24 Şubat 2014 Pazartesi

Android Cihazda SDR Nasıl Dinlenir?


Antrak'a ne zaman gitsem yeni bir şeyler öğreniyorum. SDR (Software-defined radio) bunlardan birisi. Daha önce Serdar Ulukonakçı usb sayısal tv alıcısını nasıl geniş frekans aralığında çalışan bir alıcı olarak kullanabileceğimiz şu yazıda anlatmıştı. Doğrusu şöyle 10 dolara bile bulunabilen bir alıcı cihazla böyle işler yapmak oldukça eğlenceli.

Gerçi hiç bir donanım kullanmadan da amatör telsiz frekanslarını dinlemek hatta gönderme yapmak da mümkün. Onun için de Android cihazlar için Pocket HAM bands Transceiver isimli programı kurmak yeterli oluyor. Dilerseniz deneyebilirsiniz.

Yine Android cihazlarınızda eğer yazının başında sözünü ettiğim usb alıcıyı kullanmak isterseniz o da mümkün. Telefon veya tabletinizi SDR alıcıya çevirmek isterseniz cihazınızın root yetkisine sahip olması gerekiyor. Dikkat telefonlarınızda bu değişikliği yapmanız garantilerini ortadan kaldırabilir. Onun yerine piyasada 100-200 TL aralığında satılan zaten Root yetkisi olan 7 inch tabletleri kullanmak daha uygun olabilir.

İhtiyacımız olanlar root yetkisi açık bir Android işletim sistemli telefon ya da tablet. SDR alıcı olarak kullanabileceğimiz bir usb DVB T alıcı. Yukarıda linkini vermiştim. İçindeki chipset (RTL2832U) önemli. Uygun olanı almaya dikkat edin! Aksi taktirde cihazın uygun sürücüsü olmadığından çalıştıramazsınız.

Program olarak yine Android Play üzerinden temin edebileceğiniz bir program SDR kullanmanızı sağlıyor. ancak programı tam fonksiyonel olarak kullanmak isterseniz 24 lira civarında bir ödeme yapmanız gerekiyor!

1- Öncelikle şu sürücüyü yükleyin
2- Programı bu linkten akıllı cihazınıza yükleyin.

Ardından OTG kablonuzla (cihazınızda standart USB girişi varsa bu kabloya gerek yok) USB alıcıyı akıllı cihazınıza bağlayın. Dikkat! Düzgün bir OTG kablo kullanın. Kalitesiz olanlar ufak temassızlık yaptığında sorun çıkıyor.
Programı çalıştırınca sürücü usb alıcıya ulaşmak için sizden yetki istiyor. Use by default for this USB device yanındaki kutucuğu işaretleyip OK'e basın.

Anten gördüğünüz gibi TV yayınlarını almak için yapılmış. Dolayısıyla çatıda bu iş için bir anteniniz varsa onu kullanmak alıcıdan çok daha makul bir performans almanızı sağlayacaktır. 
Bu adaptörü de şu linkten temin edebilirsiniz.

İlk deneme için çatı anteni şart değil FM radyolardan birini dinleyerek başlayabilirsiniz. Neredeyse tüm haberleşme bandını dinlemek mümkün.

Her şey doğru yapılmışsa fotoğrafta gördüğünüz gibi program çalışıyor ve iş görüyor. Güzel bir hafta sonu projesi olabilir. 

Kolay gelsin.

17 Şubat 2014 Pazartesi

indir.com Mobil Uygulama Ödülleri 2014 Yarışması


indir.com mobil uygulama geliştiricilerine yönelik bir yarışma başlattı.

Yarışmaya, bu sene yapılıp kullanıma sunulan uygulamalar ile katılmak mümkün. Yarışmanın amacı uygulamaları tanıtıp, programcılara destek olmak.

15 Nisan 2014 tarihine kadar başvuruların devam edeceği yarışmanın halk oylaması 18 Nisan tarihinde başlayacak. 30 Nisan'da bitecek olan ön eleme sonrasında 1 Mayıs'ta jüri değerlendirmesi yapılacak.

Katılacak olanlara şimdiden başarılar dilerim.

Detaylı bilgilere yarışma sayfasından ulaşabilirsiniz.




