30 Ekim 2014 Perşembe

M806 Miracast Dongle RK2928 Firmware Update Issues


Couple of weeks ago I have bought a miracast dongle from Aliexpress seller. For 16 USD it was a good device. You may use it as mirror your tablet's or smartphone's screen to panel tv. It also support DLNA and Airtv (ios).

When I first tried the device, I realize something wrong with software. It was freezing and videos may slowing sometimes.

I have decided to flash it's rom with a new one. Than I asked to seller on Aliexpress. He send me new firmware and RockChip flash utility.

I tried to flash it.

After several tries utility program gives same message "Prepare IDB Fail" and stops. Device doesn't boot and become a brick.

Than I asked seller "what should I do?". He send me unbrick instructions.

I have opened the dongle. On back side of printed circuit there is an ic. I short circuit IC's last two pins (showed on image) with a ballpoint pen and at the same time connected to pc via usb cable. Than on utility program shows dark blue 1st device on screen.

After that reset procedure with flash utility and firmware, I use "restore" to flash rom. It works fine and flashed device.

Now, device works. Here is download link for utility and M806 Miracast Dongle RK2928 Firmware "dongle_m806_v003_0421.img". (Be careful, if you are not experienced in this kind operations you may harm your computer or dongle! So, it is your responsibility to do so.)

Good luck.

13 Ekim 2014 Pazartesi

Sahte Twitter Hesaplarından Korunma - 2


Sahte twitter hesapları sizin kendilerini takip etmenizi sağlamaya çalışır. Takip ettiğiniz sahte hesaplar genellikle bir süre sonra sizi takibi bırakırlar. Takip ettiğiniz hesaplar belli bir sayının üzerindeyse bir süre sonra ipin ucu kaçacaktır. Ne yazık ki Twitter sizi takibi bırakanları açıkça görmenizi sağlayacak araçlara sahip değil.

Sizi kimler takibi bırakmış?

Öncelikle gönderilerinizi beğenmeyen takipcileriniz sizi takibi bırakabilir bu normaldir. Siz birinin gönderilerini beğendiğiniz için onu takip edebilirsiniz ancak karşıdaki kişinin sizin gönderilerinizi takip etmesi için onun da aynı düşünceler içerisinde olması gerekir. Kimse sizi takip etmek zorunda değildir. Bunu gözönünde bulundurun. Sırf sizi takibi bıraktı ya da takip etmedi diye hesapları takibi bırakmak doğru olmaz. Bunu gözönünde bulundurarak asıl amacımızı hatırlayalım. Sahte hesaplardan korunmak! Takibi bırakanların içerisinde aslında sizi kendilerini takibe teşvik etmek için takip edip sonra da takibi bırakanlar bazı uygulamalar sayesinde kolayca belirlenebilir.


Socialbro isimli uygulama işinize yarayabilir. Uygulama belli bir seviyeye kadar bedava kullanıma izin veriyor, bu da sizin için yeterli olabilir. Biraz karışık olsa da sizi takibi bırakmış kimseleri görüp, değerlendirdikten sonra, takibi bırakabilme imkanını size veriyor. Ayrıca Google Chrome Web Mağazası üzerinden uygulama olarak socialbro'yu yükleyebilirsiniz.


Bir diğer alternatif de JustUnFollow, aynı şekilde servise üye olup takipcilerinizi inceleyip dilediklerinizi takipden çıkarmanızı sağlar.

Kendini belli edip size binlerce takipci kazandıracağını belirten hesapları da direk takipten çıkartıp ya da onlar sizi takibe başladıklarında takip etmeden engelleyip Twitter'a şikayet edebilirsiniz.

Bunu yapmak için kullanıcının resmine tıklayın.


Kullanıcı hesabında çark şeklinde görülen şekle tıkladığınızda çıkan menüden kullanıcı engelle (block or report) kısmından hem kullanıcıyı engelleyebilir hem de gereksiz ileti gönderdiği için Twitter'a rapor gönderebilirsiniz.

