21 Ağustos 2011 Pazar

Maya Takvimi 2012'de bitiyor. Bu dünyanın sonu mu?


İnsanlar sanırım dünyanın sonu ile ilgili kehanetlere ve söylentilere bayılıyor. Binlerce yıl önce dünyanın güneş etrafında dönüşünü kavrayıp, bunu takvime çeviren Astek'ler takvimi 2012 yılında bitirmiş. Bunu öne sürüp 2012 yılında dünyanın yok olacağını söyleyen pek çok kişi ve buna inananlar var. Şaşırmamak elde değil.
Karikatür alt  yazısı: Sonunda Maya Takviminin sırrı ortaya çıktı.
Soran Maya: Neden 2012'de bitiyor?
Taş Ustası Maya: Kayanın üzerinde yer kalmadı.

Bu durum bana kişisel bilgisayarları yapan mühendislerin tasarım sırasında 4 yerine 2 haneli takvim kullanmaları sonunda 2000 yılına girilirken olabilecek dijital kıyametin abartılmasını hatırlatıyor. Sonuçta yine hiç bir şey olmamıştı.

2000 yılı demişken, 1999 yılının da hepimizin sonu olacağı yıllar öncesinden söylendi durdu. Sonuç ortada sanıyorum. Bu konu ile ilgili şu siteye bir göz atabilirsiniz.

İnsan ömrü oldukça kısa. Kendisi ölüp giderken, dünyanın ayakta kalmasını çekemiyor muhtemelen. Bana kalırsa tüm bu kehanetlerin ve dünyanın sonu söylencelerinin nedeni bu.

Hava durumu tahmini konusunda son derece ileri düzeyde gelişmiş bir teknolojiye sahibiz. Bu durumda bile 6 gün sonra olabilecek hava olaylarından emin olmak mümkün değil. Kaldı ki, takvim olayını çözmüş olsalar da, uygarlık olarak belirli bir düzeyi geçememiş İnkalar binlerce yıl sonra olacakları nasıl bilsinler? Yeri gelmişken hatırlatayım. Basketbol benzeri bir oyun oynayıp, yenilen takımın kaptanının kafasını kesiyorlardı. Gelişmişlikleri hakkında fikir olsun diye yazdım.

Her takvim doğaldır ki bir yerde biter. Bunu öne sürerek dünyanın sonunun geleceğinden yola çıkılarak yapılan filmler, yazılan kitaplar, tv programları ise iyi satar. Sanırım bu işin doğası bu.

Hem kendi uygarlıklarının sonunu görmeyip, önleyemeyen bir insan topluluğunun dünyanın sonunu, üstelik kendileri yok olduktan binlerce yıl sonrasını, öngörebildikleri düşüncesi size de pek imkanı olmayan bir şey gibi gelmiyor mu?

Gökyüzündeki yıldızlara bakarak, geleceği okumaya çalışan falcılar, önlerindeki çukuru görmeyip içine düşerlermiş.

Bana sorarsanız 2012'nin Aralığında dünyanın sonu gelmeyecek. Tabi bu tarihten sonra da yakın gelecekte gerçekleşecek başka dünya sonlarını iddia eden pek çok başka söylence ve bunlardan para kazananlar olacak. İşte size kesinlikle tutacak bir kehanet ;)

Son söz: Her söylenene inanmayın, uyanık ve dikkatli olun.

18 Ağustos 2011 Perşembe

Google Plus Çöp İçerik Cenneti Mi?


Google Plus çok kısa sürede inanılmaz bir çıkış yaptı. Gerçekten bunun bir başarı olduğu düşünülebilir. Kullanıcı sayısı bir anda çılgınca artan bu sosyal medya sitesi Facebook benzeri bir yapı yakalayıverdi. Ancak bir fark var. Facebook'daki arkadaşlarımızı neredeyse birebir tanıyoruz. G+ ise tanımadığımız ve dilediğimizce çevrelerimize eklediğimiz insanlarla dolu. Diğer fark ise daha iyi ve kolay kullanılabilir arayüz. Mobil uygulamasını da unutmamak lazım tabi.

