5 Mart 2012 Pazartesi

Cennetten Yer Almak


Cennetten yer almak maddi bir bedel ödeyerek mümkün değildir (organik arama sonuçları ile sayfaya gelenler için kolaylık olsun diye yazdım).

Dolandırıcılar, namuslu milyonlarca para kazanma yolu varken, hem ne kadar zeki olduklarını göstermek, hem de riske girip adrenalin keyfi yaşamak için başkalarını kandırarak bundan genellikle kanun ile yasaklanmış bir gelir elde eden kişilerdir.

İnsanlar en saçma şeylere inanabilirler. Bunlar arasında güncel terimleri kullanan ve bu yolla gelir elde eden kaptı kaçtı düşünce ürünleri de vardır. Mesela bu aralar pek popüler olan "kuantum" ile başlayan ama "Kuantum Mekaniği" ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir takım yanıltıcı bilgilendirmeleri düşünelim.

Bilim gibi gösterilmeye çalışılarak birtakım düşüncelerin bilimsel olarak kanıtlanmış gerçekler gibi gösterilmesi ile cennetten yer satmanın teknik olarak fazla bir farkı yoktur.

Bu tür düşünce kıvılcımı ürünler söz konusu olduğunda, en kolay teşhis: Elle tutulur bir sonucu olup olmadığına bakmaktır. Özetle, "kelin merhemi olsa kendi başına sürer" sözünü hatırlayın. Sadece isteyerek her şey elde edilebilse bu tür düşünceleri anlatanlar bunları size anlatmaya çalışır mı? Evet falcılardan bir farkları yok!

Son söz: Sorgulamaz ve düşünce süzgecinizden geçirmeden her söylenene aldanırsanız, aldatan çok olur!

Bu yazıyı niye yazdım?

29 Şubat 2012 Çarşamba

29 Şubat


29 Şubat 4 senede bir takvime giren münasebetsiz bir gündür. Ama insan günlüğünü bu gün yazmayacak da ne gün yazacak başka?

Öncelikle Sevgili Günlük, bu gün dün başlayan kar yağışı nedeniyle kolu, bacağı kırık bir Ankara'ya uyandık. Yıllardır bu kadar yağmayan kar yüzünden işe gitmek, gelmek ayrı bir eziyet oldu. Olsun yine de beyaz bir sayfa açmak için güzel ve beyaz bir gündü.

Beyaz bir sayfa açtık mı peki? Yok neredeee? Sadece bata çıka karda dolaştık.

Günün yarısı gelince, paydos edip evlere dağıldık ama teknoloji sayesinden yarım klavye çalışmaya devam tabi.

Pinterest'e biraz baktım. Bu aralar yükselen Yeni Medya değeri. Bizim memleketten fazla bir ilgi yok henüz. Bildik sosyal medya müdavimlerini ekledim Friendfeed'den tanıdığım. Sanırım yakında Türkiye'de de patlama yapar.

Feedfloyd yerinde sayıyor. Sanki biri uluslararası, diğeri yurtiçi aynı site gibiler. Fikir, forum siteleri ile aynı aslında ama uygulama görselliği ön plana çıkardığından ve üyelik ile içerik paylaşma kolay olduğundan çılgın bir şekilde yayılma ihtimali olan bir sosyal medya uygulaması gibi geliyor bana. Bu arada Blogger temalarından ikisi neredeyse bu bahsettiğim siteler ile birebir aynı. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi? Sosyal medya denince mangalda kül bırakmayan :)) Google böyle bir fırsatı nasıl da atlamış hayret!

Yeni medya tam gaz yoluna devam, 29 Şubat gününden tüm okuyanlara selam :)

26 Şubat 2012 Pazar

Çeşitli Mikroblog Mesajlarım (3)


"Bi alet yaptım, bilgisayarı 5 dakika çalıştıracak elektrik depoluyor" yerine, "Kesintisiz Güç Kaynağı Ürettim" demek pazarlama becerisidir!
***
Harcadığı enerjinin %80'ini ısıya çeviren ampulü yıllarca ışık kaynağı olarak kabul ettirmek pazarlama başarısıdır!

