6 Kasım 2009 Cuma

Yeniden Sanayi Devrimi mi?

Böyle başlık atınca insanın, "istemem kalsın" diyesi geliyor ya neyse. Bakalım, neler yazmışım.



Resimdeki bina, Sanayi Devriminin sembolü haline gelmiş olan Kristal Palas'dır. Çelik yapılıdır. Çokça camla da tamamlanmıştır. Endüstri Devriminin sembolü çelik ve cam bu binada adeta bir tür güç gösterisi yapmıştır. Gerçi bunları yapacak ısıyı oluşturmak için gereken kömürü unutmuşlar ama o kadar olur.


Sanayi Devrimi, 18. yüzyılda Avrupa'yı geri dönülmez şekilde değiştirdi. Seri üretim ve tüketim alışkanlıklarının buna ayak uydurması iyi güzeldi de, büyük çevre kirliliği gibi bir yan etkisi oldu. Bir de insanlarının çok zor şartlarla boğuşmalarına.

Post endüstriyel (endüstri devrimi sonrası aşama) dönemde ise iki dünya savaşı atlatıp, bedelini ödemek zorunda kalan gelişmiş ülkeler, resmin tamamını görmek istemediler. Bunun yerine, kendi bölgelerinde kısmen düzelme ile yetindiler. Bu durum, teknoloji geliştiren ama iş üretmeye gelince, bunu başka ülkelere yaptıran bir hal almalarına yol açtı.

Şu finansal kriz olmasaydı gelişmiş ülkeler spekülatif borsa kazançlarıyla ve paradan para kazanma işiyle gül gibi geçinip gideceklerdi. Ama olmadı işte. Saadet zinciri en zayıf halkasından, finansal tarafından koptu.

Avrupa, krizi ve işsizliği derinden yaşarken, ülkemizde de istihdam miktarı ciddi boyutta azaldı. Yeni işgücü de bir türlü istediği türde iş bulup istihdamı artıramadı. Özetle, milyonlarca işsiz insan, ne yapacağını bilmez bir halde, umutsuz bir arayış içinde buldu kendilerini.

Bu arada, Asya Kaplanları krizi fırsata çevirdiler. Teknoloji ürünleri üretiminde ciddi bir artış ve fiyatlarda da ciddi bir düşüş yaşandı. Son zamanlarda Uzakdoğu merkezli firmaların üretimleri ve satışları arttı.

Artan sadece satışlar değil. Artık günden güne farklı modeller çıkıyor. Üstelik neredeyse takip edilmeyecek kadar hızlı bir yenilenme süreci yaşanıyor. Telefon, bilgisayar, televizyon, fotoğraf makinesi gibi ürünlerde aynı modeller eskiden 2-3 sene kadar üretilip satılırken, artık 2-3 ay önce satılan modellerin bile yerini yenilerinin aldığını görüyoruz.



Bu gelişmelerin sonucunda Uzakdoğulu insanların ülkelerine kaynak artışı ve zenginleşmenin yanında ek maliyet olarak, doğa katliamı ve kirli çevre olarak geri dönüyor. Bir anlamda tarih tekrarlanıyor. Daha çok üretim ve refah için nesiller ve çevre harcanıyor.

Bir gün gelip, dengeler tekrar yerine oturacak. Doğa tüm bu yapılanların karşılığını insanoğluna ödetecek.

Korkarım bu gelişmelerin ve neden olduğu tahribatın bedelini bizler ve çocuklarımız ödeyeceğiz.

Teknolojik gelişmelerin hayatımızı karartmamasını, daha iyi ve yaşanabilir bir çevreden sonsuza kadar uzak kalmamamızı dilerim.

27 Ekim 2009 Salı

Bu da mı viral değil hakim bey?



Alkışlarla yaşıyorum sitesinde rahmetli Sadri Alışık'ın ünlü bir repliği var. Bu linkten izleyebilirsiniz. Malum her yanımızı viral reklam kaplayan şu günlerde arkadaşlarımız tarafından gönderilen mail eklerinde sık sık viral reklam örnekleriyle karşılaşıyoruz. Bence en başarılı reklam kampanyaları da bunlar arasından çıkıyor. Böyle giderse pek yakında kendimizi firmaların viral reklamlarını arkadaşlarımıza gönderiyorken bulacağız.

İşte aşağıda bunlardan biri yer alıyor. Gerçekten çok ilginç görüntüler. Adam bisiklete binmiyor uçuyor. Ama viral işte, zaten viral olmama gibi bir iddiası da yok. O kadar ilginç ki keyifle izleniyor.

Ey sosyal medyanın üyeleri, buyrunuz izleyiniz.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Yardımcı İşlemciler Herşeyi Değiştirecek (OMAP-DM510, OMAP-DM515 ve OMAP-DM525)



Mobil telefonlar giderek küçülüyorlar. Bunda içlerindeki bileşenlerin küçülmesi ve tek yongada pekçok işi yapar hale gelmeleri rol oynuyor. Bu yongalar sayesinde cep telefonları haberleşme ötesinde birşeyler oldular.


