16 Temmuz 2009 Perşembe

Akıllı Teknolojiler ve Akıllı Uygulamaları

Samsung Guru E1107 modeliyle dünyanın ilk güneş enerjisi ile şarj olabilen cep telefonunu çıkartmıştı. Hint pazarına yönelik olarak çıkan telefon özelliklerinin son derece sınırlı olması nedeniyle eleştiriler almıştı. Üretildiği pazar için son derece yeterli özellikleri olsa da bu ürünün ortaya koyduğu fikirle, NTT Docomo firması Solar Hybrid (SH-08A) modeli ortaya çıkmış olsa gerek.
NTT Docomo firmasının Japonya'da satılmak üzere piyasaya çıkartacağı telefonun pek çok güzel özelliği var. Telefon, 22-24 Temmuz tarihlerinde Wireless Japan 2009 fuarında görücüye çıkacak. 10 dakikalık güneş banyosundan sonra 1 dakika görüşme yapılabildiği belirtilmiş. Şarj unutkanları için güzel bir haber. Güneş enerjisi ile pil doldurmak pek önemli gelmediyse 3 inch (diagonal 7,65 cm) WVGA (geniş VGA, 480 x 854 nokta) bir ekrana, dışta yüz tanıma özellikli 8 MP CCD fotoğraf makinesine, içte cmos düşük çözünürlüklü bir kameraya, 16 GB'a kadar microSDHC hafıza kartı desteğine, 3G desteğine, su geçirmezliğe (1 metre derinlikte 30 dakika kadar zarar görmeden havuz keyfi yapabiliyor) sahip olduğunu belirmek istiyorum. Unutmadan HSDPA 7,2 Mbps hızına kadar çıkıyor. Tek kötü yanı sanırım sadece Japon piyasasına yönelik olarak üretilmiş olması. Ancak teknoloji bildik olduğundan telefon üreticileri tüm dünyaya yönelik olan modellerin üretimine gidebilirler. Bu olmasa bile Çinli doldurulabilir pil üreticileri kısa süre içerisinde kendinden kapağı olan ve piyasada satılan modellere uygun güneş enerjisi ile şarj olabilen bataryalar üreteceklerdir. Akıllı çözümlerden bahsetmeye başlamışken, Asus'un yeni akıllı telefonu P835'in son derece akıllı bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Bu yeni akıllı telefon kablosuz erişim noktası gibi çalışabiliyor. Böylece örneğin 3G ile internete bağlıyken etrafındaki tüm kablosuz ağ imkanı olan makineler bu telefon üzerinden İnternet'e bağlanabiliyorlar. Tabi üreticisi bu gibi bir kullanımda adaptöre bağlamanızı tavsiye ediyor. Sanırım bu güzel özelliği de benzeri cihazlarda yakında daha sık görmeye başlayacağız. Son olarak, Uzay Yolu (Star Trek) meraklıları için keyifli bir üründen sözedeyim. Star Trek USB Communicator. ThinkGeek sitesinden alınabilen bu güzel usb ürünü, anlık ileti ve sesli görüşme yapabildiğiniz Skype, Yahoo Messenger, Msn Messenger gibi uygulamalarda kullanılabilecek olan hoparlör ve mikrofon seti. Yukarıda da gördüğünüz üzere, bu cihaz usb kablosu hariç, Uzay Yolu (Star Trek) dizisinin ilk serilerinde kullanılan haberleşme cihazının aynısı. Size de üzerindeki delikli kapaktan şimdiki flip kapaklı telefonların ilhamı alınmış gibi gelmiyor mu? İyi bir hoparlör-mikrofon seti olmasının yanısıra, kapağı açıldığında orijinal serideki sesini çıkartıyor. Ek olarak üzerindeki düğmelere basıldığında serideki konuşmalardan pek çok sesi dinletiyor. İçlerinde Kaptan Kirk, Mr Spock da dahil olmak üzere serideki hemen hemen tüm karakterlerin sesleri var. En azından iyi bir koleksiyon parçası olmaya aday. Sitelerine neşeli bir de görüntü koymuşlar ki buraya almadan edemedim.

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Nasıl Bir Netbook Almalı?


Böyle soruların aslında hem basit, hem karmaşık cevapları vardır. Ancak son tüketici genellikle yalın cevapları sevmez. Aldı mı, bir defada en iyisini almaya çalışır. Bu nedenle basit cevabı bir tarafa koyup nasıl bir netbook alırsak ihtiyaçlarımızı en iyi şekilde karşılayabiliriz ona bakalım.

