10 Ağustos 2010 Salı

Datça, Yeni Cazibe Merkezi



Bu sene Datça daha bir kalabalıktı. Gerçi Temmuz ayının en civcivli zamanında Ramazan öncesi bu kalabalığa neden olabilir ancak sanki bir şeyler değişmiş gibiydi. Aslında bunu bekliyordum. Bu kadar güzel bir yurt köşesinin bir gün gelip de geniş kitleler tarafından bilinmemesi mümkün müdür?

Datça Ankara arası mesafe yaklaşık 750 kilometre. Yolun büyük bölümü duble yol. 15 yıl kadar önceki Marmaris - Datça yolu ile karşılaştırıldığında şimdiki otoban kıvamında kalan bir son kısım var ki kimi sürücülere zorlu gelebilir. Sürat sınırlamalarına uymak kaydıyla 9-12 saat arasında gidilebiliyor.

Artık şehir haline gelmiş olan Marmaris'i Datça yolundan yukarıdakine benzer şekilde görme imkanı olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Ancak Datça'nın deniz manzarası da bir harikadır!
Belediyenin yaptırdığı 2-2,5 kilometrelik sahil yürüyüş yolu da keyifli ve sağlıklı zaman geçirmenizi sağlayabilir.


Havası nemsizdir. Genellikle rüzgar kesilmez. Temmuz - Ağustos aylarında 20-25 gün çok sıcak olmasının dışında dayanılabilir bir iklimi vardır. İlkbaharda sevdiklerinize hediye ettiğiniz papatyaların büyük bölümü Datça'da yetişir. Papatya tarlaları ise görülmeye değerdir.


Bazılarına karadan ulaşılamayan koylarla örülüdür Datça. Koylara "bük" denir buralarda. Yukarıda karadan da ulaşılabilen Hayıt Bükünü görmektesiniz. Burada konaklanabildiği gibi, iyi yemek yemek için de birkaç yer bulabileceğinizi belirmek isterim. Aslında merkezi bir yerde kalıp günübirlik gezi tekneleri ile buraları denizden de görmek iyi bir tercih olabilir. Eski yıllarda nispeten küçük teknelerle yapılabilen bu geziler şimdilerde 100 kişiyi taşıyabilen daha büyük teknelerle yapılıyor. Ancak 10 kişi kadar bulup küçük teknelerle de günlük kiralayıp bu keyfi sürebilirsiniz.


Datça Hurması isimli palmiye türü yörede sık karşılaşabileceğiniz yerli tek palmiye türüdür. Sadece bu bitki ile değil, Badem ile bilinir Datça. Hatta ilkbahar başlarında yediğiniz çağlaların çoğu bu yöreden geliyordur. Altında çim bitmeyen, rengarenk meyveleriyle karabiber ağaçlarını da unutmamakta yarar var. Zeytin de yetişen yörenin soğuk sıkım zeytinyağları ünlüdür.










Yukarıdaki çiçek böcek fotoğraflarını uzatmıyorum ama çeşitlilik açısından zengin bir bölge olduğunu anlatabilmişimdir sanıyorum.

Yiyecek içecek konusunda da o kadar fazla alternatif var ki, gidip görmeniz lazım. Ana cadde üzerindeki ev yemekleri yapan yerlerin ekonomik ve lezzetli olduklarını aklınızda bulundurun. Limandaki ve yürüyüş yolundaki yeme içme mekanlarının İstanbul fiyatları ile çalıştıklarını akılda bulundurun. Fevzinin Yeri gibi yerlerde güzel meze ve ot-mezeleri bulabilirsiniz. Yeriniz kalırsa da balık yiyebilirsiniz. Merak etmeyin kredi kartı da kabul ediyorlar. Laf aramızda Fevzi'nin oğlu müthiş bir satıcı. Sizi o buyur ederse, masadan 12 çeşit ot mezesi ve ot köftesi yiyip balıklara geçemeden kalkabilirsiniz.

Anlata anlata bitmese de okumakla olmaz. Can Yücel'in son durak olarak seçtiği bu yer için söylenenlerden çok yaşananlar daha değerlidir. Bence gidilip görülesi ve keşfedilesi bir yerdir Datça.

3 yorum:

  1. Bu sene tatilde bizde uğradık ve sadece kahvaltı ettiğimiz gibi kaçtık ... Datçadan uzak durmak lazım bizim yaşımızdakiler... :D

    YanıtlaSil
  2. 10 sen önceki halini görseydin şimdikini takdir ederdin. Şu anda gece hayatı bile başladı sayılır Datça'da :)))

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...