1 Ocak 2024 Pazartesi

Eklektik Felsefe

Eklektik, farklı felsefi veya sanatsal sistemlerden alınan unsurların yeni bir sistem içinde yeniden kullanılması anlamına gelir. Eklektik kelimesi, Fransızca eclectique sözcüğünden Türkçe’ye geçmiştir. Fransızca sözcük ise Eski Yunanca eklektikós (seçici, seçmeci) sözcüğünden alıntıdır.


Farklı düşünce akımlarından gerekli gördüğü kavramları alarak bir araya toplayan bir felsefe yaklaşımıdır. İlk temsilcileri, MÖ ikinci yüzyılda yaşamış olan Potamon ve MÖ birinci yüzyılda yaşamış olan Philo’dur. Bu filozoflar, Platon, Aristoteles, Stoacılar ve Epikürcüler gibi farklı felsefe okullarından seçtikleri öğretileri birleştirmeye çalışmışlardır.

Eklektik felsefenin ortaya çıkışı ve bazı temsilcileri

Ortaya çıkışı, Antik Yunan’da başlayan ve farklı felsefe okullarının birbirleriyle rekabet ettiği bir döneme denk gelir. Bu dönemde, bazı filozoflar, farklı düşünce okullarının birbirine zıt olmadığını, aksine birbirini tamamladığını savunarak, seçmeci bir tutum sergilemişlerdir. Eklektik Felsefenin ilk temsilcileri olan Potamon ve Philo (Filon), çeşitli düşünce okullarından seçtikleri öğretileri birleştirmeye çalışmışlardır.

Potamon ve Philo, eklektik felsefenin ilk temsilcileri olarak kabul edilirler. Eklektik felsefe, farklı felsefe akımlarından gerekli gördüğü parçaları alarak bir araya toplayan bir felsefedir.

Potamon, İskenderiyeli bir filozoftur. Kendinden önceki felsefi sistemlerden bazı kavram ve fikirleri birleştirerek seçmeci bir okul kurmuştur. Mantık, ahlak ve fizik ile uğraşmıştır. Mantık ve ahlakta Stoacılarla Epikürcüleri uzlaştırmaya çalışmış, fizikte Aristoteles’in dört öğesine değinmiştir. Ayrıca Platonculuk ile de ilgilenmiştir. 

Potamon tanrı'nın evrenin ve her şeyin yaratıcısı olduğuna, varlığına ve birliğine inanmıştır. Bilginin duyulardan ve akıldan geldiğini savunmuştur. Ona göre duyular, bilginin kaynağıdır, ancak akıl, duyuların verilerini yorumlayarak, gerçek bilgiye ulaşmayı sağlar. Ahlakın, tanrı'nın iradesine uygun bir yaşam sürmek olduğunu savunmuştur. 

Eklektik felsefeyi sistematik bir hale getirmeye çalışmıştır. 

Philo, İskenderiyeli bir Yahudi filozoftur. Yahudi dininin öğretilerini felsefe ile uyumlu hale getirmeye çalışmıştır. Özellikle Platon ve Stoacılardan etkilenmiştir. Alegorik yorumlarıyla Tevrat’ın derin anlamlarını ortaya çıkarmaya çalışmıştır.

Philo'ya göre, insan, tanrı'ya benzemeye ve tanrı'nın iradesini yerine getirmeye çalışmalıdır.

Yahudilik ve felsefeyi sentezlemiştir. 

Her ne kadar kavramın tarihi bu kadar gerilere gitse de seçmeciliğin kurucusu ve isim babası olarak 19. yüzyılda yaşamış olan Victor Cousin (1792-1867) anılmaktadır. “Sistemler doğrulukları oranında geçerli; inkâr ettikleri kadar da yanlıştır” ilkesiyle bilinir (Ömer YILDIRIM - felsefe.gen.tr). Hegel'in öğrencisidir. 

Antik Çağ Eklektik Filozoflarından Empedokles

Akaragas'lı Empedokles, MÖ 490-430 yılları arasında yaşamış olan Antik Yunan filozofudur. Empedokles de eklektik felsefenin öncülerinden biri olarak kabul edilir.