Önce kısa bir tarihçe: Asus firması 200 USD civarına bir çok kolay taşınabilir (Ultra Mobile) pc üreteceği haberini sızdırdığında 2007 yılıydı. Diğer üreticiler habere bıyıkaltından güldüler. 200 USD fiyatla satış yapmanın mümkün olmayacağını, dahası bu fiyatla maliyetleri de karşılamanın imkansız olduğunu biliyorlardı. Hem laptoplar varken, neden böyle bir maceraya girilsindi ki? 10 inch ekranlı laptopların fiyatları aynı dönemde 3000 USD civarındaydı. Çok zengin firmalarının teknolojiye meraklı üst yöneticileri dışında pek alıcıları da yoktu. Yani "ulta mobile" pcler için pazarda yeterli talep bulunmamaktaydı.


İlk üretilen EeePC, 7 inch ekran ile taşınabilir PC'den çok, ucuz sayısal fotoğraf çerçevelerini andırıyordu. Ancak daha piyasaya çıkmadan inanılmaz miktarda talep gördü. Tabi biraz gecikerek raflarda yerlerini almaya başladığında fiyatı 400 USD oluvermişti. Buna rağmen çıkan ilk modeller kapanın elinde kaldı.

Bu sırada diğer üreticiler hala inanmaz gözlerle satış rakamlarına bakıyor, bir yandan da ar-ge ve üretim bölümlerine emirler yağdırıyorlardı.

Tüm bunlar aslında Intel'in atom serisi işlemcisini çıkartmış olmasıyla yakından ilgiliydi. Düşük enerji ihtiyacı olan, az ısınan ve tek çekirdekli çağdaşı işlemcilere göre geri sayılabilecek bu işlemci 2008 yılının sonlarına doğru bir netbook çılgınlığına neden olacaktı.

Peki nasıl bir netbook almalı?

  • Alacağınız netbook için şu sıralar fiyatları düşme eğiliminde olan solid state hard disk hala lüks olduğundan normal bir 2,5 inchlik hard diski olmasında sakınca yok. 160 GB standart olmuş durumda.
  • Ekranlar 10 inch civarında. Daha küçükleri, küçük oluyor. Fiyatlarında ise önemli bir düşüş yok.
  • Dolma parmaklarınız yoksa klavyeler fena sayılmaz. Ama siz gene de almadan bir ufak deneme yapın.
  • Son zamanlarda ekran kısmında önemli bir yenilik gerçekleşti! Artık arka aydınlatmaları LED ile yapılıyor. Bu, 6 saat civarına uzayan pil ömrü demek olduğundan netbook kullanıcıları için en önemli kriterlerden. Eski tip ekranları olan netbooklar 2,5 saatten fazla pil ömrüne sahip değiller ne yazık ki!
  • Ekranlarda 11,6 inch ve dikey 720 pixele (HD standartı) çıkan modeller de var. Film izlerken biraz büyük ekran iyi olur diye düşünüyorsanız iyi fikirdir.
  • İşlemci konusunda Intel fazla seçenek sunmuyor. Bu yakında değişecek olsa da iyileşme fiyatlarda düşmeye neden olmuyorsa riske girecek bir durum şimdilik yok.
  • Tüm üreticilerin neredeyse standart olarak üzerine koydukları, webcam, kart okuyucu, usb, vga çıkış, kablosuz ağ, ethernet (kablolu ağa bağlanmak için) gibi özelliklerin yanında Bluetooth standart olarak üzerinde olmalı. Bunun en önemli yararı Bluetooth bir mouse aldığınızda ortaya çıkacak. Ek birşey olmadan kullanabileceksiniz.
  • Adaptör boyutuna da dikkat edin, sonuçta onu da devamlı olarak yanınızda taşımanız gerektiğini unutmayın.
  • Bu cihazlarda DVD sürücü olmaması konusunu aklınıza fazla takmayın. Gerçekten böyle bir sürücüye pek ihtiyacınız olmayacak.
  • İşletim sistemi genellikle Windows XP olarak geliyor. Linux dağıtımlarına da bir şans verin derim. Bu sayede fiyattan da bir miktar düşme şansınız olacaktır. Ubuntu (Linux dağıtımı) netbooklar için özel bir sürüm sunuyor. Burada ancak bu sürüm 4-7 inch ekranlı olanlar için. 8 inch üzeri için bu sürümü kullanabilirsiniz.
  • Ana hafıza konusunda üzerinde gelen 1 GB ise bunu 2 yapmamanız için hiç bir neden yok. Daha çok hafıza her zaman daha iyidir. Üstelik fiyatları da önemsiz denecek kadar ucuz.
  • Beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. Bu makinelerle günümüzün donanıma aç oyunlarını oynayamazsınız. Ancak internette dolaşır, yazılarınızı yazar, mail alıp gönderebilirsiniz. Anlık haberleşme programlarını da kullanabilirsiniz. Üstelik sevdiğiniz dizileri de bu pc kolayca gösterecektir (Tabi yüksek çözünürlüklü 1080 pixel olanları değil). 40 dakikalık dizilerde 300 MB civarında tutanları gösterirken zorlanmadıklarını söyleyebilirim.