Bir kullanıcı hakkında yeteri miktarda rapor gelmesi halinde hesabı Twitter tarafından kapatılabilmektedir.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Sahte Twitter Hesaplarından Korunma - 1


Twitter geçmişte elektronik postalara olan durumu yaşıyor. İstenmeyen iletiler artık sadece posta kutumuzu değil Twitter akışımızı da kaplıyor. Bunlardan kurtulmak için yapabileceklerimiz neler?

Örneğin daha posta kutunuza gelen Twitter isteklerini kontrol ederek sahte hesapların size bulaşmasını engelleyebilirsiniz.

Yöntem 1:
Açıklama yazısını okuyun!
celebdirtylaundry.com'da Ana ve Kız Blogging Mavens Editörleri vesaire vesaire.
Hemen linkteki sitelerden birine bakıyoruz. Ünlülerin hallerini internete taşıyıp trafik elde etmeye çalışan bir magazin sitesine benziyor. Benim gözüm tutmadı pek. Takip etmeyeyim!

Yöntem 2:
Fotoğrafı Google Resim Aramadan Kontrol Edin!
Anlaşılan bu fotoğrafı kullanan başka Twitter hesapları da var. Aynı foto ve onlarca farklı kullanıcı (44 sonuç!). Garip görünüyor. Hiç gözüm tutmadı. Demek takip etmemek lazım ;)

İşte böyle küçük bir çaba ile istenmeyen içerik yollaması kuvvetle muhtemel olan bir hesabı takip etmeme kararı vermek oldukça kolay aslında. 

1 Ekim 2014 Çarşamba

Çin'den Usb Bellek Alırken Kandırılmayın


Çin Almanya'nın peşinden en çok ihracat yapan ülke. Dünyada üretilen ve satılan teknoloji ürünlerinin büyük bölümü bu ülkeden çıkıyor.

Örneğin yeni iPhone telefonlar her ne kadar Amerika'da tasarlansa da Çin'de üretiliyor. Pek çok diğer akıllı telefon da yine Çin'de üretilen ürünler arasında.

Tabi bu kadarla kalmıyor. Ayakkabıdan, diş fırçasına, makarna süzgecinden, kedi tarağına kadar pek çok ürün de bu ülkede bizim hayal bile edemeyeceğimiz maliyetler ile üretiliyor.

Ancak pek çok ürünün taklidi ve kalitesiz ürünler de yine aynı ülkede çokca üretilip dünyanın dört bir yanına satılıyor.

Son zamanlarda Çin devletinin de posta ücretlerine verdiği destek sayesinde küçük üreticiler ve tüccarlar ürünlerini İnternet üzerinden gerek kendi sitelerinden gerek büyük aracı siteler üzerinden pazarlıyorlar.

Aliexpress bu siteler içerinde en ünlüsü. Bu site sayesinde tüketiciler kötü niyetli satıcılardan kısmen korunabiliyorlar. Yani satıcı sizi kandırıyorsa, parasını ödemeyip size iade ediyor Aliexpress. Bu özellikten yararlanıp paramı kurtardım geçen gün.

İşte hikayesi:
64 GB Mikro SD kartı 9,45 Dolar fiyatla görünce "hadi canım, olamaz" dedim. Ancak yine de içimden bir şey dürttü. "Alayım, denerim, sahte ise bir şekilde çaresi bulunur" diye düşündüm. Ürün 15-20 gün sonra geldi.

Paket orijinal gibi duruyordu. Adaptörünü çıkarıp, mikro sd kartı içine takmayı denedim. Zor oldu ama takıldı. Sonra adaptörü bilgisayarımdaki yuvaya sokmaya çalıştım, ancak beceremedim. İnceleyince temas eden metal uçlarının kimisinin yukarıda kimisinin ise aşağıda durduklarını gördüm. Daha sonra zar zor hafıza kartını adaptörden çıkartıp bendeki başka bir adaptöre taktım, ardından da bilgisayara tabii. Kapasite gerçekten de 64 GB görünüyordu. Ancak tamamını test etmeden gerçeği bilmek mümkün değil .

Test
Test için neredeyse standart haline gelmişl olan H2testw programını kullandım.