23 Şubat 2012 Perşembe

İyi ve Kötü


Mutlak iyi veya kötü diye bir kavram, bildiğimiz dünyada yoktur!

Yukarıdaki resme bakın. Beyazı boyayıp siyaha çevirmek pek de zor değil. Hem de birbirinden hoş renklerle!

Biz kendimizce kavramları berraklaştırmak için mutlak iyiler ve kötüler uydurmuşuz.

Kötü kurt. Masalda kötüdür de sanki onun karnını taşla doldurup öldüren kırmızı başlıklının avcı arkadaşı ve ninesi çok mu iyidirler?

Ya kötü cadıyı fırında yakan Hansel ile kardeşi Gratel? Çok mu iyiler?

Şirinler'deki Gargamel bile o kadar kötüdür ama en azından bir kedi beslemektedir.

Uyuyan güzeldeki kötü peri bile biraz olsun insaflıdır. Ölüm büyüsü de yapsa bozulamayanını yapmaz.

İdealize ettiğimiz iyi ve kötü kavramları, bize göre siyah beyaz damalı yer döşemesi gibi belirgin olabilir.
Ancak, gerçek böyle değildir. Gerçek belki de hepimizin spektrumdaki ara renklerden biri olmamızdır.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Çeşitli Mikroblog Mesajlarım (2)

Mikro Blog sitelerinde kaybolmasın diye, aklıma esen cümlelere devam ediyorum.


Ailem çok köklüdür. Köklerimiz Adem ile Havva'ya kadar uzanır. ;)

***
Boşa yaşayıp, ölüp gidenlere acıyorum. Geride hiç bir eser bırakmamak, yok olmaktan çok daha kötü. Eser bırakanlar ise hep saygı ve sevgi ile anılacaklar. (Özellikle görsel kullanmadım. İsteyen istediği eser sahibini düşünsün okurken.)
***
Tanıdığını sandığın dostların,
Çifte kaşarlı ısmarlanıp margarinden ibaret tostların,
Hiç yoktan yüceltilen hostların,
Sıkıntısındandır böyle garip postlarım ;)
***
Fausto Papetti dinlemeyeli yıllar olmuş. Tekrar dinleyince neden yıllardır dinlemediğimi anladım :))
***
Alem curator olmuş, boşa özgün içerik aramayın!
***
Kavram ve Özlü Söz Saçmalatmaca

Böyle uyurdu Zerdüş...
The Walking Fat!
Bağcıyı yemek istiyorum üzüm dövmek değil
Ak akçe, KaraGÜL içindir.
Yorgan için pire yakmak.
SAPla Samanı, gelir gider tablosu.
Kedinin başına ne gelirse, curiosity kill the cat.
***

27 Ocak 2012 Cuma

Samsung ST200F



Samsung elektronik konusunda ciddi üretim yapan bir firma. Geçmişte özellikle optik cihazlarda iyisiyle kötüsüyle belli bir yere gelmiş olduğunu da söyleyebiliriz. Özellikle düşük fiyatlı ürünlerinin tüketici tarafından yoğun bir talep gördüğü de bir gerçek. İşte yeni Samsung ST200F fotoğraf makinesi 200 USD fiyatı (yurt dışı) ile çok özelliği makul fiyata sunan bir cihaz gibi görünüyor.

Bu makinenin en önemli özelliği kablosuz ağa bağlanıp onun üzerinden dosya paylaşımı yapabilmesi. Ayrıca bu fotoğraflarınızın İnternet üzerinde yedeklenebilmesi ve saklanması için de kullanılabilen bir özellik. 

Akıllı bir televizyonunuz (Samsung marka) olması halinde fotoğraflarınızı kablosuz ağ üzerinden televizyonda izleyebileceksiniz.