Felsefesi, dört temel unsurun, yani ateş, su, hava ve toprağın varlığına dayanmaktadır. Bu dört temel unsur, sürekli bir hareket halindedir ve bu hareket sonucunda, evren oluşur ve yok olur. Empedokles'in bu görüşü, "dört element kuramı" olarak adlandırılır.

Ayrıca, sevgi ve nefret kavramlarını da felsefesine dahil etmiştir. Sevgi, dört temel unsuru birbirine bağlayan ve evren oluşumunu sağlayan bir güçtür. Nefret ise, dört temel unsuru birbirinden ayıran ve evren yok oluşunu sağlayan bir güçtür.

Dört element kuramı, Orta Çağ'da, Aristotelesçiliğe egemen olan dört temel nitelik kuramının alt yapısını oluşturmuştur. Sevgi ve nefret kavramları ise, Platonculuk ve Stoacılık gibi felsefi akımlarda önemli bir rol oynamıştır.

Orta Çağın Seçmecileri

Eklektik felsefe, Orta Çağ’da da ele alınmıştır. Bu dönemde, İslam ve Hristiyan felsefesi arasında bir sentez oluşturmaya çalışan eklektik filozoflar yaşamıştır. Bunlardan bazıları, İbn Sina, İbn Rüşd, Thomas Aquinas ve Duns Scotus’tur. Bu filozoflar, felsefenin dinle uyumlu olabileceğini ve dinin felsefeye kaynaklık edebileceğini göstermişlerdir.

Eklektik felsefe, Rönesans’ta ve Aydınlanma’da da yeniden canlanmıştır. Bu dönemde, farklı felsefi akımların en iyi yönlerini bir araya getiren ve evrensel bir felsefe oluşturmaya çalışan eklektik filozoflar vardır. Bunlardan bazıları, Erasmus, Montaigne, Descartes, Leibniz ve Kant’tır. Bu filozoflar, felsefenin hem teorik hem de pratik bir yönü olduğunu vurgulamış ve güncel sorunlara katkı sağlayabileceğini göstermişlerdir.

Eklektik Felsefenin Özellikleri

Çeşitlilik: Eklektik filozoflar, kendileri için en doğru olan unsurları seçerken, farklı akımların ve sistemlerin doğru ve yanlış yönlerini değerlendirirler.

Seçmecilik: Seçici bir yaklaşım benimseyerek, kendileri için en doğru olan unsurları bir araya getirmeye çalışırlar.

Özgünlük: Özgün bir felsefe sistemi oluşturmaya çalışılır. 

Teori ve Pratik İlişkisi: Felsefenin hem teorik hem de pratik bir yönü olduğunu vurgular. Felsefenin dinle, sanatla, bilimle ve güncel sorunlarla ilişkisini kurar.

Eklektik Felsefenin Amacı ve Yöntemleri

Amacı

Eklektik felsefenin temel amacı, farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden alınan unsurları bir araya getirerek, yeni ve özgün bir felsefe sistemi oluşturmaktır.

Eklektik felsefenin yöntemleri

Karşılaştırma: Farklı felsefe akımlarını ve düşünce sistemlerini karşılaştırarak, benzerlikleri ve farklılıkları belirlemeye çalışır.

Eleştirel düşünme: Eleştirel bir şekilde değerlendirerek, doğru ve yanlış yönlerini belirlemeye çalışır.

Analiz: Analiz ederek, temel kavramları ve ilkelerini belirlemeye çalışır.

Sentez: Alınan unsurları sentezleyerek, yeni ve özgün bir felsefe sistemi oluşturmaya çalışır.

Bu yöntemler sayesinde, eklektik filozoflar, kendileri için en doğru olan unsurları seçerek, yeni ve özgün bir felsefe sistemi oluşturabilirler.

Eklektik felsefenin farklı felsefe okullarından aldığı öğretiler

Platon: Platonculuktan idealizm, ruhun ölümsüzlüğü, epistemoloji (bilgi felsefesi) ve metafizik gibi öğretileri almıştır.

Aristo: Aristo’dan mantık, etik, siyaset felsefesi ve doğa felsefesi gibi öğretileri almıştır.

Stoa: Stoacılıktaki kader, erdemin önemi, haz ve acı, doğa yasası, akıl, duygusuzluk, kozmopolitizm gibi öğretileri almıştır.

