8 Kasım 2025 Cumartesi

Promosyon Çöpü: Neden İşe Yaramayan Şeyleri Topluyoruz?


Hoş Geldiniz Tüketim Bağımlılığına: Broşürlerden "Aldıkça Kazan" Teranesine

Promosyon sanki bir tür madde bağımlılığı gibi. Pek bir işimize yaramıyor ama almak istiyoruz. Fuarlarda broşür, hediyelik öteberi toplamak da böyle gibi. Elinize geçirdiğiniz bir torbaya olur olmadık tonla broşür belki bir iki kalem kartvizitler gibi tonla çöpü doldurmak garip değil mi? Fuardan eli boş dönmüş olmuyorsunuz, satılan teknolojik ürünleri alamasanız da eliniz boş dönmüyorsunuz. 

Sanki bir tür "koleksiyonculuk" veya "biriktirme" (İngilizcesi: hoarding) davranışına benziyor, ancak daha hafif ve geçici bir formda. Ancak yeni bir fuarda tekrar da edebiliyor.

Böyle bir davranışın nedeni ne olabilir? Belki:

"Kazanma" Hissi ve Tatmin: Promosyon ve broşür toplamak, fuar gibi bir ortamda "bedava bir şeyler elde etme" ve "eli boş dönmeme" hissi yaratıyor olabilir mi? Bu durum, ufak da olsa bir kazanma ve ödüllendirilme duygusu sağlıyor sanırım. Yani işler beyninizin içinde dönüyor gibi. Bu, bahsettiğiniz madde bağımlılığına benzeyen anlık tatmin duygusuna çok yakın sanırım.

Toplanan broşürlerin veya kartvizitlerin ileride "bir işe yarayabileceği" veya "önemli bir bilgi içerebileceği" düşüncesi, o an için mantıklı bir hareket gibi gelebilir. Bu, aslında çok düşük bir ihtimal olsa bile, fırsatı kaçırmama (FOMO - Fear of Missing Out) güdüsü olabilir mi? Ya da bir tür takıntı hastalığı? Bir ara telsiz merakım yüzünden tonla hurda telsiz ve parçasını almıştım evde bir odada yer kaplıyorlardı. Bir te geçmeyen bir elektronik hurdası kokuları vardı. 25 yıl sonra bile bahsederken burnuma geliyor. Taşınırken hepsini attım ve o günden beri hiç biri lazım olmadı. Neden topladım ki o kadar öteberiyi?

Fuarın asıl amacı olan büyük, pahalı teknolojik ürünleri alamasanız da, o ortamdan somut bir şeylerle ayrılmak, bir çeşit ikame ödül mü oluyor? Elde edilen bu "ganimetler", harcanan zaman ve emeğin karşılığı oluyor sanki. Sonra ya bir köşede tozlanıyorlar ya da kulağından tutup çöpe atıyoruz.

Etrafınızdaki herkesin bir şeyler topladığını görmek, sizin de bu davranışı sergilemenize yol açıyor da olabilir. Bu bir sosyal norm haline gelir ve o ortamın bir parçası olmak için gerekli bir eylem gibi düşünülebilir.  Hem de herkes alıyorsa bir bildikleri vardır diye düşünüyor insan. Belki de herkes öyle düşünüyor.

Sayısallaşan dünyada, elle tutulur, somut bir nesneye sahip olma isteği de bu tür promosyonlara yönelmeyi tetikleyebilir. Basılı bir materyal veya küçük bir hediye, dijital bir dosyadan daha gerçek ve kalıcı yanılsamasına kapılıyor olabiliriz.

Aman canım fuar mı kaldı? Artık kitap fuarları görüyorum bir tek. Neyse geçelim aklımda takılı kalan diğer promosyona.

Aldıkça Kazan Teranesi

Genelde yiyecek satan orta büyüklükte franchising firmalarında olur. Hani 6 sandiviç al bir tane bizden, On pizza al bir tane de biz verelim gibi. Yahu onun yerine fiyatlarını ucuzlatın yine aynı malı satıp aynı parayı kazanın. Tüketici de bir tane bile yese daha ucuza yesin değil mi? Yok, firmalar almadığınız promosyonların peşinde olduklarından bunu yapıyor olmalılar. Bir de aslında almayı düşünmediğiniz bir süre içerisinde size fazladan ürün satmak dertleri. Bu oltalama yöntemine de çok kolay kapılıyoruz sanırım.

Telefon uygulaması ile yapıldığında daha ucuza alınabilen hamburgerlere ne dersiniz? Sanırım burada iki yan amaç var. Firma size diyor ki eğer genç değilseniz (orta yaşlılar ve ileri yaşlılar bu teknolojilere pek hakim değil) sizi istemiyorum. Zira az tüketiyor daha çok tüketecek gençlerin yerini meşgul ediyorsunuz. Satılmasını istediğim sürümü az olan ürünleri anında görüp onları ucuzlatıp tüketilmesini ve atılmasını önlüyorum. Bir de her yere açılan kahvecilere inat bedavaya yakın kahve satıp arada hamburger de satarın gelenlere diye düşünüyor da olabilirler. Bunlara da çok kolay kapılıyor olabilir miyiz?

Ürüne Bantlanan Hediyeler

Bu en dandiği sanırım. Pet şişede satılan 2,5 lt'lik meşrubattan iki tane alana yanında bir ürün logolu cam ya da daha kötüsü plastik bardak ve benzerleri. Bu da evde beş benzemez bardak döküntüsü demek. Bekar veya öğrenci evi ise dert değil de "bir düzenim olsun" diyen aile evinde gereksiz kalabalık.

Niye yazdım bunları? Çünkü aklıma geldi. Neden yazmayayım? Garip yönlerimiz var diye düşünüyorum. Belki de kökeni ilkel atalarımıza kadar dayanan acayip davranışlar. Kargaların işelerine yaramayan parlak nesneleri toplayıp yuvalarına taşımaları. Kedimin elinin üstüne elimi koyunca çekip elimin üzerine koyması (bunun alakası yok aslında kerata bana "üstünüm senden" diyor ki haklı, kölesiyiz köftehorun) Keyfi bir günde bitecek pahalı arabalar satın almak falan hep aynı garip yönlerimiz olabilir mi?

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Promosyon Çöpü: Neden İşe Yaramayan Şeyleri Topluyoruz?

Hoş Geldiniz Tüketim Bağımlılığına: Broşürlerden "Aldıkça Kazan" Teranesine Promosyon sanki bir tür madde bağımlılığı gibi. Pek bi...