Ana içeriğe atla

Güçlü Olan Gücün Hepsini İster

Tarih boyunca, krallar büyük ölçüde güçlerini, sorgulanamaz ve daha yüce bir kuvvetten almışlardır. Bu yüzden, yaptıkları her türlü hareketin nedenine ilişkin sorgulamalara karşı verilecek cevap çok daha kolay olmuştur. Kimi zaman sorgulanmaları da mümkün olmamıştır tabi. Zaten gücü elinde tutanın gücünü daha büyük bir yerden alıyor olması kadar güven kırıcı bir durum olabilir mi? İşin özü sürüdeki Alfa erkeğin gücünün mutlaklığından geldiğinden sürüdekilerin kafalarının içerisinde oluşan durum sürünün başarısını artırmış olmalı ki, türden türe bu bir hayatta kalma avantajı olarak geçmiş olsun. Tabi farkındalık düzeyi sincabınkinden çok daha ileri olan modern insan söz konusu olunca durum biraz karışıklaşmıştır.

Söz konusu güç ve şiddet olunca, yılların Ana Tanrıçası (Kibele ya da Sibel, hatta Hintli haliyle Şiva (1) diyelim, hatta belki de Mısırlı İsis) da, tabutta attırılan rövaşata ile erkekleşivermiş ve "alfa" erkek krallar da ondan nasiplenmeye başlamışlardır. Kimi araştırmacılar "Kıble" kavramının da Kibele'den geldiğini ileri sürmektedir.

Krallar tarih boyunca genellikle kendi güçleri ile yetinmemiş, ek bir güvenliğe sığınmak ihtiyacını duymuşlardır. Bir tür geçmiş reasürans fikri olarak görebiliriz bu durumu.

Örneğin Makedonya'dan kalkıp, Anadoluyu ele geçirdikten sonra Pers İmparatorluğunu yıkan, durmayıp Afrikayı da zapteden Büyük İskender için, ünlü bir kahinin Zeus'un oğlu olduğunu söylemesi, Mısır'da Amon tapınağında tanrı Amon ile görüştüğüne ilişkin söylentiler çıkması, rastlantısal değildir. Temsilciliği az görüp, tanrılaşmaya çalıştığı için Yunan ve Makedon insanları tarafından alaya alınınca, kendisine bir nebze çeki düzen vermiştir. Ancak vazgeçmeyip, aynı şeyi tekrar, tekrar dile getirse insanların kendisine inanabilecekleri gerçeğini gözden kaçırmış olmalı. Kendisinden sonra gelen pek çok yönetici ise bu yöntemi kullanmayı zamanla öğrenmiştir.

Örnek gayet açıktır. Kralın, tanrının temsilcisi olduğu konusunda toplumdan bir itiraz gelmesi kolay değildir. Yalnız, bizzat tanrı olduğunu söylediğinde itirazlar gelebilmektedir. Ancak, kimi toplumlar, kimi şartlar altında tanrısallaşan öğreti liderlerine genellikle de öldükten sonra tanrıya dönüştükleri için fazla ses çıkartamamışlardır.

Gotama Buda Hindistan'da "uyanış" yaşayıp öğretisini insanlara anlatmış ve zaman içerisinde takipçilerinin gözünde bir tanrıya dönüşmüştür. Kendisi büyük kitlelere hükmeden bir lider olmadığından, öğretisini anlatmak dışında, tanrı olma iddiasında bulunmamıştır.


Eski Mısır'da ise durum tamamen farklıdır. Krallar genel kabul edişin de etkisiyle, zaten tanrılardan gelen evlatlardır. Dolayısıyla tanrılardır. Ancak çok tanrının bir arada olması sorun teşkil etmezken, içlerinden birinin diğerlerinden ayrılıp, en güçlü ve tek tanrıya dönüşmesi gibi radikal bir değişikliğe öncelikle ruhani teşkilat bir karşı devrimle cevap vermiştir. Tek tanrı fikrinin ilk kez ortaya çıktığı dönem Akeneton'un firavun olduğu Milattan Önce 14. yüzyılın başlarına rastlar. Gerçi öldükten sonra Amon rahipleri kendisine ilişkin tüm bilgileri ortadan kaldırmaya çalışmışlar ve 10 yaşında firavun olan Tuthankhamon eski çok tanrılı dine dönmüş ancak yine de Hz. Musa'nın öğretiyi benimseyip, takipçilerine aktarmasıyla tek tanrılı dinler halk arasında eskisine göre daha büyük bir çoğunlukla kabul görmüştür.

Tek tanrılı dinler, deklare ettikleri amaçları olan iyilik, huzur, kardeşlik gibi unsurları evrenselleşmedikleri ve genel kabul görmedikleri için pek gerçekleştirememişlerdir. Hatta tam tersine kutsal amaçları için karşı olanlara savaşlar açmışlardır. Din savaşları, kimi zaman mezhep savaşlarına dönüşmüş ve bu defa aynı dini kabul eden taraflar, birbirlerini yok etmeye çabalamıştır. Sonuç itibariyle, tarih boyunca böyle anlaşmazlıklar yüzünden çok acı çekilmiştir.