İlla "hangi marka?" derseniz, Asus'un bu işin başlatıcısı olduğunu belirtmek isterim. Ancak bu tür pclerin hemen hepsi benzer özelliklere sahip. Bu nedenle pazarda markası ile söz sahibi olan büyük üreticilerin aynı özellikli ürünlerine fazladan marka vergisi ödemenize hiç gerek yok.

Fiyatlara dikkat edin. Çok şişkin fiyatlar piyasada yaygın. Özellikle kriz nedeniyle yavaşlayan satışlar fiyatları yukarı doğru çekme eğiliminde. Gene de 10 inch led aydınlatmalı ekranlı cihazların peşin 500 TL civarına satılabildiğini belirteyim.

Güle güle kullanın.

9 Temmuz 2009 Perşembe

Teledünya

Teledünya reklam videosunu seyredin. http://www.teledunya.com/video0... Böyle silik bir reklam kampanyası ile ne kadar abone toparlayabilirler bilmiyorum. Sloganlar şöyle "Ailecek keyifle seyrediyoruz." "Hava şartlarından etkilenmiyor" (uydu paketlerinden üstünüz demeye getiriyorlar). "75 seçkin kanal üstelik HD olanları da var". Ancak HD DVB-C alıcıları ve fiyatlarını, nasıl edinildiğini sitede ara ki bulasın.
Üstteki HD, Alttaki SD alıcıdır.
Alıcıları bildiğiniz uydu alıcılarına çok benziyor, sadece alış yapan kısmı DVB-C (Sayısal Kablo Yayını) standartlarında.
http://tr.wikipedia.org/wiki... Wikipediya imdada yetişmiş. "Teledünya"nınki nasıl bir sitedir ki bilgi yerine, bol gereksiz içerik ile dolmuş? Kanalların da diğer platformlardan hiçbir farklılığı yok, almak için bir neden yok gibi. Peki bu halde nasıl satacaklar? Sanki satış yapmamak üzere kurulmuş bir sistem gibi. Kampanyaları da var. İnternet ile birlikte pazarladıkları. Evlere şenlik. "24 aylık sözleşme imzalayıp, 1 Mbps internetle birlikte alın", diyorlar. Kim ne yapsın 1 Mbps'yi? Kampanyanızı güncellesenize! Bu arada sayısal set top box fiyatları, SD yani bildiğiniz eski TV formatı olunca 85 TL, HD olunca 210 TL civarında. Her TV'ye bir tane almanız gerekiyor. Yoksa diğer televizyonlarda sadece normal kablo tv kanallarını seyredebiliyorsunuz. Artık evlerde en az iki TV olduğu gözönünde tutulursa bir kere daha düşünüyor insan. Fazla ilgi olmayınca alıcı (Set top box) fiyatlarında düşme ve rekabet te olmuyor doğal olarak. Yapılması gerekenler, 9,5 TL ile standart kanallar sunuluyor. Ek paketler almak mümkün Şimdilik Sinama paketi var. Ancak uygun fiyatlı belgesel paketi sunulabilir pek ala, ya da kaliteli müzik videoları yayınlanan bir paket daha. Acilen reklam kampanyası gözen geçirilip site adam edilmeli.