Sonuç:
Eldeki hafıza kartı aslında 8 GB olup, her nasılsa 64 GB kapasitesi varmış gibi görünüyordu. Yani siz 64 GB veriyi yükleyebiliyorsunuz belleğe ancak geri alamıyorsunuz. Bir tür, verisi geri alınamaz bellek! :)

Bu arada üzerinde 10 hızlı olduğu yazsa da hızı da 5mb/saniye yani neredeyse olabilecek en yavaş hızda okuyup, yazıyor.



Hemen Aliexpress'de ürünü aldığım kısımda "dispute" linkine tıklayıp test sonuçlarının ekran görüntülerini ekledim ve ürünün gerektiği gibi çalışmadığını belirten bir yazı yazdım. Aliexpress böyle durumlarda satıcının durumu düzeltebilmesi ya da tarafların belli oranlarda maliyeti üzerlerine alarak anlaşmaları için imkan tanıyor ve satıcı ile konuyu müzakere ediyorsunuz.

Gelen cevapta, özetle kendilerinin satıcı olduğu, malı aldıkları fabrikanın kendilerini kandırdığını ve onların da bu durumdan zarar ettiklerini üstelik bir de posta masrafına katlandıklarını bu yüzden en azından 8 GB olarak kullanabileceğim bellek için makul bir ödeme yapmamı ve bana bu parayı PayPal hesabı üzerinden aktarmayı teklif ettiler (böylece Aliexpress puanları da düşmeyecekti!).

Kabul etmedim.

Bir kez daha ağladılar ama yaptıkları dolandırıcılığın farkında olduklarından 3. yazışmadan sonra daha uzatmadan paramı tam olarak iade ettiler.

Siz siz olun, böyle durumlarda dikkatli davranın ve paranızı da geri almak için elinizden geleni yapın.

Bu arada sahte mal satan hatta dolandırıcılık yapan Çin'li arkadaşlardan hem paramı almış oldum hem de elimde 8 GB'lik dandik bir bellek oldu (ne işime yarayacaksa?).  

Bu arada benim 9,45'e aldığım ürün artık 37,80 'dolara satılıyor. Sanırım artık gerçek ürün satmaya karar verdi satıcı.

Aliexpress sayesinde dolandırılmaktan kurtuldum. Dikkatli olunması koşuluyla ucuz ve kaliteli alışveriş edilecek bir sitedir ve oldukça güvenlidir. Ben 30'dan fazla ürün aldım siteden bunu da belirtmeden geçmiyeyim.

28 Ağustos 2014 Perşembe

Aklınızın Zincirlerini Kırmak Kolay mı?


Belki de yüzbinlerce yıldan beri insanlık dünya üzerinde hayatta kalmaya çabalıyor. Bunu zorlaştıran pek çok faktör var. Doğal çevre bunlardan en önemlisi. İnsan, doğuştan hazır gelen pek çok doğal korumadan yoksun. Örneğin, onu aşırı sıcak ya da soğuktan koruyacak bir donanımı yok. Oysa doğal seçilim bu tür bir koruması olmayan türün ortadan kalkması gerektiğini ortaya koyuyor. İnsan bu anlamda sadece ekvator çevresinde yaşamını sürdürme şansına sahip olabilir. Eğer çevresel şartlara fiziksel olarak uyum sağlayamazsanız ölürsünüz. Elbiseleriniz olmadan kış şartlarında -10 derecede açık havada yaşadığınızı düşünün. Türünüzde bir şekilde bu uyumu gösterebilen fertler yaşar. İnsan sorunu eksik donanımlarını bir şekilde tamamlayarak çözmüş. Yani çevreye uyum sağlayıp hayatta kalmış. 

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Alternatif Gelecekler Oluşabilir mi?


Zamanda geçmişe gitmeyi başarsanız bir şeyleri değiştirir miydiniz? Mesela Hitler'i yok etme şansınız olsaydı daha çocuk yaştayken onu bulup, pek çok masum insanın ölmesini önleyebilir miydiniz? Ya da mesela, Mustafa Kemal Atatürk'ü hastalanmadan önce günümüze getirip, tedavisini yapıp, yeniden kendi zamanına götürseniz günümüzde neler değişirdi? Yoksa hiç bir şey değişmez miydi?