11 Şubat 2014 Salı

DGünü 1 Yaşında


14 Ocak 2013 tarihinde D Günü blogumu açtım. Friendfeed oldukça sönükleşmişti. İlginç bulduğum öteberiyi  eskiden orada paylaşırdım. "Bari kendi blogumda yazayım, ilginç bulduğum teknolojik ürünleri" diye düşündüm. Sonra kısa "kısa yorum yapacağım aynı zamanda yeni teknolojik cihazları (zamazingo) anlatacağım bir blog yapayım" dedim. Blogu açarken de, dgunu.blogspot.com oluversin adı diye düşünüp, ismini de öyle seçtim.

Daha sonra bir Google PR (Sayfa Sıralaması - Page Rank) güncellemesi aldı blog. PR3 olunca heveslenip bir alan adı aldım. Şansıma dgunu.com alınmamıştı. Ardından, bir ara bir slogan buldum bloguma: "Sayısal dünyanın gelişmelerine çarpık bir bakış!" Ancak, gelin görün ki bu sefer ancak PR1 olabildi blog. Neyse önemli değil.

Bloga bir de logo uydurdum kendimce. Şaşı bakan gözlüğün arkasındaki gözler. Öyle profesyonel bir şey değil. Ama ben yaptım. Bir yılda 291 yazı yazmışım. 120 bin tekil ziyaretçim olmuş. Fena sayılmaz.

Bir ara yolunuz düşerse beklerim. http://www.dgunu.com


4 Şubat 2014 Salı

Öfkenizi Kontrol Edin! Yoksa O Sizi Kontrol Eder!


Düşündüm de her an patlayabilecek durumda bir toplumuz. Korna çalıp "yürüsene be!" diye bağırdığınız önünüzdeki aracın içindeki bir başka öfkeli kişi, aracından inip sizi silahıyla vurabilir. Gerilim giderek artıyor üstelik. Gerilim arttıkça potansiyel patlamanın şiddeti de giderek büyüyor. Toplumdaki bu gerilimi düşürmenin yöntemi kendimize çeki düzen vermek olabilir.

Hadi gerçek hayattan örnek vereyim. Kendisine çamurlu su sıçrattı diye belediye otobüsüne ateş edip içindeki masum bir çocuğu yaralayacak derecede öfkesinin esiri olmuş insanlardan oluşan bir toplum ile sağlıklı bir şeyler yapılabilir mi?

Ben de sabah aklıma gelince Twitter'dan #öfkekontrolü hashtagi ile satır satır aşağıdaki önerileri paylaştım. Hemen belirteyim, bu konuda bir eğitimim, profesyonel deneyimim yok. Kendimce öneriler. Zaten başlarken komik şeyler olsun diye düşünmüştüm ancak konu öfke olunca komik bir şeyler üretmek zor.

Bakalım neler önermişim?