LG ve Yeni Kullanıcı Arabirimi

LG bu defa oldukça iddialı olarak yeni telefonalar ve S sınıfı kullanıcı arabirimiyle geliyor. Biliyorsunuz telefonlarda artık yeni teknoloji ekrana dokunarak işlem yapma üzerine şekilleniyor. iPhone 3GS ile iyileştirilmiş bir modelle dokunulan telefonların pazarında müthiş bir yere sahip. Bakalım LG'nin verdiği yanıt kullanıcıları ne derece memnun edebilecek? LG "LG Arena" (LG-KM900) modelinin piyasaya çıktığı ay Avrupa'da 300.000 adet satıldığını duyurdu. Tüm bu ilginin merkezinde yeni 3 boyutlu S-Class kullanıcı arabirimi yatıyor kuşkusuz. LG bu başarının ardından konuya süphe ile yaklaşan kullanıcıları bile ikna edip kendi portföyüne çekebilmek için ilginç bir web sitesini devreye aldı. Kullanıcılar bu web sitesi aracılıyla yeni arabirimin kullanımının kolaylığını ve küçük programlar yükleyerek telefonun özelliklerini nasıl istedikleri gibi değiştirebileceklerini görebiliyorlar. Web sitesi üzerinden 3 boyutlu oyun oynayan ve birinci olanlara her hafta bir LG Arena ayrıca programı indirip kayıt olanlara günde bir LG Arena telefon hediye ediyor. Ne yazık ki sadece İngiltere'deki kullanıcılar bu promosyondan yararlanabiliyor. Sitenin adresi http://sclassui.lgmobile.com telefon promosyonundan yararlanmak mümkün olmasa da bu yeni telefon ve 3 boyutlu arabirimini test etmek ve marifetlerini görebilmek için bu siteye göz atmaya değer. Simülatör sayesinde yeni program ve oyun indirmek, internette gezinmek, müzik dinlemek gibi telefonla yapabileceğiniz herşeyi deneyebiliyorsunuz. Web sitesi kampanya süresi olan bir ay boyunca açık kalacak ve promosyon dağıtmaya devam edecek. Kampanya 7 Temmuz'da başladı. Henüz ülkemizde satışı başlamamış bu modelin gelmesini merakla bekliyoruz. LG Türkiye web sitesi adresi http://tr.lge.com.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Bir Gün İnekler

İneklerin bir gün gelip de konuşup, yazıp, düşünüp kendileri olmanın farkına vardıklarını düşünün. Öyle yakın bir gelecek değil, şöyle 100 bin yıl kadar sonra gerçekleşsin. Olur mu olur.
İnek toplumu, uzun süre tecrit edilmiş bölgelerinde yaşadıktan sonra binlerce yıl boyunca insanlar nedeniyle yaşadıklarını protesto eden bir deklarasyon yayınlar. Şimdi neleri bildirdiklerini aşağıya alıyorum.
Özgürlük Deklarasyonu
İnsan toplumunun yöneticileri ve bireyleri, Sizler, binlerce yıl atalarımızı eşi benzeri olmayan (en azından bizim tarihimiz açısından) bir şekilde, planlı, bilerek ve isteyerek esir ettiniz, akla hayale gelmedik yöntemlerle daha verimli olmamız adına bizlerin genetik yapımızla oynadınız. Bu da yetmedi, etimiz ile beslendiniz. Planlı olarak türümüzün bireylerin yetiştirip yok ettiniz. Üstelik popülasyonunuzun sayısının kat kat fazlasına bu zalimliği yapmaktan hiç çekinmediniz. Bizleri kendiniz için varolmuş canlılar olarak gördünüz. Bunu kendi tarihinizde "SOYKIRIM" olarak adlandırsanız da bizlere karşı çekinmeden uyguladınız. Türünüzün belli kesimlerde türümüz kutsal kabul edilip saygı duyulsa da diğer insan toplumlarında tarihiniz boyunca hep et olarak metalaştırıldık. Özellikle 20. yüzyılınızdan sonra atalarımızı, zincir lokantalarda hamburger denilen ekmek arası bir yiyecek halinde 1000 yıl önceye kadar müthiş rakamlarda tükettiniz. Bütün bunlar yetmezmiş gibi arenalarınızda atalarımızı şişleyerek öldürdünüz. İzleyicilerinizin çılgınlar gibi eylendiklerini gösteren tarihi dökümanterleriniz, arşivlerimizin en korkulu vahşet parçaları oldular. Çocuklarınız, bizim çocuklarımızı beslemesi gereken can sıvımız (siz süt diyorsunuz) ile büyüyüp serpildiler. Hepsi daha sonra etimizi de yediler tabi ki. Genetik olarak benzerliğimiz %80 olmasına karşın bizi bu kadar kolay tüketmenizin altında aslında birbirinizi de kolayca tüketebilecek geçmişe sahip korkunç yamyamlar olmanıza bağlıyoruz. Bu eğiliminiz bizleri beslerken de aklınıza gelmiş olacak ki, bizlere de kendi akrabalarımızın artıklarını yıllar yılı yedirdiğiniz arşivlerinizde kayıtlıdır. Deli dana hastalığı sizin türünüzü tehdit eder hale gelene kadar bizi birbirimize yedirtmek garip gelmemiş, korkunç varlıklarsınız. Türümüz için hala ciddi bir tehdit unsuru olan sizlerden ancak, arındırdığımız kendi bölgelerimize sığınarak kurtulabildik. Halen evrimleşememiş olan pek çok gelişmiş yaşam türünü yiyecek olarak tüketmenize dayanamıyoruz. Sizler dünyada yaşayan gelmiş geçmiş en korkunç avcılarsınız. Bizlerden uzak olmanız için her türlü önlemi almış olsak da, barışçı türümüz için en büyük tehdit olan sizlerden uzak olma zorunluğu türümüzün varlığını ve seyahat özgürlüğünü sınırlıyor. Size, sizin silahınızla değil, kendi korumaya yönelik yöntemlerimizle önlem almaktan başka birşey yapmasak da türümüzü tehdit etmeniz halinde en şiddetli yöntemlerimizle karşı koyacağımıza emin olabilirsiniz. Bizlerden sonsuza kadar uzakta olmanız ve öyle kalmanız dileğiyle. Bilinçli inekler toplumu.

