27 Ağustos 2012 Pazartesi

Datça Nerede?

Bu sene de Datça tatil için kaçış mekanımız oldu. Kalacak bir yerimiz olması büyük avantaj. Dolayısıyla otel, butik otel derdine düşmeden Türkiye'nin en güneybatı ucunda yıllardır yazların en güzel zamanlarını yaşıyoruz.
Ancak Datça'nın baharının da bir o kadar şaşırtıcı ve güzel olduğunu satır arasında da olsa belirtmek lazım.

Yukarıdaki tabela 2 yönden ilginç. Ben 15-20 yıl önce ilk geldiğimde sayı 4000 civarındaydı. Yeni rakam, alınan göçü göstermesi yönü ile ilginç.

Diğer taraftan arkada sol altta kalmış levha ne alakaysa bilemedim? Ama ne yalan söyleyeyim işe yaramış Datça'da hiç hurdacı görmedim.

Datça'ya nereden, nasıl gidilir?
Uçak zor bir seçenektir. Dalaman hava alanından 1,5 saat Marmaris, ardından da 1,5 saat ikinci bir vasıta ile gitmeniz gerekir. Bodrum hava alanından gelirseniz feribot saatine kadar bekleyip (17.00 gibi) iki saatlik bir yolculuk sonunda ulaşabilirsiniz.

Karayolundan otobüs ile gelirseniz bir uyuyup, uyandığınızda kendinizi Datça'da bulursunuz (Ankara-Datça 12 saat İstanbul-Ankara'da benzer bir süre tutuyor ama onlar Marmara denizinde feribot ile bir nebze kısaltabiliyorlar yollarını). Otobüsler gece gittiklerinden gün kaybınız olmuyor, kendi otomobilinize göre daha avantajlı.

Otomobil ile yol genellikle güzel geçiyor. %80 çift yol var güzergahta. 10 - 12 saat direksiyon sallamak zor olsa da değiyor.

Sanırım Datça'nın bu kadar güzel kalmasının nedenlerinden biri bu erişim engeli.

Datça'ya özgü bir palmiye türü olan Datça Hurması


Neden Datça'da Tatil Yapmalı?
Tatil, sizin için kalabalıktan ve gürültüden kaçmak ise Datça bu konuda mükemmel bir seçenektir. Ana caddesinde en kalabalık zamanda yolun ortasında durup, yolcu indirip bindirseniz bile hiç korna sesi duymayacağınız sakin bir ilçedir. Koyları birbirinden güzel olmakla kalmayıp genelikle el değmemiş yerlerdir. Burada "5 yıldız her şey ultra dahil" sanayi tipi otel bulamazsınız. Belki kaldığınız moteller de dünyanın en iyi odalarına sahip değildir ama doğa da başka türlü bu kadar güzel kalmazdı sanırım. Gençseniz, burası tatil için tam bir eziyet mekanı, adam gibi bar, disko vs. yok!

Neler yapılır?
Ana caddesi üzerinde ev yemekleri yapan makul fiyatlı yerler bulabileceğiniz gibi deniz kenarında (sahiden kenarı. Geceleri masalar kumsala atılıyor) birbirinden lezzetli yemekler yiyebilirsiniz (adam başı 60-100 TL ödediniz mi, patlayana kadar yer, içersiniz).

Denize girmek için en akıllıca yöntemlerden biri gezi tekneleri'dir. Kısa yemekli tur için adam başı 20-25 TL verirsiniz üstelik balık, makarna, salata da dahil. Uzun tur biraz yorucu da olsa Kız Kumu, Selimiye sadece Marmarislilerin tekelinde değil ya? Uzun tur da dönemine göre 30-40 TL'ye mal olur. Ancak hangi plaja gidip öğle yemeği ve bir iki içeceği katsanız bu kadar ödeyeceğinizi de düşünün.

Karaincir Plajı

İki şezlong kiralayıp keyfinize bakabilir, daha ucuza deniz sefası da yapabilirsiniz.

Otel Mare'ini önündeki emektar iskele ve arka planda Yunan adası Simi.