Epikür: Epikürcülükten haz, tanrılar ve ölüm gibi öğretileri almıştır.

Hristiyanlık: Hristiyanlıktan tanrı, ruh, sonsuz yaşam ve ahlak gibi öğretileri almıştır.

İslam: İslam felsefesinden tanrı, insan, evren ve ahlak gibi öğretileri almıştır.

Eklektik felsefenin eleştirileri ve savunmaları

Eleştiriler

Farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden keyfi olarak seçilen unsurların bir araya getirilmesiyle oluşturulduğu için, tutarsızlık ve belirsizlikle eleştirilir. Eklektik filozofların, farklı akımların ve sistemlerin doğru ve yanlış yönlerini değerlendirmede başarılı olamayabilecekleri ve bu nedenle, tutarsız bir felsefe sistemi oluşturabilecekleri öne sürülür.

Bir diğer eleştirisi, bu felsefenin eleştirel düşünmeyi ve özgün fikirleri engelleyebileceğidir. Farklı akımların ve sistemlerin öğretilerini eleştirel bir şekilde değerlendirmekten kaçınabilecekleri ve bu nedenle, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmenin mümkün olmadığı öne sürülür.

Felsefi sistemlerin bütünlüğünü bozduğu ve felsefenin derinliğini yitirmesine yol açtığı için eleştirilmiştir.

Savunmalar

Yeni ve özgün bir felsefe sistemi oluşturma potansiyeline sahip olduğu savunulur. Daha kapsamlı ve bütüncül bir felsefe sistemi oluşturabilir.

Bir diğer savunması, bu felsefenin farklı bakış açılarını ve kültürleri anlamamızı sağladığıdır. Farklı akımların ve sistemlerin öğretilerini inceleyerek, farklı bakış açılarını ve kültürleri daha iyi anlayabileceğimiz öne sürülür.

Felsefi akımların bütünlüğünü bozduğu eleştirisine karşı, felsefi sistemlerin bütünlüğünün mutlak olmadığını ve felsefenin derinliğinin farklı bakış açılarını kapsayacak şekilde genişletmenin olası olduğunu savunmuştur.

Tutarsızlık ve belirsizlikle eleştirilse de, yeni ve özgün bir felsefe sistemi oluşturma potansiyeline sahip olduğu da savunulmaktadır.

Eklektik Felsefenin Etkileri

Antik Çağ’da farklı felsefe okullarının birbirine zıt olmadığı, aksine birbirini tamamladığı savunulmuştur, felsefede bir uzlaşma ve sentez yapılması için çaba harcanmıştır.

Antik Çağ’da ve Orta Çağ’da Diğer Felsefe Akımlarına Etkisi

En önemlisi, düşünce çeşitliliğini ve hoşgörüyü teşvik etmiştir. 

Yeni felsefe akımlarının ve düşünce sistemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Örneğin, Orta Çağ'da yaşamış olan İslam filozofu Farabi, Platonculuk, Aristotelesçilik ve İslam felsefesinden aldığı unsurları sentezleyerek, kendi eklektik felsefe sistemini oluşturmuştur. 

Felsefi düşüncenin daha kapsamlı ve bütüncül bir hale gelmesine katkıda bulunmuştur.

Hint Felsefesinde Eklektizm

Hint felsefesinde de hem klasik hem de modern dönemlerde eklektik yaklaşımlarla karşılaşılır. 

Budizm, Hint felsefesinin en etkili okullarından biridir. Budizm, farklı bölgelere yayıldıkça, farklı Budist okulları ortaya çıkmıştır. Bu okullar, farklı felsefi sistemlerden etkilenmiş ve eklektik bir tutum sergilemiştir. Örneğin, Mahayana Budizmi, Platonculuk ve Vedanta’dan etkilenmiş ve fikirler dünyası, ruhun ölümsüzlüğü, aşkın güzellik ve iyilik gibi kavramları benimsemiştir. Theravada Budizmi, Aristotelesçilik ve Cārvāka’dan etkilenmiş ve atom, boşluk, rastlantı, özgürlük gibi kavramları benimsemiştir.