Zaman, söylenildiğine göre big bang ile ortaya çıkmış. Enerjinin maddeye dönüşüp, belki de şimdi anlayamadığımız bir şekilde evrenin ışıktan çok daha hızlı, bir anda günümüzdekine yakın büyüklüğe erişmiş olması ve ardından zamanın başlamış olması mümkün mü? Yani zaman, evrenin genişleyip belli bir boyuta gelmesinden sonra başladıysa, ışık hızı gibi fiziksel bir sınırla karşılaşmamış olması mümkün müdür? Düşünsenize, zaman yoksa, hızı nasıl ölçebilirsiniz ki? Ancak hareket zamanı başlatıyorsa nasıl oldu da evren ışık hızından da büyük bir hızla genişleyebildi? Doğrusunu isterseniz; ömrü taş çatlasa 70-80 yıl olan bizlerin bunu anlaması oldukça zor. Çünkü zamanın başlangıcından bu yana 13,5 - 14 milyar yıl geçmiş. Bu durumda tüm insanlık tarihi (diyelim 1 milyon yıllık tarihi) evrenin yaşı ile karşılaştırıldığında göz açıp kapayana kadar geçen süredir (Bulunabilen en eski insansı canlı olan Lucy 3,5 milyon yıl önce yaşamıştır). Biraz uzun yaşayabilseydik, hani şöyle bir kaç milyon yıl bu gibi, konulara bakış açımız daha farklı olurdu sanırım.

"Zamanda geri dönebilseydik" meselesine yeniden bakalım. Kimi fizikçiler böyle bir şeyin sözkonusu olmadığını ileri sürüyorlar. Kimi fizikçilerse aslında ulaşılmaz kabul edebileceğimiz mesafelerde olan gezegenlere solucan delikleri sayesinde ulaşılmasının mümkün olabileceğini öne sürüyorlar.

Ben fizikçi değilim. Bu konuları da pek bilmem, ancak bilim kurgu yazarları zamanda yolculuk konusunda oldukça cömert olabiliyorlar. İleri, geri, yine geri. Back to the Future filmindeki gibi. Ya da Stephen King'in başarılı bilim Kurgu romanı "22/11/63"ün konusu gibi bir tavşan deliğinden geçmişe gidip, dönsek. Döndüğümüz zamanımız gerçekten bizim daha önce geçmişe gittiğimizde arkamızda bıraktığımız zaman olur mu?

Peki gerçekten geçmişe dönüp, bir şeyleri değiştirsek, geri geldiğimizde gerçekten kendi zamanımızda her şey etkilenmiş olur mu? Yoksa kendi zamanımıza hiç birşey değişmez, ancak biz kendi zamanımız diye alternatif bir zaman çizgisine mi döneriz? Yani değiştirdiğimiz olaylar nedeniyle ya da sadece geçmişe gidip dönmemiz nedeniyle tamamen oluşan farklı ve alternatif bir geleceğe dönebilir miyiz? Bir de bir solucan deliğinden geçebilmemiz için maddeden enerjiye ve yeniden maddeye döndük diyelim. Üstelik tüm bu karmaşık değişime rağmen her şeyimiz yerli yerine geldi. Biz, biz mi oluruz? Bizim zamanda yolculuk sonucunda oluşmuş yeni bir kopyamız mı (En azından tıpkı kopyamız oluşacağını umalım)?

14 milyar yıl önce ortaya çıkmış zaman ve evrende, göreli olarak gerçekten toz zerreciği kadar bir güneş sisteminde yine göreli olarak bir kuark kadar küçük sayılabilecek ve üzerinde canlılar yaşayan bir dünya üzerinde, saman alevi gibi var olup, hemencecik ortadan kaybolan bizlerin böylesi düşünceler üretebilmemiz bile yeterince şaşırtıcı sanıyorum.

Ancak düşündükçe ve sorguladıkça gerçeğe yaklaşabiliriz. Belki de ulaşabiliriz bile.