Çekinmeyin, beldenin hemen içindeki tüm plajlar ve deniz tertemiz. Liman eskisi gibi pırıl pırıl bir suya sahip değil ama orada bile hala denize girebilirsiniz.

Hemen beldenin biraz dışında Kargı koyu var (şehir içinden de geçen minibüsler mekik seferler yapar). İster kendi imkanlarınızla gidin, denize girin, ister oradaki işletmelerden yararlanın keyifli bir mekandır. Yeşim Bar'a giderseniz (adına bakmayın güzel bir plaj ve işletmedir) meşhur yemekleri "Çökertme"yi deneyin. Hem etli, hem tavuklusunu yapıyorlar.

Mesudiye, Datça'nın biraz dışına (20 km kadar) kaçarsanız görülesi bir yerdir. Ancak oldukça küçük ve kapalı sahili biraz da gezi teknelerinin uğrak yeri olduğundan denizi bulanıkçadır.

Az daha ileride Palamutbükü vardır. Hem kalınabilecek küçük moteller hem de gün boyu ağaç altında gölgede oturup yeyip içebileceğiniz, upuzun bir sahil şeridine sahiptir. Bana sorarsanız Badem Motel'in bademli tavuk'unu deneyin. Akşam gelirseniz, tabi ki balık daha iyi bir tercih olacaktır. Burada da akşamları masalar denizin 1, 2 metre dibine atılıyor.

Bunlar benim favori mekanlarım daha pek çok yer var.

"Lüks olsun, kalamam ben öyle!" diyorsanız.
Yıldan yıla pıtrak gibi otel, butik otel açılıyor. Bu sene sevgi yolu (sahilden gidilen yürüme yolu) üzerinde 2 otel daha hizmete girmişti mesela, biri yel değirmenlerinden esinlenilmiş. Diğeri yılların deniz kenarı bahçesinde  4 seneden beri inşaatı süren ve sonunda biten. Karaincir plajında yılardır atıl duran (Ali'in yerinin yanı) yapıyı bile elden geçirmişler önündeki metruk havuzu da yenileyince olmuş size bir butik otel daha :)


Datça'ya gelen ünlülerin mekanı Otel Mare'dir. Güzel bir havuzu (deniz suyu) ve denizin dibinde olan otel yürüme mesafesinde şehre ulaşılabildiği için tercih edilir. Yanınızda ünlü bir sanatçı güneşleniyorsa şaşırmayın derim. Genellikle gösteri için gelen sanatçılar da kalmak için burayı kullanırlar.

Datça genelli sit alanı olduğundan (laf aramızda her yerde tarihi yerleşim yerlerinin kalıntıları var, ancak  kazılar tamamlanmadığından turistik açıdan atıl durumda) kolay kolay sanayi tipi oteller buraları işgal edemeyecek gibi görünüyor. Yıkarıdaki fotoğrafın en sağındaki otel yıllardır kapalı. Nedeni ise sit alanında kaçak yapılmış olması diye düşünüyorum.
Harabelerin arasından denize inen merdiven ve Datça'ın içinde harika bir koy (yukarıdaki fotoğrafın solunda görülen yolun devamında)

Datça kiralık yazlık?
Datça'da kalmak için tek yol otel, motel, pansiyon da değil. Pek çok ev, sezon boyunca atıl kalacağına kiralanıyor. Zamanınız varsa neden olmasın? Bir yaz Datça'da kalmak hayatınızda fazladan en az 2 ay ekleyecektir.

Son söz: Gidin, görün, kendiniz keşfedin.

9 Ağustos 2012 Perşembe

LÖSEV Gönüllüsü Olmak Bir Ayrıcalıktır...


Büyük LÖSEV Ailesi, lösemili&kanserli çocuk ve ailelerin bu zorlu mücadelede yalnız olmadıklarını göstermek için sevgi ve azimle çalışan bir vakıftır. LÖSEV kurulduğu 1998 yılından bugüne dek faaliyetlerini duyarlı kişi ve kuruluşların destekleri ve binlerce GÖNÜLLÜSÜ’nün katkılarıyla gerçekleştirmiş; Türk halkının konu hakkında daha bilinçli ve duyarlı olmasıyla beraber tedavide %91'lere çıkardığı başarısını %100’e çıkartmayı hedeflemiştir.