Beni en rahatsız eden özelliklerden biri, daha önce pek çok sosyal paylaşım sitesinde paylaşılmış içeriğin yağmur gibi yağması. Kullanıcılar, adeta yıllardır biriktirmiş oldukları hareketli gif'leri eteklerinden döküyorlar. Paylaşılan diğer içerik deseniz, onlar da neredeyse tamama yakını naftalin kokuyor.

İnternet dünyasına çok emek vermiş IT girişimcisi bir dostum, "çöplük" olarak nitelendiriyor G+ ortamını. Galiba çok da haksız sayılmaz. Özgün içeriğe G+'da rastlamak pek mümkün olmuyor.

Sanırım akıllı hareketlerden biri G+ içine oyunları eklemek oldu. Ancak bu da Facebook'dan çok farklı bir hareketlenme sağlayabilecek bir manevra değil.

Sanırım acele etmeden gelecek diğer adımları da beklemek lazım.

G+ birden bire çok büyüdü dedim ya. Bakalım bunu avantaja dönüştürebilecek mi? Sanırım bu konuyu düşünmüşlerdir. Hazır daha önceki denemelerinde yakalayamadıkları kullanıcı sayısını bulmuşlarken bunu iyi değerlendirseler iyi olur.

Hadi Google göster kendini.

11 Ağustos 2011 Perşembe

Face'e Girdin Mi? Beni Şaşırtan Kısaltmalar


Toplumdaki, kısaltma merakı garibime gidiyor. En belirgin örneklerden birisi Facebook'a Face denmesi. Büyük ihtimalle dil dönmemesi asıl neden ama yine de şaşırtıyor işte beni. 12 yaşındaki kızım kesinlikle Facebook demiyor, arada ben de "Face" demeye başladım ki, sanırım bulaşıcı!


Daha komik bir örneğini geçtiğimiz yıllarda Acun Ilıcalı'nın yarışması için Türkiye'ye getirttiği Rapçi 50 Cent ile yaşamıştık. Adamın adı 50 kuruş olamayacağına göre kendine öyle bir takma isim uydurmuş ya da üzerine yapışmış bu lakap belli ki. Neyse güzel güzel eğlenen seyirci bir süre sonra birlikte geçen zamanın da verdiği rahatlıkla fifti, fifti, fifty (50 sayısının İngilmanca okunuşu) diye tezahürat yapmaya başlamadı mı ki koptuğum andır.

Bir ara SMS'in yazma zorluğu ve gerçekten kısa olması nedeniyle çok şey söyleyebilmek adına yapılan sesli harflerin düşürülmesi eylemi vardı bir de. Gerçi yazılanı her şekilde anlasak da garipti. Sanırım zamanın telefon operatörlerinden Telsim de bir ara reklamlarında kullanmıştı. Hatta Cem Yılmaz da CMYLMZ şeklinde kullanıyordu bir ara.

Anlık ileti yollanan programlarda da benzeri kısaltmalar gırla gidiyor. Tamam, yerine tmm, selam yerine slm gibi kısaltmalar pek seviliyor anlaşılan. Zaten bunlara şaşırmıyorum.

Amatör telsizcilik'de de Mors kodu kullanılarak yapılan haberleşmede maniple ile yazmanın zor olmasından dolayı Q kodları kullanılırdı. QTH = Lokasyon, QRM = Frekansta gürültü ve müdahale olması hali (Q kodlarının tamamına şuradan ulaşabilirsiniz). Benzeri şekilde, rakamlarla ifade edilen kısaltmalar da vardı. 55, 88, 73 gibi. Bunlardan 73, En iyi dileklerimle (çoğul) anlamındadır. Ancak bizde her nedense 73'ler olarak uzatılarak kullanılır (Amatör Telsiz Jargonu ile ilgili buraya bakabilirsiniz). Çok önemli değil ama insanın hobisi ile ilgili Jargonu yanlış bilmesi de garip doğrusu. Bu konuda 1999'da Antrak Gazetesinde yazdığım yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

Neyse, bu yazı da bu kadar. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...