Sağlıcakla kalın.

Evde En Basit Şekilde Şarap Nasıl Yapılır? (Resimli)

Merhaba.

Gurme bir arkadaşım var. Yaklaşık 4-5 senedir kendi tüketimi için şarap yapıyor. İlk yaptığı şarap, pek kolay içilemez olsa da, son yıllarda gerçekten lezzetli şaraplar üretiyor. Kendisine bu işi nasıl becerdiğini sordum ve ben de evde kendi şarabımı yapmayı geçtiğimiz yıl becerdim. Doğrusunu isterseniz ilk deneme için oldukça başarılıydı. Gurme arkadaşım, "yemeğe bile koymam senin yaptığın şarabı ama ilk deneme için güzel olmuş" dedi. Ben de bu sene de şansımı yeniden denemeye karar verdim.

Hemen belirteyim, çeşitli kaynaklarda evde nasıl şarap yapabileceğinizi anlatan yazılar bulabilirsiniz ama doğrusunu isterseniz o kadar çok ince detaya ve tekniğe giriyorlar ki, anlaması ve yapması zorlaşıyor. Biraz örnek vereyim.

1- Özel ölçüm cihazları,
2- Oluşan karbondioksiti atmak için özel düzenekler,
3- Özel depolama çözümleri,
4- Fermantasyon başlatıcılar,
5- Fermantasyon durdurucular,
6- Alkol seviyesi ölçerler,
7- Kükürt ekleme ile koruma yöntemleri,
8- Özel saklama yöntemleri,
9- Özel sıkma presleri ve yöntemleri,

bu liste daha da derin internet araştırmaları yaparsanız uzatılabilir. Ancak bu hali ile bile son derece kafa karıştırıcı. Tamam, şarap yapımı bir yerde bilim ve sanatın birlikte yürütüldüğü işlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Ama abartmaya gerek yok, şunun şurasında evde kendi tüketimimiz için sofra şarabı yapacağız, bu roket bilimi gibi zor olmamalı.

Şarap, sanırım insanlık için oldukça eski bir içecek. Üzümleri saklamanın kolay bir yöntemini ararken şans eseri bulunmuş olabilir, zira sirke de benzer şekilde elde ediliyor. Dolayısıyla işlem aslında kendi kendine olmuş ve şans eseri ortaya çıkmış olabilir.

Şarap Oluşumu Hakkında Kısa Bilgi

Üzüm, yaşamak ve üremek için onun içindeki şekeri yiyerek, artık olarak bir miktar alkol üreten bakterilerin sayesinde şaraba dönüşür. Dolayısıyla, oluşan etil alkolün, bakterilerin sindirimleri sonucunda ortaya çıkması tuhaf bir gerçektir :) Bu arada üzümün tadı ve kokusu alkol ile burulsa da içimi hoş ve içilen miktar abartılmazsa yararlı bile diyebileceğimiz bir sıvı ortaya çıkar.

Şarabın Yapımı

Binlerce yıllık şarap üretimi birikimimiz, şarabın üzümünün yağışın az olduğu dönemlerde daha kaliteli sonuçlar alınmasına yaradığını göstermiştir. Dolayısıyla bu bilgi aklınızda olsun. Ancak hemen belirteyim, ben sadece sıradan sofra şarabı peşinde olduğum için, üzümü manavdan, süpermarketten, pazardan, yani bulduğum her yerden aldım. Fazla seçici olmadım anlayacağınız. Kimi arkadaşlarım hasat zamanı daha çok şarap üretimi için yetiştirilmiş üzümleri üreticisinden direkt olarak alıyor. Doğal olarak daha güzel bir şarap çıkıyor ortaya. Aklınızda bulunsun.


1-
Eğer 5 litre civarı şarap elde etmek istiyorsanız 8-10 kilo üzüm almanız gerekir.
Ben kırmızı üzüm kullanıyorum. Bu arada şaraba koyu kırmızı-bordo rengini üzümün kabuğu veriyor. Dolayısıyla ne kadar koyu renkli üzüm bulabilirseniz o kadar güzel ve koyu renkli şarap elde edebilirsiniz. Sıkarken dikkat ederseniz kırmızı üzümün içinin kırmızı olmadığını görürsünüz.