İşte bu yongaların büyük üreticilerinden Texas Instruments firması müthiş bir gelişmeye imza atmış. Yardımcı işlemciler OMAP-DM510, OMAP-DM515 ve OMAP-DM525 gerçeken son derece ilgiç özellikler ile geliyorlar. Bunlar sayesinde cep telefonlarıyla 20 megapiksele kadar fotoğraf çekilmesi mümkün olacak. Yüksek sıkıştırma oranlı ve kaliteli H.264, 720p videoları kaydedip oynatabilecekler.

Modeline göre 128 ila 256 megabayt hafıza ile geliyorlar. TV çıkışı veriyorlar. Yüz tanıma, gülümseme algılama, kırmızı göz düzeltme, sarsıntı önleme gibi konuları  haledebiliyor. Filmlerdeki gürültü filtreleme özelliği ile net çekimler yapılması mümkün.

Telefon üretim hattına girmelerinden sonra mobil telefonlarımız daha da fazla beklentiyi karşılayak. 5-8 megapiksele dayanan fotoğraf makinelerinin çözünürlükleri artacak. Film çekilmerini HD çözünürlükte yapmalarına rağmen çekilen filmler daha az yer kaplayacak.

Detaylı bilgi için tıklayın.

4 Ekim 2009 Pazar

Sen de İnternet'i bul, sonra kendi bulduğunu düzene sok. İnternet'ime Dokunma!



Her hafta Biltekhaber.com sitesine iki adet yazı hazırlıyorum. Çalışmazken kolay olan bu durum yorgun argın eve geldiğimde yetişmesi gereken iki yazı olunca pek keyifle yapılabilecek bir iş değil. Ancak yine de takip edebildiğim kadarıyla teknoloji ve telekom dünyasını etkileyen konularda yazmaya devam ediyorum. Bu defa da blog biraz boşlanıyor ister istemez.

Google PR sıralamam 3'den 1'e düşünce de yazmak için çok fazla isteğim kalmadı o da ayrı.

Neyse, bunları bir yana bırakıp bu hafta Biltekhaber.com sitesinde yayınlanacak olan yazıma biraz atıf yaparak son gelişmelere ve İnternet Sansürüne ilişkin görüşlerimi yazayım.

İlk bilgisayar ve insanlara zarar vermeye çalıştığı filmleri hatırlarsınız. Başlarda bilgisayar teknolojisi çok abartıldı. Basit bir hesap makinesinden biraz daha fazla iş yapmayı becerebilen öncül PC'ler neler yapmadı bu filmlerde? Dünyayı ele geçirdiler, insanlara zarar verdiler. Zaten basit korkularımızı büyütüp, tekrar bize gösteren filmler gişe başarısını bir şekilde garantilediğinden yıllar boyunca dünyayı yok etmek isteyen pek çok bilgisayar geldi geçti. Oysa işin aslı bu değil. Masum bilgisayarlar bize zarar vermedi. Büyük ihtimalle de gelecekte de zarar vermeyecekler.

İnsanlar ise hemcinslerine her fırsatta zarar verdi. Bunun için gerekirse bilgisayarı da silah olarak kullandılar. Virüsler buna iyi örnektir. Biraz kod yazmayı beceren genç insanlar neden zarar veren birşeyeler yapmak isterler? Bir süre sonra bundan fırsat yakalayan firmalar virüs ve benzeri zararlıları temizlemek için sizden para talep eder. Peki bunca sene bilgisayar teknolojisi virüsten etkilenmeyen bir işletim sistemini neden üretemez (Hadi sadece Microsoft diyelim)? Linux işletim sistemi pek etkilenmiyor böyle şeylerden.

****

Denetim mekanizmasını elinde tutanlar, bunun verdiği güç ile hiç bilmedikleri ama bildiklerini sandıkları bir mecrayı nasıl denetler? Son olarak neden olduğu bilinmez Farmville denen saçma Facebook oyununa erişim engellemesi getirilmesi nedendir?

Sanırım en iyisi kendi internetlerini kendilerinin yapması. Ne bileyim, bir iki gazete sitesi, bir de e-devlet siteleri dışında tüm sitelere erişim izole edilsin. denetimi de kolay olur hem.

Hatalardan ve hatalı uygulamalardan, sansürden ve engellerden uzak bir yaşam dilerim.

15 Eylül 2009 Salı

LÖSEV - Elimi Siz Tutar mısınız?

LÖSEV, desteği hak eden bir sivil toplum kuruluşu. 4 yaşındaki oğlum da gösterimdeki reklamına bayılıyor. Desteklerinizi esirgemeyin. Sizlere uzanan küçük elleri tutun.