3 Temmuz 2009 Cuma

Turkcell Bloggerları Ağırladı

‘Turkcell 3G Blogger’ partisinde
bloggerlar 3G’yi inceledi
30 Temmuz’da Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda 3G hızını ve kalitesini yaşatacak olan Turkcell, 2 Temmuz Perşembe günü 60 bloggerın katıldığı bir parti düzenledi. Partiye katılan blog yazarları Turkcell’i ve 3G uygulamalarını yakından tanıma şansını yakaladı. Turkcell’in Beyoğlu Tepebaşı’ndaki Genel Müdürlük binasının çatısındaki Boğaz ve Haliç manzaralı VIP Cafe’de gerçekleşen parti, saat 18.30’da başladı. Gecede bloggerlar, 3G teknolojisi hakkında kafalarına takılan sorulara cevap bulurken, yeni uygulamaları da yakından test etti. Samimi ve sıcak bir ortamda teknoloji, sohbet ve eğlence dolu bir akşam yaşayan parti saat 22.30’da sona erdi. Partinin resmi blogu: http://turkcell3g.wordpress.com Flickr fotoğrafları: http://www.flickr.com/photos/39581834@N06/ Basın Bülteni olarak yayınlanmaktadır. Alp SOLAK MESE İletişim Danışmanlığı A.Ş. tarafından yollanmıştır.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Teknolojik Çakı Victorinox

Ünlü İsviçre Ordu çakısı en sonunda 16 GB kapasiteli modelini de piyasaya sürdü. Gerçi usb bellek depolama ürünleri zaten Çinli üreticiler tarafından akla gelmedik her şekle sokulmuşlardı ancak bu defa Victorinox özellikle hem teknoloji hem de bu tür çakılara meraklı olanların gönlünü fethedecek gibi görünüyor (daha önceleri düşük kapasiteli modelleri satılmıştı). Sadece hafıza değil tabi, üzerinde bir de lazer pointer bulunuyor. Eğer bir sunu yapacaksanız, hafızasına yüklediğiniz sununuzu taşımanız, hafızanızı çakıdan söküp, sunum yapacağınız bilgisayara takıp sunuyu başlatmanız, lazer pointer ile sununuzda vurgulayacağınız yerlere dikkat çekmeniz de mümkün. Çakının teknolojik kısmının yanında, bir adet keskin bıçağı, tırnak törpüsüyle düz tornavidası, küçük sevimli bir makası, ucu bittiğinde değiştirilebilir bir tükenmez kalemi ve çakıyı anahtarlık olarak kullanmanızı sağlayabilecek bir halkası var. Bu sevimli teknolojik çakının fiyatı biraz yüksek, 145 Amerikan Doları. http://www.swissarmy.com adresinden temin edilebilir.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...