Navya-Nyāya okulu, Aristotelesçilik ve Stoacılıktan etkilenmiş ve mantık, kategoriler, nedensellik gibi kavramları geliştirmiştir. İslam ve Batı felsefesinden de etkilenmiş ve tanrı, bilgi, dil, ahlak gibi kavramları tartışmıştır.

Hristiyan felsefesinde eklektizim

Hristiyan felsefesinde eklektizm, Antik Yunan felsefesinden etkilenmiştir. Hristiyan felsefesinin temel konuları arasında Tanrı’nın varlığının kanıtı, kötülük problemi, kader ve özgür irade problemi, ruh-beden ilişkisi, ahlak ve bilgi gibi sorunlar yer almıştır.  

Hristiyan felsefesinde eklektizmin örnekleri şunlardır:

Augustinus, Platonculuktan etkilenmiş ve Tanrı’nın varlığını ontolojik (varlık felsefesi) olarak kanıtlamaya çalışmıştır. Ayrıca kötülüğü, Tanrı’nın yaratmadığı ama insanın iradesiyle seçtiği bir eksiklik olarak açıklamıştır.

Aquinalı Thomas, Aristo’dan etkilenmiş ve Tanrı’nın varlığını kozmolojik olarak kanıtlamaya çalışmıştır. Ayrıca akıl ve inancın uyumlu olduğunu ve insanın hem doğal hem de ilahi bir yasaya tabi olduğunu savunmuştur.

Erasmus, Rönesans döneminde yaşamış ve hem Platon hem de Aristo’dan etkilenmiştir. Ayrıca Hristiyanlığın özüne dönmeyi ve kilisenin dogmatik tutumunu eleştirmeyi amaçlamıştır.

Leonardo da Vinci

Eklektik Felsefenin Rönesans’ta ve Aydınlanma Döneminde Yeniden Canlanması 

Eklektik felsefe, Antik Çağ'da ve Orta Çağ'da önemli bir yere sahip olsa da, Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinde yeniden canlanmıştır. Bu canlanma, aşağıdaki faktörlerden kaynaklanmıştır.

Klasik eserlerin yeniden keşfi: Rönesans döneminde, klasik Yunan ve Roma eserleri yeniden keşfedilmiş ve incelenmiştir. Bu eserlerin incelenmesi, eklektik filozofları, farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden alınan unsurları sentezlemeye teşvik etmiştir.

Düşünce özgürlüğünün artması: Aydınlanma döneminde, düşünce özgürlüğü artmış ve insanlar, farklı fikirlere ve görüşlere açık olmaya başlamıştır. Bu da, eklektik felsefenin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Rönesans ve Aydınlanma Döneminde çeşitli toplumsal değişimler başlatmıştır.

Düşünce çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün artması: Eklektik felsefe, farklı fikirlere ve görüşlere açık olmayı teşvik ettiği için, düşünce çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün artmasına katkıda bulunmuştur.

Yeni bilimlerin ve sanatların ortaya çıkması: Rönesans döneminde yaşamış olan İtalyan filozof ve sanatçı Leonardo da Vinci, Platonculuk, Aristotelesçilik ve Stoacılıktan aldığı unsurları sentezleyerek, yeni bir sanat anlayışı ve bilim anlayışı geliştirmiştir.

Toplumsal reformların yapılması: Aydınlanma döneminde yaşamış olan Fransız filozof Jean-Jacques Rousseau, Toplumsal Sözleşme teorisini geliştirmiştir. Bu teori, Fransız Devriminde önemli bir rol oynamıştır.

Eklektik Felsefenin Modern ve Çağdaş Felsefede İzleri

Klasik eserlerin yeniden keşfi: Rönesans döneminde, klasik Yunan ve Roma eserleri yeniden keşfedilmiş ve incelenmiştir. Bu eserlerin incelenmesi, eklektik filozofları, farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden alınan unsurları sentezlemeye teşvik etmiştir.

Düşünce özgürlüğünün artması: Aydınlanma döneminde, düşünce özgürlüğü artmış ve insanlar, farklı fikirlere ve görüşlere açık olmaya başlamıştır. Bu da, eklektik felsefenin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Rönesans ve Aydınlanma Döneminde çeşitli toplumsal değişimler başlatmıştır.

