre tüketiciyi salak yerine koyup, biraz da oligopol piyasasına güvenip sizden fersah fersah ilerideki rakibinize rağmen satış yapmaya çalışıyorsunuz. Hedefiniz doğru belki ama ona nasıl ulaşacağını bilmeyen yönetim kurulunuz bir yıl sonra sadece yatıştırıcı kullanan bir dolu satış personeline sahip ama hedefine ulaşamamış bir şirketi yönetiyor olacak.


Böyle durumlar için Teksas'lıların harika bir çözümü var! Bir ahırın kapısına gelişigüzel ateş edilir! Daha sonra kapıdaki her bir deliğin çevresine delik merkezde kalacak şekilde hedefler çizilir. İşte size hedefinizi 12'den vurmanın Teksas usulü! (bu örneği "Aristoteles İle Bir Karıncayiyen Washington’a Gider" isimli kitaptan aldım).

Bir de göreli olarak yanlış ve doğru sayılabilecek hedefler var. Birine göre doğru olan bir hedef diğeri için ölümcül olabilir.


Hitler'in hedefleri vardı. Eğer istediği gibi gerçekleştirebilseydi, şimdi onu bu şekilde hatırlamayacaktık şüphesiz. Belki de onu Büyük İskender gibi yazacaktı tarih kimbilir? Yine de sizce izlediği yol doğru muydu? Onun sayesinde kin dolu bir insan topluluğu hala aynı şiddeti başka insanlara yansıtmıyor mu? Tek bir ırkın hakim olduğu (ari ırk) dünya nasıl olurdu? Hele ki tüm insan ırklarının Afrika kökenli olduklarını öğrenmiş olduğumuz (hepimiz kardeşiz!) günümüz bakış açısından daha da garip olmuyor mu? Demek ki hedefiniz için, bilgi birikiminizin de yeterli olması gerekiyor. Hitler, keşke sanatta başarılı olsaymış.

Evet, hedefi doğru saptamak önemli. Ancak bunu dünyada becerebilecek kaç birey var ki?

Sadece 100 yıl önce 1,5 milyar insan dünyayı kaplıyordu. Şimdi ise bu sayı 7 milyara dayanmış durumda.

İnanın yanlış hedefleri olan birkaç milyon insan beni çok korkutuyor hem de çok! :)

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...