Sosyal medya etkisini her alanda göstermeye başlayıp, içerik üretimi kavramına getirdiği yeni, hızlı yaklaşım, bazı şeyleri değiştirdi. Peki gerçekte değişen ne?
Merhaba,
İnternet, başlı başına kendisinden önceki medya üzerinde önemli bir değişim yaratma gücü ile ortaya çıktığı andan bu güne bazı devinimlere neden oluyor.
Hafızamızı tazelemek adına, haberleşme için 20. yüzyılda internet öncesi kullandığımız yöntemleri sıralayalım.
Konuşma,
Kitap,
Gazete,
Dergi,
Mektup,
İlan panoları ve çeşitli reklam ortamları,
Telgraf,
Telefon,
Teleks,
Faks,
Telsiz,
Radyo,
Televizyon,
Bilgisayar,
Tüm bu yöntemlerin etki ve yayılım hızı açısından öncelikle yerel olarak kendilerini gösterdikleri açıktır. Küresel yayılımlarının ise daha yavaş olduğunu söyleyebiliriz.
İnternet doğduktan kısa bir süre sonra küresel bir ağ olarak çalışmaya başlamıştır. İnternet, aslında mevcut haberleşme ağının üzerinde çalışmaktadır. Küresel haberleşme şebekesi, kimi yerde havadan, kimi yeraltından giden teller, ağırlıklı olarak fiberoptik kablolar, karasal radyo linkleri, uydular üzerinden gerçekleştirilen radyo linkler ve benzerlerinden oluşur. Yeni teknolojiler İnternet erişim hızlarını ve kapasitelerini durmadan artırmaktadır. Bu haliyle küresel şebekenin İnternet yüzünden devamlı olarak daha yüksek kapasiteli bir hal aldığını söylemek yanlış olmaz. Hız konusunda her ne kadar ışık hızı ile iletişim sağlansa da bunu yavaşlatan etmenlerin, örneğin düğüm noktaları gibi unsurların da giderek daha hızlı hale gelmesi ile aktarım gecikmelerinin de azalması küresel şebekenin daha mükemmel hale gelmesini sağlamaktadır.
Bir bulut düşünelim, buna haberleşme bulutu diyelim. Bu bulut içerisinde sayısal paketler geldikleri ve gidecekleri yeri bilerek hareket ederler. Bu paketlerin içeriği her şey olabilir. Bir telefon görüşmesi, faks ya da radyo-TV yayını, bir web sayfası, elektronik mektuplar ve benzerleri, kısaca düzen içerisinde bir kaos.
İnternete erişmek için bir sayfa açtığınızda sizin için oldukça basit olan bu eylem aslında nelere neden olur? Bir arama yapıp, bulduğunuz sonuca tıkladığınızda, akıllı cihazınız öncelikle bu linkin ip adresini, en yakın alan adı sunucusundan sorgular ve aldığı yanıta göre mümkün olan en kısa yoldan ona ulaşmaya çalışır. Bu 10-15 adımda durula, durula gidilen binlerce kilometrelik bir yol olur genellikle. Yine de bir kaç saniye içerisinde istediğiniz veriye ulaşırsınız. Binlerce metre deniz altında giden kablolar üzerinden yapılan kıtalar arası bir yolculuk için saniyelerle ölçülebilen bir erişim süresi hiç fena sayılmaz. Öyle değil mi?
Geleneksel medya, örgütlü ve düzenli yapısı ile doğal olarak kaotik işliyor gibi görünüm veren bir alternatifin yanında konumunu koruyacak gibi görünmekteydi. Bu görünüm nedeniyle yeni medyanın var olan gazete, tv ve dergiler gibi köklü kuruluşlar için bir alternatif olmadığı aksine İnternet sayesinde tüm sosyal medya sitelerinin bu geleneksel medya için tamamlayıcı ve destekleyici etkisi olduğu söylendi durdu. Oysa çok basit bir kırılma noktası 31 Mayıs 2013 tarihinde kendisini belirgin olarak gösterene kadar dikkatimizden kaçtı. Bu nokta "Güven"di.
Güvenilir olarak belleğimize kazılmış, neredeyse tüm haber organları bu güveni sarstıkları anda sosyal medya çok ciddi bir alternatif olarak karşılarına dikildi. Nasıl dikilmesin? Meydanlar hıncahınç dolup taşarken, bir haber kanalı penguen belgeseli gösterip, "kötü örnek" olarak ilgili fakültelerde okutulabilecek bir yayın yaptı. Oysa aynı anlarda sosyal medya olanlarla ilgili görsel ve video kaynamaktaydı. Yapısı gereği filtreleme işini kullanıcılara bıraksa da büyük ölçüde güvenilir haberler Yeni Medya ile tüm dünyaya bir anda yayıldı.
Artık geleneksel medya yerine daha çok bilgisayarlarının, akıllı cihazlarının ekranlarına bakıyor insanlar.
Yeni Medya kavramı halen sizi etkilemediyse bilin ki, kısa sürede hayatınıza girip kendini benimsetecek ve bir süre sonra tüm diğer medya ile birlikte anılacaktır.
Eskiden yayıncılık faaliyeti için büyük yatırımlar gerekirdi. Şimdi sadece düzenli bir gelir modeli oluşturup küçük bir başlangıç bedelini bulduğunuzda, dilediğiniz sanal gazete veya radyoyu, televizyonu açmak mümkün. Geri kalan kısmı eskisine çok benziyor, çünkü bunda da haber alıp iletmek için ya da program üretip dinletmek veya izletmek için yoğun emeğe ihtiyaç var. Üstelik potansiyel takipçi kitleniz de dünyanın her yerinden size ulaşabilecek durumda. Buna 21. yüzyılın iletişim devrimi demek doğru olur sanırım. Ülkemiz açısından 80'li yılların tek kanallı televizyonundan bu hale gelmek 30 yılda müthiş bir ilerleme anlamına geliyor.
Yeni medya bir süre sonra sadece medya, yani ortam olarak anılacak sanırım. Ancak İnternet ve sosyal medyanın özellikle son zamanlarda anlaşılan etkisi bir döneme damgasını vuracak ve öyle de hatırlanacak gibi görünüyor.
Serimiz devam edecek.
İyi günler dilerim.