Kamera fena değil. Plastik pil giriş kapağı biraz özensiz üretilmiş izlenimi verse de metal plastik karma gövde fena görünmüyor. Renk seçenekleri de güzel. HD film çekebiliyor 720p. Ful HD çekse daha iyi olurdu tabi. 

Merceği kaliteli. Geniş açılı sayılabilir. 10x yaklaştırması var. Ekranı 3 inch boyutunda. Kontrolleri yalın ve işlevsel. 16 megapiksellik çözünürlüğü iyi. Sensörü 80-3200 ISO değerlerine kadar ulaşıyor. 

Akıllı bir telefonunuz olması halinde (markasını tekrar yazmıyorum :)) onu kablosuz bir vizör ekranı ve makine ile çektiğiniz görüntüleri sosyal medya'da paylaşan bir aygıt olarak kullanmanız da mümkün. 

"Pek yakında piyasaya çıkacak kablosuz başka makineleri beklemek istemiyorum" diyorsanız alınabilecek bir cihaz. Gelecek aydan itibaren yurdumuzda da bulabilirsiniz.

20 Ocak 2012 Cuma

Çeşitli Mikroblog Mesajlarım (Özlü Sözler)

Twitter ve benzeri sosyal medya sitelerine zaman zaman dişe dokunur şeyler yazdığımı düşünüyorum.
Bunları bir arada toplasam en azından kendi kendime arada bakıp "vay be neler yazmışım" derim diye düşündüm. Böylece biriktirmeye başladım bakalım neler birikmiş?


Bir gün esti, Twitter biraz değiştirilse Twilit (Türkçe okuyun!) olsa Tuvaletin kapısında iyi durur her halde dedim. İyi de durdu :)
***


Memleketimde "Düşünen Adam", Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesindeyken, hala olanlara şaşıran insanlara da ben şaşırıyorum :)))
***

Tamam, bozuk saat hiç bir zaman doğru saati göstermez ama en azından durmuş saat gibi değil, çalışıyor. Demek hala umut var!
***
Maddenin halleri: Katı, sıvı, gaz ve kafanın boş olması.
***


Herkes kendi laneti ile yaşar! (İster inanın, ister inanmayın bu lafı bu kupa sayesinde yumurtladım)
***
Analitik düşünerek iş görebilmeniz doğru işler yaptığınızı göstermeyebilir. Hırsızlar gayet analitik iş görür mesela :))
***
İçi evrensel doğrularla dolu bir metin sadece bir iki yerinde aksıyorsa büyük ihtimalle birileri sizi yanıltmaya çalışıyordur.
***
İnsan sevgisi (hümanizm) "bunlar insan değil!" diyen biri çıkana kadar barış nedenidir.
***

Gidecek bir yeriniz yoksa hızlı yürümeniz gerekmez. Bu durumda yürüme bantları sizin için idealdir. Böylece yollarda trafik sıkışıklığı yapmazsınız!
"Yürüme bandını nerede bulacağız?" diyorsanız parklarda belediyenin koyduğu cimnastik edevatı da olur :)

***
17 TL'ye Bluetooth Kulaklık almak mümkünken, araç kullanırken en az 1000 - 1500 liralık telefonlarla  konuşan ve bunun kendilerine gayet normal geldiği ülke, benim ülkemdir! 
***
Günden güne daha obez olmak kişisel gelişim sayılmaz.
***
Saçınızı Einstein gibi uzattığınız diye kafanızın içinin deha ışığı ile dolmasını beklemek abestir. ;)
***
Dünyaya iyi vakit geçirmek için geldik. Ancak gördük ki önce Dünyanın iyi vakit geçirilecek bir yere çevrilmesi lazım. Böylece, çalış dur...
***


Şimdilik bu kadar, başkaları da olursa yayınlarım.

Ey Eurovision Sen Kimsin?

Yapay zeka, hayatımızın birçok alanına girmeye devam ediyor. Ben de bir süredir blog yazılarımı YouTube'a aktarıyorum. Neyse ki, 10 yıl ...