22 Temmuz 2011 Cuma

Ölmeden Mezar Yeri Almak


Zaman, zaman üzücü nedenler ile mezarlıklara düşüyor yolum.

Hayatını kaybeden dostların son yolculuğunda, kendilerini sevenleri ile birlikte uğurlamak, hayatın gerçeklerinden biri. Ölümden kaçılamıyor.

Böylesi zamanlarda yine ölüm kadar insanca olsa da beni şaşırtan bir durumu burada paylaşmak istiyorum. Kimileri, tercihen mezarlığın iyi yerlerinden bir iki mezar kapatıyor. Bazıları bir öte aşamasını da gerçekleştirip blok aile kabristanı yeri satın alıyor.

Bu duruma çok şaşırıyorum. Mezarlığın iyi bir yerinden mezar almak nasıl bir düşüncedir? "Gelen giden çok olur, bari ayak altı bir yer olsun da kolayca bulsunlar" mı? Yoksa "yerimiz belli olsun" mu? Ya da parayı malı mülkü götüremiyoruz bari iyi bir yerde yatalım mı? E, madem öyle, Rahmetli Can Yücel Gibi Datça'ya gömdürsenize ölü bedeninizi! Yok, "kendi memleketimizde olsun, gelenimize gidenimize zorluk çıkmasın" der gibi oluyorsunuz, biliyorum da...

Ya aile kabristanı almak? Sülalece "bir arada olalım, birlikte canımız sıkılmaz" düşüncesi mi?

Şöyle üzerinden 200-300 yıl geçtiğinde bakalım o mezar yeriniz hala orada duracak mı? O bile belli değilken, bu kadar çaba niye? Firavunları bile yattıkları yerlerinde rahat bırakmadık ki, bakalım sizler o yerleri ölümünüzden sonra elinizde tutabilecek misiniz?

Şaşırtıcı gerçekten şaşırtıcı!

Sağlıcakla ve olabildiğince bu dünyada, uzun ve mutlu kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...