24 Ekim 2016 Pazartesi

Mutluluk Saçan Işık


Güneş henüz daha yeni batmıştı. Sonbahar akşamının serinliğinde kah caddelerde, kah sokaklarda ilerledi. Sevdiği yaz akşamlarından geriye kalandan hiç de memnun değildi. Ağaçların arasından geçerken, artık dökülmeye başlayan yaprakları fark etti. Sararmış yapraklarla dolu olan dallar rüzgarın da etkisiyle hareketlendikçe yüklerini yavaş yavaş yere bırakıyorlardı. Kısa süre önce yeşil olan yaprakların bu, kurumuş sararmış haline hüzünlendi. Ömrün sonuna benzetirdi güz mevsimini. Süratlenen rüzgar düşüncelerini dağıttı. Derin bir nefes aldı. Evlerden gelen yemek kokusu ile bir nebze daha kendisine geldi. O gün fazla bir şey yemediği hatırladı.

Boş sokaklarda bir o yana, bir bu yana ilerliyordu. Dünya ne kadar da büyük diye düşündü. Öyle ki ömrü boyunca gezmiş de olsa o kadar çok görülecek yer var ki... Serinlemeye başlayan havada içini kaplayan ürpertiden bir anlık kendini kurtardığında, "keşke her yeri gezip görebilseydim" diye geçirdi. Ama belli mi olurdu. Belki de o güne kadar görmediği yerleri de görebilirdi. Bu umut dolu düşünce bir an serin havanın neden olduğu ürpertiye baskın geldi.

Kendisini tüy gibi hafif hissediyordu. Günlerdir böylesi bir şey yaşamamıştı. Son bir hafta boyunca oradan oraya gitmekten bıkkındı. Ancak, yeni yerler görmek, yeni yiyecekleri tatmak onun için vazgeçilmez bir mutluluk kaynağıydı. "Eğer ölmez de sağ kalırsam, gidemediğim yerlere gider, tadına bakamadığım güzel yiyecekleri de tadarım" diye düşündü.

Soğuk beklenmedik bir şekilde artarken düşünceleri yeniden dağıldı. Artık hareket etmekte zorlanıyordu. Narin bedeni soğuktan, kontrolünü kaybedecek kadar etkilenmeye başlamıştı. Hayatı boyunca yaptıkları aklına gelmeye başladı. Güneşli güzel günler ve kırlar. Rengarenk ve birbirinden çekici çiçekler. Yemyeşil, göz alabildiğine uzanan kırlar. "Ne kadar güzeldi. Acaba yeniden görebilecek miyim?" diye geçirdi aklından.

Bir an bu düşüncelerden uzaklaştığında kendini karanlıkta, sokaklarda buldu. Soğuk, iyiden iyiye vücudunun derinliklerine işliyordu. "Sığınacak bir yer bulmalıyım, hem de çok çabuk" diye düşündü.

Ne kadar zaman geçtiğinden haberi olmasa da durumunun ümitsiz olduğunu fark edebiliyordu. Tam bu düşünceler içerisindeyken bir aralıktan sızan o yoğun ve kuvvetli ışığı gördü. Sanki biri "ışık olsun" demiş ve o ışık da karşısına çıkmıştı. Kontrolsüz bir şekilde ışığa yöneldi. Kaynağa yaklaştıkça daha da parlaklaşan aydınlık, giderek daha çekici geliyordu. Artık, tüm vücudunu biraz önce neredeyse donduracak kadar etkileyen soğuktan eser kalmamıştı.  Garip bir mutluluk hissi her yanını sarmıştı. Sanki, zaman durmuş gibiydi. "Belki de ölüm böyle bir şeydir" diye düşündü. Ama artık hiç bir şey, hayat ve ölüm bile umurunda değildi. Kendini, ölümün ötesine geçmiş gibi hissediyordu.

Genç kız odasında ders çalışmaktaydı. Kafasını kaldırdığında masa lambasının içerisinde beyaz yansıtıcı kısımda duran küçük kanatlı böceği fark etti. Odasının kapısına doğru dönüp, bağırdı. "Baba, çabuk gel, lambada bir sinek var". Babası geldiğinde, eğilip lambanın içindeki beyaz yansıtıcı yüzeyine baktı. "Sinek değil bu" diye aklından geçirirken işaret parmağıyla  üzerine kuvvetlice bastırdı.

12 Ekim 2016 Çarşamba

Bilim Kurgu Dizilerden Hangisini İzleyelim?

3-4 saat süren yerli dizilerde kaybedeceğiniz vakti Bilim Kurgu dizilere ayırmak isteyebilirsiniz. Ben öyle yapıyorum. Bu aralar yeni başlayan bir iki tanesi iyi gidiyor. Hala izlemediyseniz tavsiye ederim.

Görsel NBC'den alınmıştır.