Öfke Kontrolü İle İlgili Öneriler

  • İnsan olduğunuzu aklınızdan çıkartmayın. Yırtıcı olmak vahşi doğada hayatta kalmak için iyidir. Toplumda ise tam tersi.
  • Kontrolünüzü kaybettikten sonra yaptıklarınıza üzülüyor musunuz? Kontrolü kaybetmeden önce "o duyguyu" aklınıza getirin.
  • Sinirli olduğunuz için verdiğiniz zararın farkında mısınız? Sakince bunu yakınlarınızla değerlendirin. Dışarıdan bakış iyidir.
  • Asabiyet nedeniniz bir başka hastalık olabilir, mesela diyabet. Hiç düşündünüz mü? Tedavi Olun.
  • Asabiyseniz, siyasetçi olmayın! Rica ediyorum! ;)
  • Sevdiklerinize yönelik şiddet bumerang gibidir. Döner sizi ya da bir başkasını bulur. Onlara sevgi gösterin, size geri dönsün.
  • Başkalarını, kendinizi suçlamak çözüm değil, içinden çıkılmaz labirentler üretir. Çözüme yönelik, barışçıl düşünceler üretin.
  • Mutlu olmak sizin de hakkınız. Öfkeniz sizi kontrol ediyorsa mutlu değil sinirli olursunuz! Sinir kendini besleyen canavardır.
  • Hayatınızı sinirli olmanız kontrol etmesin! Siz kendinizi kontrol edin. İpleri elinize alın. Hayat kalitenizi artırın.
  • Tedaviyi son çare ya da delilik belirtisi olarak görmeyin. Erken müdahale tüm toplumu kurtarır! Tabi sizi de ;)
  • Empati kurun. Karşındakinin yerine kendini koymak, sinirlere hakim olmada yardımcı olabilir.
  • Karşı takımın tribününde maç izleyin. ;)
  • Küfretmek sizi boşaltırken başkalarını doldurabilir. Aman dikkat!
  • Savunmasız olanlara dokunmayın! Sizin öfkeniz boşalacak diye kimse zarar görmesin. Kendinizi onun yerine koyun. Düşünün!
  • Ateşli silahlardan uzak durun. Her türlü silahtan uzak durun!
  • Trafikte biri yanlış yaptığında sinirleniyorsanız, kendi yanlışlarınız olduğunu aklınıza getirin. Kimse mükemmel değil.
  • Tamam, doktora gitme fikri sinirlerinizi bozuyor olabilir. Bir psikolog da asabiyetinizi giderebilir. Profesyonel yardım alın!
  • Belki de sizi asabi yapan güçsüz yönlerinizdir. Eksiklerinizi tamamlayın. Okuyun!
  • Benliğinizi Yüceltin. Öğrenip, daha fazla bilmeye başladıkça asabiyetiniz yerini dinginliğe bırakabilir.
  • Kendinizi geliştirin. Güzel sanatlar ile ilgilenin. Güzel şeyler insanı sakinleştirir.
  • Tolerans, katlanabilmek demektir. Anlamını da öğrenin. Tolerans göstermeyi de.
  • Sevin! Kendinizi, ailenizin üyelerini, başka bir canlıyı. Onlara ses bile yükseltmeyin! Narin cam güzeldir ama kolay kırılır!
  • İç huzuru arayın! Din, mistik öğretiler veya her nerede bulup, sakinleşiyorsanız ona sıkı sıkı sarılın.
  • Futbol sizin için küfür, bağırıp, çağırmak ve kavga anlamına mı geliyor. Tüm sporlar sakinlik ve centilmenlik gerektirir.
  • Boğazınız ağrıyınca doktora gidiyorsunuz da, kafanızda bir rahatsızlık varsa neden doktora gitmiyorsunuz? Tedavi olun!
  • Asabisiniz ve sağlık sorunları peşinizi bırakmıyor mu? Önce bir psikiatrist'e uğrasanız iyi olabilir.
  • Başka huzurlu bir ülkeye, mesela Kanada'ya yerleşmeyi hiç düşündünüz mü?
  • Derin nefesler alarak içinizden sayın. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 o elinizdekini de bir yere bırakın bir kaza çıkacak.
  • Asabi olmanız terbiyesiz olmanızı gerektirmez. Düşünün, filtre edin, sakinleşin, öyle konuşun.
  • "Keskin sirke küpüne zarar" diye söylenir. Doğrudur. Asabiyet vücuda zarar verebilir. Ya da çevrenizdeki vücutlara.
  • "Tedavi olun" demiş miydim?
  • Öfkenizi öte beriden çıkartmayın! Cep telefonları pahalı cihazlar. Televizyon kumandaları ise masum. Tedavi olun.
  • Asabiyseniz kolluk kuvveti, koruma, güvenlik personeli falan olmaya yeltenmeyin. Tedavi olun.
  • Trafikte hata yapan aracın sürücüsünü tanımadığınızı unutmayın! Belki, tanısanız çok seversiniz. Ya da adam ızbandut gibidir!
  • Araç kullanırken çok sinirleniyorsanız: Kullanmayın, satın! Bırakın yerinize otobüs veya taksi şoförü sinirlensin.



  • Anger Management filmini hatta aynı isimli diziyi de seyredin. Hem asabiyet hem de OKB (tekrar eden takıntı hastalığı) hakkında bilginiz olur.
  • Hayatı kendinize ve sevdiklerinize zindan etmeyin. Asabiyseniz bir şeyler yanlış demektir. Ya da Türkiye'de yaşıyorsunuzdur.
  • Asabiyseniz ve kontrol etmekte güçlük çekiyorsanız, nedeni çok basit olabilir. Profesyonel yardım alın. Psikiatrist'e gidin.