2- Üzümleri yıkamayın! Aldığınız gibi kullanın. Sadece içerisindeki çürükleri ve yabancı maddeleri ayırın. Üzerlerindeki bakterileri fermantasyonu başlatmak için kullanacağız, yıkamanız onları uzaklaştıracaktır. Dolayısıyla ekmek mayası falan eklemeye gerek yok. Saplarını ve çöplerini de ayıklamanıza gerek yok. Elde ettiğiniz şıranın içerisine 10 litreye bir çay bardağı kadar şeker ekleyebilirsiniz. Ancak üzümleriniz az sulu ve çok tatlıysa gerek yok. Sadece yemeklik üzümler yeterince tatlı değilse bu eklemeyi yapın.

--------------------------------------------
İsteğe kalmış kısım:


Bu işi usulünce yapmanız için bir hidrometreye ve içinde ölçüm yapmak için bir ölçü kabına ihtiyacınız olacak. Medikal malzeme satan yerlerde bulabilirsiniz. Yoğunluk değeri 1,095 = Litre/Şeker oranı 248 = Alkol Yüzdesi 12,3 (bütün değerler birbirinin karşılığı) değerini gördünüz mü? Tamamdır.
--------------------------------------------

3- Ben az yaptığım için elimle sıkıyordum üzümleri. Biraz zahmetli ve uzun sürüyordu. Ayrıca ikinci bir sıkıştırma gerektirmesin diye üzümleri neredeyse tek tek sıkıp sularının iyice çıkmasını sağlıyorum. Dikkat üzümleri sıkarken bir alet kullanırsanız çekirdeklerinin kırılıp, ezilmemesine dikkat edin. Şarabın tadını bozarlar. Kırılmazlarsa şıranın içerinde kalmalarının sakıncası yok.

Elle sıkmak zor gelebilir. Bu durumda döküm altı olan bir orta boy çelik tencere ile üzümleri plastik bir leğenin içinde ezebilirsiniz.

Bir kaç yıldır üzümleri aldığım yerde patlatan bir alet var. Artık bu sayede işler çok daha kolay oluyor.

Şarap sıkma işi makine ile daha kolay yapılıyormuş! İşte, nasıl yapıldığını aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz.


4- Sıkılmış üzümleri ve saplarını, çekirdeklerini, çıkan suyu (şıra) yani elinizde ne varsa hepsini bir şişeye ya da turşu kabına doldurun. Ben 10 litrelik su pet şişelerini, ya da 20 litrelik turşu pet şişelerini (bu tür öteberi satan mahalledeki dükkandan aldım) kullanıyorum (Nedenini az sonra okuyacaksınız).


5- Şişenizi ağzına kadar tıkabasa doldurmayın. Fermantasyon sırasında posa ve çerçöp kısmı yukarı doğru çıkacağından taşar. 7 - 15 santimlik bir boşluk bırakmanız iyi olur. Çok şarap yapacaksanız 20 litrelik kalın su petlerini kullanabilirsiniz ama ağızları vidasız olduğundan gaz çıkışını kontrol etmek zor olur.


6- Şişenizi karanlık ve ne çok serin, ne de çok sıcak bir yere koyun. Eğer bir deponuz varsa olur. Yoksa tuvalet bu iş için uygun bir mekan.


Hava kilidi ile çıkan gazı sorunsuzca dışarı atabilirsiniz. 