1- Timeless

Çalınan bir zaman makinesinin ardından aynı makinenin prototipiyle zamanda geriye gidip, tarihin akışının değişmemesi için mücadele eden ekibin hikayesi. Biri tarih eğitimcisi, diğeri denizci bir asker ve bilgisayar programcısıyken mecburen pilot olan sevimli bir siyahi. Dizi güzel, tarih akışı değiştikçe garip etkileşimler oluyor. Amerikan tarihinde önemli olaylarda gezintiler yapacağız gibi görünüyor. Dizide ilerleyen bölümlerde kötü tanıdıklarımız iyi, iyi tanıdıklarım ise kötü çıkacakmış gibi. Dolayısıyla bu durum belli edilse de merak unsuru olması için biraz geri planda. Dizide pek çok mantık hatası yakalamak mümkün ama bu durumlar dizinin keyfini kaçırmıyor. Kahramanlarımız gıcıklık olsun diye geçmişte kendilerini bu günün ünlülerinin isimleri ile tanıtıyorlar genellikle. Dr Dre, Denzel Washington gibi. Güzel bir eğlencelik.


Görsel IMDB'den alınmıştır.

2- Frequency

Daha önce filmi yapılmıştı. Başarılı da olmuştu. Bana, aynen 12 Monkeys gibi bu dizi de tutar gibi geliyor. Dizide, 20 yıl önce ölmüş babası ile bir amatör telsiz cihazı üzerinden konuşan kızının öyküsü ele alınıyor. Her ikisi de polis. Dolayısıyla bilim kurguyu çıkardığınızda geriye polisiye bir dizi altyapısı var. 20 yıl geri ile konuşma imkanı bulunca bazı şeyleri düzeltmek için babasını uyaran kızı kendi yaşadığı zaman diliminde beklenmedik sonuçlarla karşılaşıyor. Bu dizi de de mantık hataları var. Örnek: 20 yıl önceki amatör telsiz cihazları çok daha gelişmişti. 20 yıl öncesi için bile antika bir telsiz filme sadık kalmak adına uygulanmış ama filmde baba ve oğlu vardı onu değiştirmişler. Seyirlik olma adına güzel. Bilim kurgu sevenlerin hoşlanabileceği bir dizi.

Görse Syfy'dan alınmıştır.

3- Van Helsing

Adını ünlü roman kahramanı vampir avcısı Van Helsing'den alan dizi günümüzde patlayan Yellowstone doğal parkındaki dev volkanın güneş ışınlarını engellemesi üzerine bu durum yetmezmiş gibi ortaya serbestçe çıkan vampirlerin insanları kısmen yeyip kısmen de vampire dönüştürmeleri üzerine kurulmuş. Yani hem kıyamet hem de insanüstü canavarlar temalı bir dizi. Bu iki ögeyi çıkardığınızda geriye bol bol aksiyon içeren bir macera dizisi kalıyor ki hiç çekilmez! Tabi dizide her şeyi düzeltebilecek bir kahramanımız da var ki olaylar onun etrafında dönüyor. Heyecan ve merakla izleniyor.


4- No Tomorrow

Fikir dünyanın yok olması. Ancak bu fikri alırsanız geriye hoş bir romantik komedi kalıyor. Düzen delisi bir hanım kız bir gün deli gibi bir adamla karşılaşıyor. İşsiz arkadaş son derece yakışıklı olmalı ki kız adama anında vuruluyor. Adam yaklaşmakta olan bir göktaşının kısa süre içerisinde dünyayı yok edeceği için hayatta ölmeden yapmak istediği şeyleri yaptığı bir liste olduğunu gösteriyor. Birlikte listedeki maddeleri uygulamaya başlıyorlar. Bilim kurgu ögeler eser miktarda da olsa keyifle seyredilebilecek bir dizi. Uyarıyorum! Dizi oldukça komik ;)





5- Aftermath

Bu dönem başlayan dizilerde pek moda olan kıyamet teması bu dizide de var. Güneş patlamaları yetmezmiş gibi meteor yağmurları, gizemli kötü varlıkların insanları ele geçirmesi, durup dururken kaybolan milyonlarca insan, sadece belli bir antibiyotiğe mağlup olan tehlikeli bir bakteri, Psikolojisi bozulan insanlar (normalde bizim yaşadığımız durumlardan çok daha kötüsü!), dinozordan bozma bir ejderha dizide görebileceğiniz süslemelerden. Tüm bu olumsuzluklara rağmen hayatta ve bir arada kalmaya çalışan bir ailenin hikayesi. Başta izlemesem mi acaba diye çekinerek başladım diziye ama iyi ki izlemeye başlamışım. Bilim kurgu sayılmasa da fantastik dizileri sevenlerin hoşuna gidebilir.




6- Humans

Bu sonuncusu diğer diziler gibi yeni başlamıyor. 30 Ekimde ikinci sezonu başlayacak olan dizide alternatif bir bugün anlatılıyor. İngiliz dizisi. İnsan görünümlü robotlar her konuda insanlara yardımcı oluyorlar. Ancak düşünmeye ve hissetmeye başlayan bir kaç tanesi ortalığı karıştırıyor. İnsana insanlığını sorgulatan keyifli ve değişik bir bilim kurgu dizisi. Tavsiye ederim.


Sanırım 6 dizi şimdilik yeter. Bu diziler yurdumuzda yayınlanmıyor. O nedenle izlemek için Google'a dizinin adı ve izle "Humans izle" şeklinde yazıp arattığınızda illaki izleyebileceğiniz biryerler bulursunuz. Reklamları atlatabilirseniz izleyebilirsiniz de.

Keyifli Seyirler.



Ya Barış Ya HİÇ!

Sınır komşularımız kolayca bizi hatta tüm dünyayı içine çekebilecek tehlikeli bir savaşı başlattı. İnsan "ya nasıl bir zamana denk geld...