5 Ocak 2011 Çarşamba

Çöp Bilgi Kaynağı


İnternette durmadan bir şeyler arayıp duruyoruz. Sonuçları incelediğimizde o kadar çok kopya ve işe yaramaz içerikle karşılaşmak zaman zaman hevesimi kırıyor. Dün gece eve geldiğimde, Ömer Seyfettin'in hayatı ve hikayeleri hakkında bir araştırma yaptım. Birbirinin tıpkısı, genellikle de oradan oraya kopyalanırken belirli sınırlamalar nedeniyle sonları kırpılmış içerik ile karşılaştım. Yani aynı içerik oradan oraya kopyalanmış bir yandan da bozulmuştu. Suyunun, suyunun, suyu ama o da atık su!

Genelde kopyalanan sitelerin bir kısmı, gelir elde etmek için çok aranan kelimeleri içeren çöp bilgi kaynaklarıydı. Hani Google arama linkine tıkladığınızda saçma sapan reklamlar görüp bir türlü aradığınız içeriğe erişemezsiniz ya tam ondan.

Bir de, "bana üye ol" deyip duran, sinir bozucu forum siteleri var. En çok içeriği bozan yerler, İnternetin prehistorik (tarih öncesi) paylaşım mecraları olan forumlar sanırım. Genellikle belli uzunluğun geçilmesi durumunda içeriği kırpıp sonunu yok ettikleri ve arama sonuçlarında öne çıktıkları için işi daha da içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Bizde bu tür siteler biraz fazlaca. Çalışmadan, emek harcamadan para kazanmayı pek seviyoruz. Biraz ondan, biraz da Google'ın da gelir modeli bununla uyuştuğundan bu garip durum sürüyor. Böylesi siteler yurt dışında da yaygın. Sanırım arama devi, durumun bal gibi farkında ancak ortadaki pastadan kocaman bir dilimi kendisi aldığından pek ciddi olarak konuya eğilmiyor.

Özetle, elinde olmasına rağmen, arama sonuçlarını düzeltmek istemeyen Google yüzünden bir şeyler arayıp yeni bir içerik üretme aşamasında çöpten öteberi toplar gibi hissediyorum kendimi. Çöpte bir şey ararsanız, ya yarısı yenmiş, bozulmuş, kırılmış ya da parçaları kaybolmuş ıvır zıvır bulursunuz ya işte aynen öyle. İşin kötüsü orijinalinin nerede olduğu da biliyor Google. Biliyor, ama söylemiyor!

Sanırım Google, Türk tarzı aramayı hak ediyor  (Hani arama kutucuğuna gideceğiniz sitenin adını yazarsınız da bir "com.tr" yazmaya üşendiğinizden aratırsınız ya aynen öyle).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...