29 Aralık 2009 Salı

2009 Neden İyi Geçti?

İsmail Emrah Demirayak bana bir mim göndermiş. Başlık kolay gibi görünse de, içeriğini doldurmak hiç de öyle değil. Mim'in asıl başlatanı Hasan Başusta hayata iyi yanından bakan bir dost.

Çocukken, günler haftalar geçmek bilmezdi. Yaş ilerledikçe zamanın hızlandığına tanık oluyor insan. Sanırım bu hızlanma lineer (doğrusal) değil de logaritmik oluyor. Gerçi anı yaşamak en iyisi de, insanın gözü geçmişte kalanlara takılıveriyor işte.

Hız konusu aslında oldukça göreli. Eğer olup biteni unutuveriyorsanız, "nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım" diye şarkı söyleyip, "bu sene de pek hızlı geçti yahu" demek işten bile değil.

O halde bakalım neden iyi geçti bu 2009?

Önemsiz olsa da bir sağlık problemi yaşadım, ancak başarılı bir operasyon sonrası sağlığıma yeniden kavuştum.

Babam zorlu bir operasyondan sonra sağlığına kavuştu ki bu da hoş bir gelişmeydi.

Oğlumun ve kızımın hızla büyüdüklerini görme fırsatım oldu. Hatta oğlum bu sene benim, annesinin ve dedesinin okuduğu ilköğretim okulunda 3. nesil olarak anasınıfından eğitimine başladı.

Yaz dönemine rastlayan boş zamanlarımda çocuklarımla birlikte hoş vakit geçirdim. Unutmamalı ki bu zamanlar kaçırılmış olsaydı bir daha yaşanma şansları olmazdı.

Önceki işimi çok sevsem de istemeden olan bir işten ayrılık döneminden sonra yeni ve keyifli başlayan bir iş buldum.

Her şeyden önemlisi, bir tane hayatım var ve her ne olursa olsun, onu yaşamaktan keyif aldığım bir sene daha geçti. Sanırım verebileceğim en iyi cevap da bu.

Bu arada lafı dolandırıp bir türlü söyleyeceği şeyi söylemeyip, başka şeylerden bahseden konuşmacılardan haz etmediğimi hatırladım nedense. Bunun basit bir nedeni olduğunu anlamamak elde mi? Söyleyecek fazla bir şeyin yoksa, geveleyip durursun lafı. Nereden geldiyse şimdi aklıma, durup dururken :)

Ben zinciri bozup, kimseyi mimlemeyeceğim bu defa. Ancak bu yazıyı okuduysanız en azından siz de neden iyi bir sene geçirdiğinizi düşünün derim. Şaşırtıcı gelse de eminim en az 5 iyi olay hatırlayacaksınız.

20 Aralık 2009 Pazar

Termometre Yapalım


Kızım ilköğretim 5. sınıf öğrencisi. geçtiğimiz günlerde Fen ve Teknoloji dersinden performans ödevi yapmanın zamanı geldiğinde benden yardım istedi. Basit bir su termometresini birlikte yapmamız gerekiyordu.

İşte aşağıda sizlerle bu ödevi paylaşıyorum.

1- Termometre ne işe yarar?
Termometre sıcaklık ölçmeye yarar. Sıcaklığını ölçmek istediğimiz bir objenin, bir canlının, ortamın sıcaklığını termometre ile ölçebiliriz.

2- Kaç çeşit termometre vardır? Özellikleri nelerdir?
a) Sıvıların genleşmesi esasından yararlanılarak yapılan.
b) Metallerin genleşmesi esasından yararlanılarak yapılan.
c) Sayısal termometreler

3- Termometre yapımında hangi maddeler kullanılır?
a) Sıvılar (Alkol, su, cıva),
b) Metaller (Çelik)
c) Yarı iletkenler (Elektronik duyargaçlar)

4- Termometrelerde derecelendirme nasıl yapılır?
Termometre cinsine göre bir slaka (ölçek) hazırlamanın en kolay yöntemi fabrikasyon bir termometre kullanmaktır. Örneğin aşağıda yapımı anlatılan su termometresinde sayısıal bir termometre derecelendirme için kullanılmıştır. Öncelikle içi buzla dolu bir kabun içine termometre daldırılıp sıvının en düşük seviyesi 0 derece olarak işaretlenir. Aynı zamanda fabrikasyon termometre ile de bu sıcaklık doğrulanabilir. Daha sonra ısıtılmış bir su içerisine batırılan termometremiz, fabrikasyon termometrede görülen sıcaklık kaç derece ise ona göre ölçekte ilgili yer işaretlenir. Örneğin fabrikasyon termometre 50 dereceyi gösterene kadar beklenir ve bu sıcaklık yakalandığı anda yaptığımız termometredeki ölçekte yeri işaretlenir. Daha sonra ölçek üzerine 0 ila 50 derece arasındaki kalan sıcaklık aralığı örneğin 10'ar derecelik bölmelerle belirtilebilir.

Fabrikasyon termometrenin yapımında kullanılan maddeleri bir kenara koymak ve modelimizde eldeki maddeleri kullanmak iyi bir tercih olabilir. Alkol kolayca bulunabilir, ancak o anda evde bulunması zor olabilir. Metal kullanarak yapılacak termometre için de her evde gereken malzemenin bulunabilmesi nümkün olmayabilir. Cıva ise son derece zehirli bir madde olduğundan böyle bir performans ödevi için kullanılması uygun değildir. En kolayı musuktan akan suyu kullanmaktır.