Düşünce çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün artması: Eklektik felsefe, farklı fikirlere ve görüşlere açık olmayı teşvik ettiği için, düşünce çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün artmasına katkıda bulunmuştur.

Yeni bilimlerin ve sanatların ortaya çıkması: Rönesans döneminde yaşamış olan İtalyan filozof ve sanatçı Leonardo da Vinci, Platonculuk, Aristotelesçilik ve Stoacılıktan aldığı unsurları sentezleyerek, yeni bir sanat anlayışı ve bilim anlayışı geliştirmiştir.

Toplumsal reformların yapılması: Rousseau, Toplumsal Sözleşme teorisini geliştirmiştir. Bu teori, Fransız Devriminde önemli bir rol oynamıştır.

Modern ve Çağdaş Felsefede İzleri

Sentez: Modern ve çağdaş felsefede, farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden alınan unsurların bir araya getirilerek, yeni ve özgün felsefe sistemleri oluşturulması yaygın bir uygulamadır. Örneğin, Alman filozof Immanuel Kant, Platonculuk, Aristotelesçilik ve Hristiyanlıktan aldığı unsurları sentezleyerek, kendi felsefi sistemini geliştirmiştir.

Düşünce çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün teşvik edilmesi: Modern ve çağdaş filozoflar, farklı fikirlere ve görüşlere açık olmanın önemini vurgulamışlardır.

Toplumsal reformların yapılmasının teşvik edilmesi: Karl Marx, Hegelci idealizm ve Marksist Materyalizmden aldığı unsurları sentezleyerek, yeni bir toplumsal ve ekonomik sistem olan sosyalizmi geliştirmiştir.

Jean-Jacques Rousseau, Toplumsal Sözleşme teorisini, Platonculuk ve Hristiyanlıktan aldığı unsurları sentezleyerek geliştirmiştir. 

Rousseau'nun toplumsal sözleşme teorisi, modern ve çağdaş felsefede de önemli bir yere sahiptir. Bu teori, liberalizm, sosyalizm ve anarşizm gibi farklı siyasi ideolojilerin temelini oluşturmuştur.

Özgün Eklektizm

İslam felsefesinin temel karakteristiği olarak kabul edilen bir kavramdır. Eleştirel, orijinal ve sistematik bir yöntemle yapılır. 

İslam felsefesinde, Özgün Eklektizim'in temelini oluşturan Farabi, İbn Sina, İbni Rüşt gibi filozoflar, genellikle Platonculuk, Aristotelesçilik, Stoacılık ve Neoplatonculuk gibi Yunan-Roma felsefelerinden, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi dinlerden ve İslam'ın kendi felsefi geleneğinden unsurlar almışlardır.

Özgün Eklektizim, Antik Yunan felsefesi, İslam dini, Hint felsefesi, Hristiyan felsefesi, Batı felsefesi gibi farklı kaynaklardan beslenmiştir. İslam felsefesinin hem klasik hem de modern dönemlerde önemli filozoflar ve okullar ortaya çıkartmasına katkıda bulunmuştur.

Eklektik felsefenin önemi ve değeri

Eklektik felsefe, felsefede bir uzlaşma ve sentez oluşturarak, farklı kültürlerin birbirini anlamasına ve saygı duymasına katkıda bulunmuştur. Farklı felsefe okullarının birbirine zıt olmadığını, aksine birbirini tamamladığını savunmuştur.

Felsefenin dinle, sanatla, bilimle ve güncel sorunlarla ilişkisini kurmuştur.

Felsefenin derinliğini ve bütünlüğünü koruyarak evrensel bir nitelik taşımasını sağlamıştır. Felsefi sistemlerin bütünlüğünü bozmadan, felsefenin hem doğal hem de ilahi bir yasaya tabi olduğunu savunmuştur.

Uygarlığın tarih boyunca farklı dönemlerde ve farklı alanlarda etkili olmasını sağlamıştır. Hem kendi içinde hem de diğer uygarlıklarla barışçıl ve uyumlu bir şekilde yaşamasına katkıda bulunmuştur.

Eklektik felsefenin güncel sorunlara katkısı

Güncel sorunları daha iyi anlamamıza ve çözmemize yardımcıdır.