3 Şubat 2014 Pazartesi

Kişisel Gelişiminize Özen Gösterin


Kişisel gelişim her ne kadar, ne olduğu belli olsa da bende komik çağrışımlar yapar. Aşırı kilo almak, vücut geliştirmek, başkalarının doğrularını benimseyip savunmak, bir yerden gelirken, bunu kişiselleştirmek gibi. O nedenle "kişisel gelişim" üzerine bazı öneriler geliştirdim. Kimisi kişisel gelişime hiç bir etki göstermeyebilir! Ancak içlerinde işinize de yarayacak öneriler de olabilir. Olmayabilir de!

Madem kişisel gelişiminiz için bir şeyler yapmaya karar verdiniz, o halde aşağıdaki önerileri AKIL SÜZGECİNİZDEN geçirin. Hangisi saçma, hangisi mantıklı siz karar verin.

Not: Emin olmadığınız önerileri evde tek başınıza uygulamayın!

Bu yazıyı video olarak da izleyebilirsiniz.
---
  • Gündemi takip edin... ;)
  • Türkiye'de yaşayın. Eninönü'nde sorular soran kameralı, mikrofonlu insanlara abuk cevaplar hazırlayın.
  • Durmadan bir şeyler yiyin. Soranlara, metabolizmanızı hızlandırdığı için kilo almadığınızı anlatın... ;)
  • Ördek dudak selfielerinizi her gün düzenli olarak paylaşın her ay tamamına bakıp, değişimi değerlendirin... ;)
  • Twitterda sahte hesaplar açıp kendinizi beğenin, RT yapın... ;)
  • Altında "lütfen paylaşın" yazan her türlü göreseli arkadaşlarınıza mail, sosyal medya yoluyla gönderin... ;)
  • Herşeyi başkalarından bekleyin, kendiniz çaba göstermeyin... ;)
  • Kaderci olun. Sabredin. Kurtuluşa inanın. Ancak durumunuzu düzeltmek için bir şey yapmayın... ;)
  • Adalete güvenin... ;)
  • "Bu neden benim başıma geldi?" konulu arkadaş toplantıları düzenleyin... ;)
  • Hep başkalarını suçlayın! Pasif agresifliğin sizi genç tuttuğu hakkında olur olmadık yerde bahsedin... ;)
  • Konuşmanıza çeşitli yabancı dillerden cümleler ekleyip, ardından anlamlarını söyleyin... ;)
  • Mars'a gidip muhtemelen orada ölecek olan ekinbe katılın... ;)
  • Kafaya abuk bir konuyu takıp, hep ondan bahsedin... ;)
  • Cebinizde ihtiyaç halinde kullanmak için hazır bir konuşmanızı taşıyın, olamadık yerde çıkarıp okuyun... ;)
  • Lafa olur olmaz yerde "sözün bittiği yerdeyiz" diye başlayın... ;)
  • Internette gördüğünüz özlü sözleri biriktirin, bastırıp duvara asın... ;)
  • Ferrarisini Satan Bilge kitabını altını çizip, notlar alarak okuyun... ;)
  • Ciddi görünmek için numarasız gözlük takın, pipo ile dolaşın. Top sakal bırakın. ;)
  • Tuvalette uzun kalın ama elinizde telefon tablet vs. almayın... ;)
  • Günde sekiz litre su için... ;)
  • Pahalı kalem kullanın... ;)
  • Kişisel gelişim önerileri yazın... ;)
  • Her türlü masalın gerçek olduğunu olur olmaz ortamlarda ileri sürüp savunun... ;)
  • Bilmediğiniz konularda desteksiz sallayın... ;)
  • İşe kısa pantolonla gidin... ;)
  • Her şeye üzülün, panik atak geliştirin... ;)
  • Dünya turuna çıkıp geri dönmeyin... ;)
  • Fal baktırıp, söylenen zırvalara inanın... ;)
  • 3. sınıf yaşam koçlarının kitaplarını okuyun ;)
  • Yarım yağlı yoğurt yiyin ;)
  • Bu ay bir kitap okuyun ;)

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...