7- Fermantasyon genellikle 1 ya da ikinci güne kadar başlar. Şişenin genleşmesinden ve gerginliğinden bunu anlayabilirsiniz. Şişede oluşan karbondioksit nedeniyle dışa doğru bir basınçtan oluşan bu durum normaldir. O gazın dışarı çıkması, buna karşın içeri ortamın havasının şişenin içine girmemesi gerek (Yoksa şarap bozulabilir). Pet şişenin ağzındaki kapağı dikkatlice aralayıp (tam açmayın) gazın yavaş yavaş sızmasını sağlayacak şekilde bıraktığınızda, sorun kalmaz. Kokladığınızda ekşi bir koku alacaksınız (Ekşi ekmek mayası da benzer yöntemle elde edilir). Gün geçtikçe dikkat ederseniz, bu kokuya belirgin bir şekilde alkol kokusu da eklenecek. Kapak yerine alternatif olarak şişenin ağzına bir ameliyat eldiveni takabilirsiniz. Şişen eldiven, kenarlarından fazla basınçlı gazı atar (iyi ayarlayamazsanız eldiven gaz atacağına füzeye dönüşerek fırlayabiliyor!). Görüntüsü de değişik olur ;) Daha da düzgün olsun isterseniz bir hava kilidi alın (12-15 TL) şişenin ağzına onu takıp, içine de biraz su koydunuz mu, şişenin içerisindeki pozitif basınç nedeniyle karbondiyoksit dışarı çıkar ama içeri hava girmez.

Basit Hava Filtresi nasıl yapılır?


8- Dört gün kabukla bekletmek rengi ve kokuyu almak için yeterli oluyor, fazla beklerse tadında bozulma olabiliyor. Bu biraz üzüme de bağlı aslında) alt kısımda koyu renkli bir sıvı birikimi net bir şekilde görülebilecek duruma gelir. Ayrıca en altta beyaz bir tortu da oluşmuş olmalı. Bu tortu genellikle şekeri yiyip, alkol oluşturan bakterilerin kendi atıklarından (alkol) dolayı hafif uykuya geçmeleri nedeniyle ortaya çıkar.



9- 4 gün geçince elimizdeki yarı mamülü içerisindeki çerçöp, sap ve posalardan arındırmamız gerekiyor. 10 litrelik pet su şişelerinden kullandığınızda başta içine bu malzemeleri doldurmak zor da olsa, ağzın darlığından dolayı, bir huni yardımıyla bir diğer pet şişenin içerisine önce sıvı kısmını alsanız, daha sonra da şişeyi diğerinin üzerine yerleştirip birkaç saat süzülmesini bekleseniz hemen hemen tüm posayı sıvı kısımdan ayırırsınız. Daha önce güzelce tek tek sıktığımız için yeniden preslemeye gerek yok. Geniş ağızlı bir turşu kabı kullanıyorsanız cibreyi (katı kısımlar ve sıvı) üzerine bir tülbent açtığınız leğene boşaltıp, daha sonra tülbente sıkıştırdığınız malzemeyi güzelce sıkabilirsiniz. Dolayısıyla bu yöntemle kaybınız daha az olabilir. 22 kilo üzüm tülbentte sıkılınca 3 kilo kadar posa kalıyor (üzümler, sapları ve çekirdekleri). Bu malzeme 19 litrelik su damacanasını dolduruyor. Geriye damacananın ağzını kapatıp tıpaya bir hava filtresi takmak kalıyor.




10- Süzülmüş yarı mamul kokusu artık daha çok şaraba benzer. Tadına bakın. Fermantasyon bitmediği için biraz buruk, biraz da şekerli bir sıvı olmalı (üzümüne göre değişebiliyor). Yeniden ağzını kapatıp fermantasyonun sürmesini ve gazın çıkmasını sağlamanız gerekecek.


11- Gaz çıkışı tamamen bittiğinde (1-2 ay sürebilir) Bir başka şişeye bir hortum yardımıyla üst kısımdan aktararak altta biriken beyaz kesimden kurtulun. Bu tortu kısmı şaraba karıştırmadan şarabı üzerinden dikkatlice almanız gerekiyor. Gaz çıkışının bitip bitmediğini gazın çıkışının durmasından anlayabilirsiniz ;) Ayırdığınız şarabı bir süre daha dinlendirdiğinizde yeniden beyaz tortu oluşabilir ondan da aynı şekilde sıvıyı başka bir şişeye aktararak kurtulabilirsiniz. Bu şarabınızın berraklaşmasını sağlar. Burada şişeden şişeye aktararak berraklaştırdığınız şarabın bozulmasını önlemek için şişenin üzerinde fazla hava kalmamasına dikkat etmeniz gerekir. İşiniz bittiğinde ayrı şarap şişelerine aktarıp ağızlarını kapatarak şarabınızı saklayabilirsiniz. Bunun için içi güzelce yıkanıp, temizlenmiş bir litrelik vidalı kapaklı şarap şişelerini kullanabilirsiniz.