Bir saydam cam pipet oldıkça işe yarabilir ancak elinizde saydam bir plastik pipet varsa o da olur. Her ikisi de bulunmadığından işe yarar ne var diye ararken bulduğum kırmızı renkli tükenmez kalemin içindeki tüpü kullanmaya karar verdik. Üstelik kalemin içinde kalan renkli mürekkep de suyu renklendirerek görünürlüğü artırmada işimize yarayacaktı.

Bi adet eski parfüm şisesinin kapağını delip, içinden tüpümüzü geçirdik. Hava kaçırmaması için de delikle pipet arasındaki bölümü ısıtıldığında eriyen plastik ile doldurduk. Şişeyi de ağzından taşana kadar renkli su ile doldurduk. Pipetimizi de renkli suya tersten daldırıp içine bir miktar su aldıktan sonra ters çevirip şişenin ağzını sıkıca kapattık.


Su seviyesini çıkmayan asetat kalemi ile pipetin üzerine işaretledikten sonra ısıttığımız su ile dolu kabın içine termometremizi batırdık. Sıvı seviyesi giderek yükseldi. Sıcaklık ölçebilen ölçü aletimizin ölçme ucunu aynı kaba daldırdık. Sıcaklık 50 dereceyi gösterdiğinde pipetin üzerine ikinci bir işaret daha koyduk. Böylece evimizde bulabildiğimiz malzemelerle yaklaşık olarak 25 ile 50 derece arasındaki sıcaklığı gösterebilen bir termometre (sıcaklık ölçer) yapmış olduk.

Arada hava alan termometremizi yeniden ayarlamak için tekrar gereken miktarda suyu ekledikten sonra bu defa üzerini eriyen plastik ile kapatıp sistemimizi kapalı hale getirdik. Ayarlama prosedürünü tekrarladık.


Dikkat edilmesi gereken en önemli konu termometremizin pipet ile kapağı arasından hiç bir şekilde hava almaması gerektiği. Eğer alırsa su pipet içinde üst seviyede duramaz ve ölçüm yapmak da mümkün olmaz.

Sıvılar içinde su diğer sıvılara göre bir farklı davranışta bulunur. Donana kadar hacmi azalır, ancak donma noktasına gelindiğinde buz haline gelen su genleşir. Cam ve metal şişeşerin içlerindeki suyun donmasından dolayı kırılma ve patlamalarının nedeni bu genleşmedir. Bu nedenle fabrikasyon termometre yapımında genellikle alkol kullanılır. Alkolün donma noktası daha düşük sıcaklıklardadır. Ayrıca donduğu zaman hacmi artmaz, azalmaya devam eder.

Modelimizden de anlaşıldığı üzere sıcaklık değişimleri maddelerin genleşmesine ya da büzülmelerine neden olmaktadır. Bu özelliği kullanarak sıcaklık ölçmek de mümkündür.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Sagem Spiga


Fransız üreticinin markası Sagem'i bir ara piyasamıza giren, zamanına göre  ilginç ve yenilikçi telefonları ile hatırlıyoruz. Her ne kadar bu aralar ürünlerine Türkiye piyasasında rastlamıyorsak da anlaşılan Sagem firması yeniliklerini devam ettiriyor.

Spiga modeli ilginç bir ürün. 3G desteği bulunuyor. 4,8 inçlik ekranı biraz küçük sayılsa da içerisinde bildiğiniz Windows XP işletim sistemi var. Dolayısıyla cebinize sığan, qwerty klavyeli üstelik dokunmatik (kalemle) kullanabileceğiniz bir ekrana sahip. 1024x600 standart netbook çözünürlüğü 12,2 cm diagonal büyüklükteki bir ekranda olabildiğince yüksek detay vaad ediyor. 1,3 Mp bir webcam'i var.

1,1 Mhz hızında çalışan bir Intel Atom işlemcisi var. Bluetooth, WiFi, 3G üzerinden dış dünya ile haberleşebiliyor. Netbook çılgınlığının son noktası bu cihaz olacak gibi görünüyor.

8GB depolama kapasitesi (SSD) bulunuyor. Ek olarak SD kart okuyucusu var.
Pil ömrü 5 saat civarında. Küçük adaptörünü taşımak zor gelmezse her yere kolayca götürebileceğiniz bir cihazınız oldu demektir.

Bu kadar küçük olunca fiyatı biraz fazla olabilir. Ancak Vodafone ülkemizde bu cihazları 3G internet erişimi ile birlikte belli süre sözleşme yaparak almak isteyenlere bir imkan sağlayacak gibi görünüyor.

Reklamı iyi yapılırsa edinmek, kullanmak isteyen çok olur diye düşünüyorum.


Bu arada hemen belirteyim, bu cihazın aslı Umid M1 markası ile üretilmekte Sagem ise bunu alıp kendi markası altında pazarlamakta.

Gerçek ve Hakikat

Hakikat kırılgandır ve kişiden kişiye değişir gerçekse nispeten daha sağlam bir kavramdır. Örneğin kapalıyken televizyonun kumandasının açma...