11 Eylül 2009 Cuma

MiFi 2352

MiFi™ 2352 cihazı son derece küçük (bir deste oyun kartından daha ufak) ve taşınabilir bir hotspot. 3G ağa bağlanan bu cihaz sayesinde yakın çevresindeki tüm WiFi erişimine sahip cihazlar küçük bir ağ oluşturabiliyor, bir de internete erişebiliyorlar. Ek olarak üzerinde yer alan hafıza kartı yuvası sayesinde direkt olarak dosya paylaşımı imkanı da var.

10 metre çapında bir alanda çevresindeki cihazlara erişim imkanı sağlıyor. Bağlanabilecek olan aygıt sayısı 5 ile sınırlı. MicroSDHC desteği ile 16 GB hafıza kartı kullanılabiliyor. Dosyaları mikro ağınızda paylaşabilirsiniz.

Lityum Ion doldurulabilir pilleri ile tek dolumla 4 saate kadar hizmet verebiliyor. GPS sistemini destekliyor. Böylece konum bilgilerinizi de ağ üzerinden görüp yerinizi saptamanız da mümkün oluyor.

Seyahatlerde, küçük ofis ve ev ortamlarında taşınabilirliğin elzem olduğu durumlarda keyifle kullanılabilecek bir cihaz. Novatel Wireless firması tarafından üretiliyor.

3 Eylül 2009 Perşembe

Nokia X6

Bu gün, geçtiğimiz saatlerde (02 Eylül 2009) Nokia X6 Avrupa'da tanıtıldı.

X serisi gerçekten etkileyici bir seri. X6 ise görünümü ile son derece hoş. Biliyoruz ki her şey iPhone'u tahtından indirmeye yönelik ama bakalım bu nefis özelliklere sahip cihazla bunu başarmak mümkün olabilecek mi? Hazır iPhone 3GS pazarda kendini göstermeye başlamışken yoluna X6 çıkacak. Gerçi dokunma teknolojisi olarak iPhone patentleri elinde bulundursa da Nokia mühendisleri de boş durmamış gibi görülüyorlar.

Nokia X6, 14 mm.Kendi zayıf ancak özellikleri değil.

3.2 inch (diagonal 8,16 cm) dokunmatik ekranı bulunuyor.

32 GB sabit (çıkarılamayan) hafızaya sahip (şimdi gelin de iPhone hedef alınmamış deyin) 35 saat müzik çalıyor.

Nokia'nın hizmeti ile bedava müzik indirme imkanı da var.

5 MP Carl Zeiss kamerası var (Eminim çok nettir de, "neden 5MP?" derseniz, sanırım megapiksel büyümesi optik algılayıcının da büyümesini gerektirdiğinden yer problemi çözünürlük artışını dizginlemiş gibi).
Sosyal ağ sitelerini destekliyor. Facebook ve benzeri sitelere erişim ve hizmetlerinden yararlanmak mümkün (artık eğilim bu yöne doğru olduğundan piyasanın nabzı tutulmuş).

Web tarayıcısı flash desteği ile geliyor (sonunda).


4 saat video izleyebiliyorsunuz (Bursa-Ankara arası da hızlı trenle o kadar sürdüğüne göre ideal, hemen terminale tezgah kurup şarj edip satmak lazım) 

Ekim-Kasım-Aralık çeyreğinde 450 Euro fiyatla (1000 TL) Avrupa'da satılmaya başlanacak. Bizde az daha pahalı olacağına iddiaya girerim.


Nokia X6 Özellikleri:


Boyutlar: 111x51x13.8 mm

Kamera: 5 MP Carl-Zeiss optikli kamera ve ikili LED flash

Müzik Çalma: MP3, SpMidi, AAC, AAC+, eAAC+, WMA, MTP


Video: Görüntü kaydı, düzenleme yapma ve izleme, TV çıkışı (ses çıkışı üzerinden)

Web Tarayıcısı Macromedia Flash Lite 3.0ile geliyor.

Email mevcut. Ek olarak, Nokia Messaging desteği unutulmamış

GPS ve A-GPS, pusula ve Nokia Maps (haritalar) ile gittiğiniz yeri bilip kaybolmayacaksınız.

3 boyutlu stereo, telefon ve görüntülü arama sesleri ile boş bulunduğunuzda yerinizden hoplama fiyata dahil

Hafıza: 32GB sabit (çıkmıyor).

3.5 mm Ses ve Görüntü çıkışı (kulaklık çıkışından)

Veri desteği: Yüksek hızlı Micro USB, WLAN, Bluetooth 2.0, WCDMA, GPRS/EDGE, HSDPA (3G)

Konuşma süresi: 8 saate kadar

Hazırda bekleme: 406 saate kadar

Müzik Çalma: 35 saate kadar

Video Gösterme: 4 saate kadar

Bana, Nokia bu cihazı kolayca satar, alanlar da keyifle kullanırlar gibi geliyor. Bakalım daha neler göreceğiz.

Ey Eurovision Sen Kimsin?

Yapay zeka, hayatımızın birçok alanına girmeye devam ediyor. Ben de bir süredir blog yazılarımı YouTube'a aktarıyorum. Neyse ki, 10 yıl ...