Dinlendirme:

Şarap dinlendikçe güzelleşir. Serin bir ortamda şarabınızı pet su damacanaları içerisinde dinlendirebilirsiniz. Daha iyisi cam, metal hatta olursa meşe fıçıdır. Dinlenen şarap kesinlikle ışık görmemeli. Eğer meşe fıçı dışında bir yerde duruyorsa ağacın tadını da şarabınıza katmak isteyebilirsiniz. Bunun için ham meşe kıymıklarını fırında kuruttuktan sonra kullanmak bir yöntem olabilir. Hazır kesilmiş meşe fıçı küpleri ya da kıymıkları da satılıyor ama fıçı tadını taklit edebilmek için çok fazla kullanmanız lazım!

Fırınlanmaya hazır Meşe Kıymıkları.

Şaraba atılacak meşe kıymıklarını ne kadar fırında tutmak lazım?

Ham meşe kıymıklarını 230 derece fırında 45 dakika kadar tutabilirsiniz. Zaten, mutfak buram buram meşe kokmaya başlayınca olduğunu anlarsınız. Ben soğumalarını beklemeden damacanalara meşeleri ekledim. Ne kadar koyabiliriz sorusuna ise ne kadar çok koyabilirseniz o kadar iyi olur diye cevap verebilirim. Fıçı yüzeyine ne kadar iyi karşılık gelirse o kadar iyi olabilir. Kıymıkları atmazsanız bir sonraki sene yeniden kullanabilirsiniz.


Benim denememde son derece iyi bir meşe tadı şaraba eklendi. Dolayısıyla bu adımın çok hoşunuza gidebileceğini düşünüyorum.

Fırından yeni çıkmış meşe kıymıkları buram buram kokuyorlar.

Şişelenmiş Şarap
Piyasada şişe, mantar, şişeye mantar takma aleti, ısı ile daralan şişe kapşonu satılıyor. Şişeleri eskiden tükettiğiniz ürünlerden ya da çevrenizden temin etmeniz de mümkün..

Eski şarap şişesi etiketlerini şişeleri bir kaç saat suda bekleterek çıkartabilirsiniz.

Yukarıda sayılan malzemeleri temin edip şarabınızı şişeleyebilirsiniz. Şişe mantarı takma makinesi şart mantarı başka türlü şişenin ağzına geçirmek pek mümkün değil. En pahalı yatırım bu alete oluyor ne yazık ki.

Şarap etiketi de bilgisayarda yazı programında hazırlanabiliyor. Ortaya oldukça hoş görünen bir şişelenmiş şarap çıkabiliyor. Arkadaşlarıma şaraptan tattırıp yüzlerindeki inanmaz ifadeyi görmeyi seviyorum. :)



Afiyet olsun. Fazla içmeyin. Günde bir kadeh şarap güzeldir. Fazlası zarar!


Yukarıdaki görselde yer alan alkole karşı uyaran etiketin meali şu olmasın sakın! 18 kadehten fazla içerseniz, arabanızı kaybedebilir dahası hamile bile kalabilirsiniz!

--------------------------------
Okumak İçin Güzel Bir Gün!


Mutluluk Saçan Işık: 
Çoğu Bilim Kurgu, Bazıları Sadece Kurgu Hikayeler isimli kitabımı okumaya ne dersiniz?
Çok sürükleyici ve elinizden bırakamayacağınız bir öykü kitabı.
Sadece Google Kitaplar'da satılıyor.



-------------------------------

Ey Eurovision Sen Kimsin?

Yapay zeka, hayatımızın birçok alanına girmeye devam ediyor. Ben de bir süredir blog yazılarımı YouTube'a aktarıyorum. Neyse ki, 10 yıl ...