Antroposen (insanoğlunun Dünya'ya olan etkisinin en üst düzeylere çıktığı Sanayi Devrimi’nden bugüne olan süreç ve devam edecek bu duruma İnsan Çağı da denen döneme verilen isim), ekolojik sorunlar, topluluk sorusu, tanınma krizi, bilişsel bilim, yapay zeka, zihin teknolojileri ve dikkat ekonomisi gibi güncel konularla ilgilenir. Eklektik felsefe, farklı felsefe akımlarından ve düşünce sistemlerinden alınan unsurları bir araya getirerek, yeni çözüm yolları üretebilir. Bu değişimler, güncel sorunların çözümüne katkıda bulunabilir.

Günümüz dünyasında giderek artan karmaşıklık ve belirsizlik karşısında, daha kapsamlı ve bütüncül bir bakış açısı sunarak, güncel sorunlara çözüm bulmamıza yardımcı olabilir.

Eklektik felsefenin geleceği

Günümüz dünyasında eklektik felsefe yaklaşımı oldukça akılcı sonuçlar verebilir. 

  • Kapitalist ülkelerin sosyal devlet ilkesini kullanarak, vatandaşlarını oluşan refahtan daha fazla yararlandırmaları. 
  • Komünist Çin'in Kapitalist ekonomik yaklaşımları ile dünya ticaretinde en önemli üreticilerden biri olması. 

Belki de zaman içinde her düşünce sisteminin iyi yanlarını alarak daha iyi bir uygarlık geliştirilebilir.

Dünya tarihi boyunca eklektik düşünce sistemini benimseyerek, üyelerinin evrensel ahlaki değerlere sahip olmasını ve bu değerler doğrultusunda yaşaması için çabalamasını teşvik eden kuruluşlar da vardır. Eklektik yaklaşımları bu kuruluşları farklı kültürlerden ve dinlerden gelen insanları bir araya getiren önemli bir özellikleridir. Bu kuruluşlar genellikle eklektik bir ahlak sistemini kuruluşunun temel taşı olarak benimser, erdemin tek iyi olduğunu ve doğaya uygun yaşamanın bilgelik olduğunu savunurlar.

-----------

Bazen söylenip geçilen kavramlara takılıp kalıyorum. Ne olduğunu anlayana kadar da aklımdan bir türlü gitmiyor. Eklektik denip geçilen makaleler ve sunumlarda aslında bu kavramın ne olduğunu iyice anlamadan kafamda yankılanıp durmasından şikayetçiydim. İyice araştırıp, çıkarttığım notlarımdan bir yazıya dönüştürdüm. Umarım sizin de işinize yarar.

Kaynaklar

  1. Eklektisizm, Eklektizm Nedir? 
  2. Eklektisizm - Vikipedi 
  3. Antik Dönemin Eklektik Filozofu Akaragas'lı Empedokles 
  4. İskenderiye'li Yahudi Filozof: Philo, Eserleri ve Felsefî Yöntemi
  5. Orta Çağ Felsefesi Ansiklopediler - TÜBİTAK
  6. Eklektisizm, Eklektizm Nedir?
  7. İslam Felsefesinin Karakteristik Yapısı Özgün Eklektizim
  8. Antik Çağ felsefesi - Vikipedi
  9. Orta Çağ felsefesi - Vikipedi
  10. Klasik İslam Modernizminin Karakter Yapısı
  11. Hint Felsefesi » Felsefe hakkında her şey…
  12. Hint felsefesi - Vikipedi
  13. Budizm - Vikipedi
  14. Budist felsefe - Vikipedi
  15. Navya-Nyāya - Vikipedi
  16. Hristiyan Felsefesi, Hristiyanlık Felsefesinin Temel Özellikleri
  17. Hristiyan Felsefesinin Konuları Nelerdir? Hristiyan Felsefesinin Konusu Nedir?
  18. Augustinus - Vikipedi
  19. Aquinalı Thomas - Vikipedi
  20. Erasmus - Vikipedi
  21. Uygarlık - Vikipedi
  22. Akbank Sanat Felsefe Seminerleri | 21. Yüzyıl Felsefe Sorunları
  23. Fenomenolojik Postmodern Pragmatist Değerler Eşliğinde Eklektik Siyaset

2 yorum:

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...