LÖSEV'e gönlünü veren gönüllüler LÖSEV’in her etkinliğinde aktif rol almakta, vakıf çalışmalarına aktif katılım göstererek çocukları hayata bağlamaktadırlar.

Yüreğinde paylaşım ve sevgiye yer olan herkesi Lösev gönüllüsü olmaya davet ediyoruz.

Lösev gönüllüsü olabilmek için aşağıdaki formu doldurmanız yeterli: http://bit.ly/losevgonullusu
Lösev’i Facebook’ta takip etmek için: www.facebook.com/losev0660
Lösev’i Twitter’da da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile  paylaşımlarınızla destekleyebilirsiniz.
Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

7 Ağustos 2012 Salı

Android Telefondaki Kişiler Listesinden Google+ Çevrelerini Temizlemek


Android işletim sistemimdeki kişilerin yavaşladığını farketmemle başladı her şey. Çift çekirdekli telefonumda birini arama çalıştığımda bir yavaşlık vardı ki sormayın.

Yahu işletim sistemi 4.1.1 (Jelly Bean), telefon deli hızlı ama eşim aradığında bile resminin çıkması için 3. çalışı bekliyorum.

Sorumluyu biliyorum aslında. Google+ uygulamasına girmeye çalıştığımda "kişileri ekleyeyim mi?" diye sormuştu bir kez. Yanlışlıkla eklemiştim ben de.

Her yere baktım ama Google+ Çevreleri (Circles) kişilerini telefon listemden nasıl temizleyeceğimi bulamadım bir türlü.


Sonunda 4.0 sonrası işletim sistemlerindeki güzel bir özellik geldi aklıma. Google+ programının Ayarlar  > Uygulamalar > Google+ bölümüne ulaşıyoruz. Önce "Durmaya Zorla" tuşuna basıyoruz. Ardından "Verileri temizle" kısmına ve "Önbelleği temizle" kısmına tıklıyoruz ve telefon rehberimiz eski haline dönüp tertemiz oluyor. (Bende silmeden önce 230 MB veri vardı bu arada. Sanırım yavaşlamanın nedeni belli oldu)

Daha sonra Gmail hesabınıza gidip tüm kişilerinizin bir yedeğini alın. Ne olur ne olmaz ;).


Telefonunuzda Ayarlar  ˃ Uygulamalar ˃ Kişi Deposu uygulamasını (Tüm uygulamaları görecek şekilde arama yaparak) bulun. Verileri temizleye basın.

Telefonunuz senkronizasyon yaparak Google'daki bilgileri tekrar alacaktır. 

Tabi Google+ programınızın verilerini silmiş olduğumuzdan ondaki çevreleriniz gelmeyecek bu defaki senkronizasyonda. Ta ki siz bir yanlışlık yapıp programa çevreleri dahil et diyene kadar. Ama yapsanız bile artık nasıl kurtulacağınızı biliyorsunuz.

Google bence ciddi bir düşüncesizlik örneği yapıp bize deveyi hendekten atlattığı için bu garipliği düzeltir umarım.

Kolay gelsin.

5 Ağustos 2012 Pazar

Bir Yaşıma Daha Girdim


Sabah eşim öpüp kutlayana kadar unutmuştum yeni yaşımı.

Ardından gelen telefonlar arkadaşların Facebook'dan yazdıkları da eklenince iyice farkına vardım ki bir yaşıma daha girmişim. :)

Az kalmış 50 yılı tamamlamaya...



Geçmiş doğum günlerimi hatırlamaya çalıştım ama pek bir şey kalmamış aklımda. Her nedense Akçay SSK Dinlenme tesislerinde arka taraftaki çardakta kutladığım kim bilir kaçıncı doğum günüm geldi aklıma. Kakaolu bir pasta ve yüzlerini hatırlayamadığım tatilci arkadaşlarım. Kakaolu pastaları sevmem. Ama zaten artık öyle pasta da yapılmıyor üzerindeki kaplama katıya yakın olan.

Dedim ya 50'ye az kalmış doğum günlerinin de pek bir heyecanı yok artık ama hayat güzel.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...