İşin aslı, yönetim erkini ve gücü ele geçirmektir. Bunun için inanç kullanıldığında, inancın ve ilahın öğretisinin tam tersi bir durum oluşmaktadır. Laik tercih bu nedenle ortaya çıkmıştır. Dinin güç erkinin oyuncağı olması önlenmeye çalışılmış ve bu sayede bir kişinin değil de, geniş insan kitlelerinin katılımıyla, birlikte yönetim daha kabul edilebilir bir hal almıştır.

Ancak, insanın yazılımı derinlerde duran "alfa erkek" doğallığını korumaktadır. Bu nedenle insanlık tarihi boyunca edinilen deneyim ve ortak akıl, zaman zaman kısa devre yapıp, fabrika ayarlarına dönme eğilimindedir. İnsan, hazır olduğu bir anda, bu durumu aşmak zorunda kalacaktır. Ancak bu yarın mı olur, 10 bin yıl sonra mı bilmek zor.

Yine de birey olarak her zaman ne tarafta olduğunuza karar vermek elinizdedir. İlkel tarafınız çekiştirip dursa da ona direnip gelişmiş kısmınızı yüceltirseniz daha iyi bir tercih olabilir. Yol uzun olabilir ama duranların geride kaldığı bir yolda, arkadan gelenlerin üzerinizden geçip gitmekten başka şansları olmayabilir.



Dipnot:
1) Bazı görüşlere göre Şiva Tanrı'nın üçüncü biçimi/yüzü, Trimurti'nin (Hint Teslisi) bir parçasıdır. Trimurti'de, Brahma yaratıcı, Vişnu koruyucu, Şiva ise yok edicidir. Her ne kadar yok etmeyi temsil etse de, olumlu bir güç olarak görülür (Kötülüğün Yok Edicisi). Bkz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Köpük Baloncuk Nasıl Yapılır?

Köpük baloncuk yaparken deterjan ve su kullanıyorsanız muhtemelen baloncuklarınız hemen patlıyordur. Dayanıklı baloncuklar için çözeltinizin içine şeker ekleyin. Böyle olmaz! İlla tarif ver diyorsanız: 1/2 ölçü sıvı bulaşık deterjanı 2 ölçü su 2 çay kaşığı şeker (yetmezse daha çok koyun!) Bulabilirseniz şeker yerine gliserin de kullanabilirsiniz. Kolonya ve bir miktar aseton da katabilirsiniz çözeltinize.

Evde En Basit Şekilde Şarap Nasıl Yapılır? (Resimli)

Merhaba. Gurme bir arkadaşım var. Yaklaşık 4-5 senedir kendi tüketimi için şarap yapıyor. İlk yaptığı şarap, pek kolay içilemez olsa da, son yıllarda gerçekten lezzetli şaraplar üretiyor. Kendisine bu işi nasıl becerdiğini sordum ve ben de evde kendi şarabımı yapmayı geçtiğimiz yıl becerdim. Doğrusunu isterseniz ilk deneme için oldukça başarılıydı. Gurme arkadaşım, "yemeğe bile koymam senin yaptığın şarabı ama ilk deneme için güzel olmuş" dedi. Ben de bu sene de şansımı yeniden denemeye karar verdim. Hemen belirteyim, çeşitli kaynaklarda evde nasıl şarap yapabileceğinizi anlatan yazılar bulabilirsiniz ama doğrusunu isterseniz o kadar çok ince detaya ve tekniğe giriyorlar ki, anlaması ve yapması zorlaşıyor. Biraz örnek vereyim. 1- Özel ölçüm cihazları, 2- Oluşan karbondioksiti atmak için özel düzenekler, 3- Özel depolama çözümleri, 4- Fermantasyon başlatıcılar, 5- Fermantasyon durdurucular, 6- Alkol seviyesi ölçerler, 7- Kükürt ekleme ile koruma yöntemleri, 8- Öz

İnternet Sitelerindeki Hesaplarımı Nasıl Silerim?

Yeni medya, alışveriş, müzik siteleri genellikle sizi tanımak isterler. Sitelerden yararlanmak, kimi zaman alışveriş yapabilmek için, pek çok kişisel bilginizi içeren veriyi girip, üye olmak iyi de, ya bir gün gelir de bu tür üyeliklerinizi silmek isterseniz ne ile karşılaşacağınızı biliyor musunuz? Blog girdisini  bu linkten  dinleyebilirsiniz . Merhaba, İnternet kullanıcıları neredeyse artık her türlü siteye üye olarak girmek zorunda. Verilen hizmet paralı ya da bedava olsun, siteler sizi üye olup, içeriklerinden öyle yararlanmaya zorluyorlar. Gazete siteleri bile sizi üye olmaya teşvik ediyorlar. Üye sayısı ve üyelerin neler yaptığını izlemek, bir hizmeti geliştirebilmek için işini bilenlere önemli veriler sağlar. Örneğin bir alışveriş sitesi, incelediğiniz ya da satın aldığınız ürünlere benzer ürünleri size önerebilir. Bunun için sizin siteye üye olmanız en kolay yollardan biridir. Kullanıcının yaptıklarını izlemek böylece kolaylaşır. Sosyal ağ siteleri de üye olmadan bi